Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Kasım '06

 
Kategori
Bilim
 

Bilimin büyücüsü 'Nikola Tesla'

Bilimin büyücüsü 'Nikola Tesla'
 

Bugün bir lise veya üniversite öğrencisine "radyoyu kim icat etmiştir?" diye sorsanız alacağınız cevap -tabi eğer alabilirseniz- Marconi olacaktır ki tüm ansiklopedi ve ders kitapları da aynı ismi vermektedir. Aynı şekilde "bugün hayatımızda yer alan tost makinesi, stereo sistemler, sokak lambaları ve fabrika ve ofislerin çalışması için gerekli altyapıyı ilk kuran kimdir?" diye sorulsa tereddüt etmeden vereceğiniz cevap Thomas Edison olacaktır. Radyonun icadı iletişim çağını, ilk hidroelektrik santralinin kurulması ve elektrik enerjisinin topluma kazandırılması ise elektrik/ elektronik çağının başlangıcı olmuştur. Oysa hepimizin kuşkusuz gerçek diye bildiğimiz bu bilgiler tam olarak doğruyu yansıtmamaktadır. Ne radyoyu Marconi icat etmiştir, ne de günümüz elektrik mucizesini yalnızca Edison’a borçluyuz. Bütün bunları başta çok az kişi tarafından bilinen bir isim, Nikola Tesla ortaya çıkarmıştır.

1856 doğumlu Sırp asıllı bir Amerikan göçmeni olan Tesla, diğer tüm icatlarının yanında hem radyonun hem de alternatif akımın mucididir ve 1895 yılında Niagara Şelalesinde yaptığı ilk hidroelektrik santrali ile elektronik çağının kapısını açmıştır. Maalesef yanlı Amerikan medyası ve tarihi, Tesla’ya ait birçok patenti ve çalışmayı başkalarına atfetmiş ve isminin tarih kitaplarından yavaşça silinmesine gayret göstermiştir. Edison her ne kadar pratik zekâsını azmiyle birleştirerek günün ihtiyacını karşılayan çözümler geliştirmede inanılmaz başarılı olmuş ve dünyayı derinden etkileyen birçok icat gerçekleştirmişse de, yer yer bir bilim adamından ziyade bir iş adamı kişiliği göstermiştir; kendisinden önce keşfedilmiş olan doğru akımı, akkor lambayı aydınlatmada kullanmak suretiyle ünlü olmuştur.

Bugün yeniden keşfedilmeye başlanan Tesla’ya ait icatlar saymakla bitmez; kendisi x-ışınlarını W.K. Roentgen’den, vakum tüp yükseltecini ise Lee de Forest’dan yıllarca önce keşfetmiştir; florosan lambayı endüstriden 40 yıl önce kendi laboratuarında kullanmaya başlamıştır. İlk icadı olan endüksiyon motoru bugün endüstrinin her katmanında yerini almış durumdadır; bugün kendi adıyla anılan ve çok yüksek miktarda gerilim üretmede kullanılan Tesla Bobini, yine onun icatlarından biridir. Kendisi yukarıda da belirttiğimiz gibi alternatif (iki ve üç fazlı dâhil) akımın babasıdır ki bu durum doğru akımın temsilcisi olan Edison’un o zamanki en büyük düşmanı ve rakibi olmasına yetmişti.
1898 yılında sözünü etmeye başladığı ve daha sonra icat edip patentlerini aldığı "yalnızca sesin değil görüntünün de iletimi" konulu çalışması bugünün televizyon tüplerinin habercisi niteliğindeydi; aynı şekilde 1934 yılında kurulan ilk radar istasyonu da Tesla’nın 1917 yılında dile getirdiği prensiplere dayanılarak ortaya konmuştu. Bugünün kullandığımız tüm arabalarında bulunan gaz motorlarını elektrikle ateşleme bobini yine Tesla’nın 1898 yılına ait bir patentinden ibarettir. Bunun yanında Tesla kendi tabiriyle "automaton" yani robotik üzerine de çalışmış ve 1890’lı yıllarda ilk uzaktan kumandalı sistemleri geliştirmiştir. Ayrıca bilgisayar çağının başlangıcı olan transistörlere kaynaklık eden ilk VE ve VEYA mantıksal birimlerini yine Tesla geliştirmiştir.

