Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Kasım '11

 
Kategori
Bilim
 

Bilimsel devrimlerin yapısı 3

Bir paradigmatik devrimin tarihini irdeleyelim: Gezegenlerin yörüngeleri.

Bu konudaki paradigma, Kepler’in 3 yasasıyla başladı, Newton’un evrensel çekim sabitiyle sürdü. O zamanlar 6 gezegen biliniyordu.

Ancak onlar, Güneş’in 2. ve/ya n. dereceden 1 yıldız olduğunu, dolayısıyla da bizimki gibi bir güneş sisteminin nasıl oluştuğunu bilmiyorlardı.

Sonra, yine bu bilgi olmaksızın Tititus-Bode Yasası geldi. Bu yasa, gezegenlerin Güneş’e uzaklıklarında oranlar saptar.

Daha sonra bir bilimci, 1980’lerde olası tüm gezegen sistemlerinin denklemini bulduğunu önesürdü. Sonra bu önesürüm değillendi.

En son da, Pluto gezegen olmaktan çıkarıldı.

Bu süreç içinde, biz bugün hala bir gezegen sisteminin kaç gezegenle ve hangi yörüngelerle oluşacağını önesüren bir denklemden yoksunuz.

İzlediğimiz bilgi edinme yolu, sürekli küçük küçük katkılarla oluyor. Devrim varsa bile, bu oldukça küçük boyutta demek.

Ancak yeni bilgiler edinmeyi hala sürdürüyoruz, çünkü tarihte ilk kez Güneş Sistemi dışında, gezegenli yıldız sistemleri gözlendi ve bunların sayısı giderek artıyor. Önümüzdeki 50 yıl içinde, genelleme yapacak denli bollukta verimiz olacak gibi.

İşte, sorunumuz bu: Bir paradigma kurulduğunda, genellikle onu güvenilir bir deha önesürüyor. Ya kabul edilmiyor, ya da kabul edilirse, hiç değiştirilmiyor.

O nedenle bilim tarihi, hepi topu 2 tane doruk ve onlarca dip gördü.

Konuya devam edelim:

Güneş Sistemi’nin geleceği var. Güneş’in sonu da var. Ancak, gezegenlerle ilgili kesin paradigma yok. Tamam, Güneş şişecek ve kayaç gezegenleri yakacak ama onları ve gaz devlerini yörüngeden fırlatacak mı, fırlatmayacak mı belli değil.

Konuya devam:

Dünya’nın tüm tarihi belli değil. Mars’ınki ve Venüs’ünki hiç belli değil. Bilimciler yaramaz çocuklar gibi, birbirlerinin paradigmalarını bozup, yeniden sırça paradigmalar kuruyorlar. (Bu konuda, Brockmann’ın derlemelerindeki bilimcilerin portföyü, çok ilginç bir retrospektif çizer.)

Sonuca bağlarsak:

Dünya’nın 1 gezegen olarak uzayda 15 toplam farklı devinimi var. Bunların bir bölümü kaotik, yani kestirilemez durumda. Dolayısıyla, bir gezegen olarak Dünya’nın devinimlerinin yaratabileceği buzul çağları paradigmasında da kaprisler sürüyor. Şu anda, 10 yılda yeni bir buzul çağına girdiğimizi düşünün (bu gerçekten mümkün): Herşey biterdi, uzaycılık bile.

Yani, tıpkı Dünya Sistemi gibi, bilimsel devrimler de, ancak makro,  büyük sayılar yasasına bağlı ve tümevarımsal olarak panoramalanabilir.

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..