Bilin bakalım kaç çocuğunuz var?

Dün haber bültenlerinde "Tanrım bu kadarı da olurmu?" diyebildiğim bir haber izledim. Anadolu'nun bir yeri (Şimdi neresi olduğunu belirtip o yöre insanını hepten karalamış olmayalım diye yöreyi yazmayayım." kar alabildiğine yağmış, insanlar yollarda araçların içinde mahsur kalmışlar. Yardıma gelen insanlar kara gömülü bir biçimde duran bir aracın içindeki insanları zorlukla da olsa aracın içinden çıkarıyorlar. Bu arada kameralar hamile bir kadını ve kocasını görüntülüyor. Adama " Kaçıncı çocuğunuzu bekiliyorsunuz? " diye soruluyor. Adam bir süre düşünüp öss sorularından dahi daha zor olan bu soruya cevap veriyor; "Dokuz, evet dokuzuncu çocuk" diyor da bu arada da kendisiyle söyleşi yapmaya çalışanlara da "Yahu arkadaş karda kıyamette kalmış, zaten zor kurtarmışız hayatımızı, birde siz kalkmış bu zor soruyu soruyorsunuz " der gibi bakıyor.

Sonra kameralar adamı hastahanede yakalıyorlar ve "Sizin çocuk sayınız dokuz değilmiş! " diye sanki Türkiye'nin bu unutulmuş yöresinde altın bulmuş gibi veya Archimed'in kaldırma kuvvetini bulmuş gibi yeni bir soru yöneltiyorlar. Adam ; "Kardeşim olabilir sizde soruyu sorarken seçenekleri söylemiyorsunuz ki" diye bakıyor ve "O karların altından çıkma telaşı ile yanlış söylemişim. Bu doğacak olan on birinci çocuğum" deyip bir oh çekerek bu doğru yanıtla kesin Kenan ışık beni kim 500 milyar ister yarışmasına katılmaya çağırır diye düşünüyor gibidir. Oysa acı olan nedir biliyormusunuz? Doğacak olan yavrucak adamın on ikinci çocuğudur. Biraz hicvederek yazdığım bu yazı için aslında üzülüyorum fakat karşılaştığım bu haber beni daha çok üzmüş durumda. Biliyorum ki bütün bunlar bu adamcağızın suçu değil yalnızca. Pekiyi de asıl suçlu kim sizce? Saygılarımla...