Bilinmeyen göllerden biri daha… Çubuk

Sizlerle daha önce Sülüklü ve Sünnet Göllerine yaptığımız seyahatimizi paylaşmıştık. Çubuk Gölü’de bu seyahat sırasındaki durak noktalarımızdan biri oldu. Daha önce Göynük tarafına gitmediğimiz için gölün adını hiç duymamıştık. Çubuk gölü kenarında otel veya turistik tesis olmadığı için de adını duyurmamış olabilir. Göl yolunda bizi ilk karşılayan restore edilmiş değirmenler oldu. Evet yanlış duymadınız değirmenler. İlk önce bir değirmen görüp, belki başka açıdan göremeyiz diyerek hemen sarıldık makinemize. Makinemizin müsade ettiği ölçüde zoomlayarak çektik ilk fotoğrafımızı. Göle yaklaştıkça başka değirmenlerde görünmeye başladı. Biz de daha iyi açılardan fotoğraflar çekebilmeyi başardık.

Arabamızı park edip göl çevresinde turlamaya başladık. Gölün sağ tarafında restore edilmiş 5 değirmen karşılıyor sizi. Karşınızda ise bir köy, tam gölün kenarında. Değirmenler tarafına yürüyüşe başladığımızda kocaman bir tabela ile karşılaştık “Film setidir yaklaşmak yasaktır”. İlk gördüğümüzde yüzümüzde beliren tebessüm, yerini hayal kırıklığına bıraktı. Biraz daha rahatça etrafında dolaşabilmek isterdik, kurallara bağlılıktan değil de şevkimiz kırıldığı için arkamızda bırakarak film setini gölün etrafını turlamaya devam ettik. Bir ördek göldeki sessizliğe inat “ben burdayım ben burdayım” dercesine ötüyordu.

Köye yaklaştığımızda hava hafiften kararmak üzereydi. İki kadın ineklerini otlatmaktan getirirken, köyde akşam telaşı çoktan başlamıştı. Köyün hemen bitiminde yer alan çay bahçesi mevsimin sonbahar, günün Cuma olması nedeniyle kapalıydı. Köyün biraz ilerisinden gölün yukarısına dağa baktığınızda henüz inşaatı tamamlanmamış 2-3 dağ evi görünüyordu. Demek ki birileri bu gölü daha önce görmüş, bizim duyduğumuz huzuru hissederek, dağ evi yapmaya karar vermişti. Yeni inşaatların yapılmamasını umarak, ah böyle bir evimiz olsaydı hayalini kurduk. Bu güzellikleri yaşamak için aslında dağ evine de ihtiyaç yoktu. Köydeki bir evde yaşamak da aynı huzuru verirdi bize.

Göl turumuz biterken hava daha da soğumuş akşam karanlığı çökmeye başlamıştı. Bu güzel gölden geriye hayallerimiz ve çektiğimiz fotoğraflar kaldı. Yolunuz o taraflara düştüğünde, Göynük’e 6 km mesafedeki bu yeryüzü cennetini görmeden geçmeyin.