Bilimsel ve Teknolojik Gelişimin Geleceği, Yaşam ve İnsan

20 yüzyıldan itibaren hızla gelişen bilim, paralelinde teknolojiyi geliştirerek bir yanda yaşamı kolaylaştırırken diğer yanda işsizliğin ve gelir bölüşümündeki dengesizliğin artışıyla yaşamı zorlaştırırken ne bilimin nede teknolojinin ağırlaşmak gibi bir niyeti olmayacaktır.

Bu konuda branşlarında dünya zirvesinde olan 25 bilim adamının gelecekçi makalelerinden oluşan ‘Gelecek Elli Yıl Bilim ve Yaşam’ isimli kitaptan beynimde oluşan en önemli iz olan ‘matematiğin akademide ulaştığı düzey teknolojiye uygulansa hayatın ne kadar hızlanacağını bilimi üretenler bile tahmin edemiyor’ ifadesi yaşamın giderek hızlanacağını net bir şekilde vurgulamaktadır.

Bu konuda 2017 Ekim’in de İstanbul’da yapılan ‘Futuristanbul’ (Küresel Değişimin Geleceği) başlıklı çalıştayda droneler ve şoförsüz otomobillere dair yapılan sunumlar ve demo filim gösterileri teknolojinin ulaştığı boyutları açıkça anlatmaktaydı. O güne kadar halüslasyon olarak algıladığım UFO ların gerçek olduğunu düşünmeye başladım ki; DRONELERİN UFO teknolojisiyle üretildiğini ve küçük boyutlusu olduğunu düşünmemek mümkün değil.

Yine 2017 Kasım’ında katılımcısı olduğum ‘Zekâ ve Yetenek Kongresi’ndeki sunumların sonucundaki tebliğimde; IQ(bilişsel zeka), EQ(duygusal zeka) , CQ(kültürel zeka) ve diplomaların bireyi kısmen tanımladığını hatta çerçevelediğini ancak potansiyelinin belirlenmesi için doğasını tanımlamak gerektiğini ifade ettim.

Örneğin; lezzetli yemek üreten ahçının, estetik mobilya yapan marangozun, şık elbise diken terzinin veya saçı model kesebilen kuaförün becerisinin belirtilen zekâ ölçerlerin veya diplomaların dışında kişisel yeteneklerle olduğunu, bu doğrultuda bireyin potansiyeli için öncelikle doğası tanımlanmalıdır.

Bireyin doğasının tanımlanabilmesi içinde insan beyninin detaylarının tanımlanabilmesi gerekirken bunun henüz mümkün olmaması durumu kişinin kendini keşfetmesine bıraktığından eğitim sisteminin buna göre revize edilerek uygulamalı hale gelebilmesi için okullarda atölyeler oluşturulmalı veya okul dışında destek hizmetleri verilmelidir.

VEYA teknolojinin gelişimiyle insan beyninin gizemini bir arada düşündüğümüzde bireyin potansiyelini açığa çıkarabilmesi için düşüncelerini denemekten korkmaması gerektiği anlaşılmaktadır ki; büyük buluşların çoğunun tesadüfen bulunması gibi keşifte veya girişimde başarılı olanların da başarısız denemelerine rağmen yeni şeyleri denemekten vazgeçmeyenler olduğu bilinmektedir.

En uç noktada düşündüğümüzde; bireyin hiç kimsesinin ve hiçbir şeyinin kalmadığı şartlarda bile yaşama devam edebilmesi halinde güçlü bir kişilik olarak başarılara ulaşabilir, ulaşanlar olmuştur.

Kadri KANPAK  www.kadrikanpak.com  0 539 914 85 80