Günde yalnızca 1–2 saat uyuyan ve hiç evlenmeyen bu "büyücü", her ne kadar yüzyılın başlarında 1915 Nobel ödül adaylığı dâhil birçok nişan ve madalyayla onurlandırılmışsa da, zamanından o kadar ilerdeydi ki, bir süre sonra düşüncelerinden dolayı çevresindeki bilim adamları tarafından istenmeyen adam ilan edildi. Oysa yaptığı çalışmalara 1943 yılındaki ölümünden sonra FBI tarafından titizlikle el konulmuş ve bunlar bugün bile yürüyen birçok fantastik projeye ışık kaynağı olmuştur. Örneğin 1900’lerin başlarında yaptığı cep büyüklüğündeki bir cihazı açık unuttuğunda bir süre sonra evinin sallandığını farkeden Tesla, cihazı kapatmak için biraz daha geç kalsa tüm mahalleyi kaplayan bir depreme sebep olmak üzere olduğunu ancak farkedecektir. Bu teknolojinin bugün ABD tarafından HAARP (High-frequency Active Aural Research Program) projesi kapsamında istenilen yer ve bölgede – özellikle kırık fay hatlarında – deprem yaratmak için kullanıldığı konusunda bir çok spekülasyon yapılmıştır. Tesla’nın "ölü ışık" tabir ettiği çalışmaları daha sonraki bildiğimiz lazer teknolojisinin temelini oluşturmuştur. Aynı şekilde Tesla "Telsiz İletişim Teknolojisinin" temellerini atmış, hatta çok büyük oranlarda enerjinin bile kablosuz olarak yerden veya hava üzerinden iletildiği teknolojiler geliştirmiştir (her ne kadar milyon voltluk enerjinin bu şekilde iletimi tehlikeli gibi görünse de tam tersine çoğu güncel uygulamadan daha güvenilir bir yöntemdir, öyle ki Tesla bu yöntemin ve alternatif akımın güvenilirliğini ispatlamak için bizzat kendi vücudundan yüzbinlerce voltluk elektrik geçirdiği gösterilerde bulunmuştur).

Tesla’yı zamanında gerçek anlamda "anlaşılamayan adam" yapan asıl çalışması ise ancak Birleşik Alan Teorisi ve Kuantum Fiziği teoremleriyle çözümlenebilen Skaler Dalga Teknolojisine dayanarak "enerji kontrolü" ve "serbest enerji" üzerinde yaptığı çalışmalardı; öyle ki bu çalışmaları klasik Maxwell uygulamalarının bile açık noktaları olduğunu ortaya koymaktaydı ki bu, o günün çoğu akademik çevreleri için kabul edilemez bir durumdu. Ayrıca serbest enerji demek, ekonominin kontrolünün, dünya siyasetini ve ekonomisini elinde bulunduran güçlerin elinden çıkması anlamına geliyordu ki; belki de bu durum kendisine ait dev laboratuarın ölümünün ardından gizemli bir şekilde yanarak yok olmasının arkasında yatan nedendi.

* Bu yazı "Sonsuzluk Teknolojileri - Yılmaz Değirmenci, Tekağaç&Eylül Yayınevi, 2005 isimli kitaptan alıntı olarak aktarılmıştır.

 
Toplam blog
: 72
: 1949
Kayıt tarihi
: 11.10.06
 
 

Yazar 1975 Ankara doğumludur. Monterey Postgraduate School / California'da bilgisayar bilimi dalı..