Bilir misin?

Eğilmeyen dağ dursan da 

eteklerde salınmayı 

* 

Parlayan ayna olsan da 

sırda gümüş kalınmayı 

* 

Gözyaşını döktüğünde 

gülücükle anılmayı 

* 

Elin dikene battıkça 

kızıllıkta avunmayı 

* 

Altın tahtı düşlesen de 

tahta sedirde durmayı 

* 

Sessizlikte emeklerken 

çığlıklara tırmanmayı 

* 

Yanan ömrün ortasında 

çağlayanla sulanmayı 

* 

Sarmayanın yarasına 

buluttan merhem çalmayı 

* 

Yağmur duasına çıkıp 

kor selinde kavrulmayı 

* 

Tek güneşi diledikçe 

Yıldızdan tekdîr almayı 

* 

Güneş özleyen canına 

ay parçası nur doğmayı 

* 

Tek heceyi söylemeden 

kitaplardan okunmayı 

* 

İstediğin manalara 

bir çizgiyle kavuşmayı 

* 

Gönle cevap arar iken 

sorulardan bulunmayı 

* 

Bildiğini bilmez olup 

bilinmezde tanınmayı 

* 

Su gibi gönle yayılan 

bir noktada durulmayı 

* 

Hiç elini bulmasan da 

elle tutulur olmayı 

* 

Gözden ırak kaldığında 

göz göze köprü kurmayı 

* 

Destanını anlatmadan 

suskunluktan sorulmayı 

* 

Bir anını yazamadan 

sonsuzlukla yazılmayı 

** 

(Akyazı-Balballı Köyü-27.07.2010 saat 14.14) 

Yegâh Elif Mirzâde