Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '09

 
Kategori
Bilim
 

Bilincin Kaynağı: İnsan Ruhu!

Bilincin Kaynağı: İnsan Ruhu!
 

İnsan ruhu ve yok olan materyalizm..


Çok düşündüğüm bir konudur. Bilinç dediğimiz şey nedir? Ruh ile bağlantısı nedir? Bu, gerçekten de açıklanması gereken önemli bir sorudur. Bilinç neden yapılmıştır? Bilinçte tüm bu hareketli dünyayı meydana getiren nedir? Bu konu üzerine yazmak ve okuyanları da düşündürmek amacım.

Bu soru, içinde bulunduğumuz 21. yüzyılda bilim adamlarının halen cevabını aradıkları, üzerine kitaplar yazdıkları, konferanslar düzenledikleri, çözmeye çalıştıkları ama her nedense çözüm getirmekten çekindikleri bir sorudur. Bilincin kaynağının ne olduğu sorusu üzerine yazılmış yüzlerce kitap ve makale ve sayısız bilim adamının yorumu bu konuda beklenen açıklamayı vermemiştir. Bilinç konusu, 21. yüzyılın en büyük gizemlerinden biri olarak kabullenilmiş ve konuyla ilgili hemen her araştırmacı, yazar, profesör, bu konunun açıklamasız olduğunu belirterek sözlerine başlamış ve bu açıklamasızlığı vurgulayarak sözlerini bitirmiştir. Jeffrey M. Schwartz'ın şu sözleri, buna bir örnektir:

... Fiziksel beyin aktivitelerini zihinsel olaylarla bağlamak tartışılamaz bir bilimsel zafer olmasına rağmen, beyin üzerine çalışma yapan kişilerin pek çoğunu tatminsiz bırakmıştır. Çünkü ne nörobilimciler ne de filozoşar, nöronların davranışlarının, nasıl olup da öznel olarak hissedilen zihinsel durumları doğurduğunu, tatmin edici bir şekilde açıklayamamıştır. Aksine, nörobiyolog Robert Doty 1998 yılında, "nöronların faaliyet şekillerinin nasıl öznel farkındalığa dönüştüğü bilmecesinin insan varlığının ana gizemi olmaya devam ettiğini" savunmuştur. -1-

Acaba bu konu gerçekten açıklamasız mıdır? Yoksa, bilim adamlarının görmek istemedikleri, beklemedikleri bir gerçeğe mi işaret etmektedir? Acaba kuantum fiziğinin savunucusu bilim adamları, yıllarca doğru kabul ettikleri materyalizmin etkisi altında mıdırlar? Yoksa onların gerçeği görmelerini engelleyen bir sebep mi vardır?

Bilinç konusu, kuşkusuz ki açıklamasız değildir. Beynin içindeki görüntüyü "görüyorum" diyen, beyninin içindeki sesleri "duyuyorum" diyen, kendi varlığının şuurunda olan bilinç sahibi varlık, Allah'ın insana vermiş olduğu ruhtur. Materyalist zihniyet, işte bu gerçeğin bilinmesinden, bu gerçeğin fark edilmesinden çekinmektedir. Materyalist bilim adamlarının "hala çözümlenemeyen bilinç" iddialarının temel sebebi budur. Ruhun mutlak varlığı, ruhu insana verenin Allah olduğu gerçeği, onların tüm materyalist inançlarını ve iddialarını altüst etmektedir. Her ne kadar "açıklamasız" damgası vurmaya çalışsalar da, bilincin kaynağının ruh olduğu, insana ait gerçekliğin, "ben benim" diyen varlığın ruhuna ait olduğu, açık ve tartışılmaz bir gerçektir. Allah, Kuran'da, insanı önce bedenen yarattığını, sonra da ona "ruhundan üflediğini" bildirmiştir:

Hani Rabbin meleklere demişti: "Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan bir beşer yaratacağım. Ona bir biçim verdiğimde ve ona Ruhumdan üfürdüğümde hemen ona secde ederek (yere) kapanın." (Hicr Suresi, 28 - 29)

Bilinç konusunu araştıran bilim adamlarının kabul ve itiraf etmeleri gereken en önemli gerçek budur. Stanford Üniversitesi madde bilimi ve mühendisliği profesörü William Tiller, bu gerçeği itiraf eden bilim adamlarındandır:

Benim modelime göre, gözlemci, dört katmanlı biyolojik bedenin içindeki ruh. Bu yüzden, o makinedeki hayalet gibi.Göze ihtiyaç duymadan görebilen, kulağa ihtiyaç duymadan duyabilen, beyne ihtiyaç duymadan düşünebilen, insanın "ruhudur".-2-

Saygılarımla.

-1-Jeffrey M. Schwartz, Sharon Begley, The Mind and The Brain "Neuroplasticity and the Power of Mental Force", Regan Books, 2003, s. 28
-2- What the Bleep Do We Know?, Belgesel film, yönetmen: William Arntz, Betsy Chasse

www.darwininacmaziruh.net

 
Toplam blog
: 164
: 3066
Kayıt tarihi
: 01.11.09
 
 

Özel bir şirkette dış ticaret yetkilisiyim. İnternet üzerinden toplamış olduğum bilgileri, başkal..