Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Eylül '15

 
Kategori
Psikoloji
 

Bilişsel tutarsızlık

Bilişsel tutarsızlık
 

Tutum, ‘‘Kişinin belli bir insana, gruba, nesneye, olaya, vb. yönelik olumlu veya olumsuz bir şekilde düşünmesine, hissetmesine veya davranmasına yol açan oldukça istikrarlı, yargısal bir eğilim.’’(1) olarak tanımlamaktadır. Tutumlar bir nevi hayata, olaylara ve kişilere bakış açımızı oluşturur. Genellikle tutarlıdırlar ve kolay kolay değişmezler. ‘Bilişsel Tutarsızlık Kuramı’ ise kararsızlık durumlarında bozulan dengenin tekrar kurulmasını ifade eder. Bir deney:
 
‘‘1959 yılında Festinger tarafından yapılan deneyde, katılanlara 1 saat süren ve herkesin kabul edeceği biçimde monoton ve sıkıcı bir görev veriyorlar; bir tahtaya tek tek çivi çakmak sonra bunları tek tek çıkarmak.  Ardından katılımcılardan, deneye katılmak üzere bekleyen yeni katılımcılara deneyin ilginç ve eğlenceli olduğunu anlatmaları, yani yalan söylemeleri isteniyor (asıl katılımcılar bu kişilerin de kendileri gibi katılımcı olduklarını düşünüyorlar, ancak gerçekte bunlar profesörün asistanları). Katılımcıların neredeyse tamamı bunu yapmayı kabul ettikten sonra, bu iş karşılığında kontrol grubundaki katılımcılara ödeme yapılmazken bazı katılımcılara 1 dolar, geriye kalanlara ise 20 dolar ödeniyor. Bu ücretler katılımcılara 1 saatlik görev için değil, yeni katılımcılara görevin eğlenceli olduğunu anlatmaları karşılığında veriliyor. 1 dolar o günün şartlarında da önemsiz, 20 dolar ise tatmin edici sayılabilecek miktardı.
 
Deney sonrasında katılımcılara deneyle ilgili bir anket yapıldı. Sonuç şaşırtıcıydı. Kendilerine ödeme yapılmayan kontrol grubu ve 20 dolar ödeme yapılan grup deneyi ortalamada sıkıcı olarak nitelendirip bir daha benzer deneylere katılma konusunda isteksiz olduklarını belirtirlerken 1 dolar ödeme yapılan grup, aynen yeni katılımcılara söyledikleri gibi, deneyi eğlenceli bulduklarını ve benzer deneylere bir daha katılabileceklerini söylediler.
 
20 dolar alanlar deneyin sıkıcı olduğunu çok rahat söyleyebiliyor, çünkü aldıkları para kendilerini tatmin ediyor. 1 dolar alanlar ise aldığı 1 dolar karşısında bu işin yapılamayacağını biliyor. Bir tutarsızlık yaşadığı bu durumda deneyin  eğlenceli olduğunu söyleyerek kendilerini rahatlatıyorlar.’’(2)
 
Özetle; insan, kendi düşünce dünyasının dışında bir davranış yapmaya sürüklendiğinde bundan dolayı başta rahatsızlık duyar. Bu rahatsızlıktan kurtulmak için yapması gereken iki şey vardır. İlk olarak bu davranışı yapmaya iten bazı sebepler olduğunu söyleyerek dışsal atıfta bulunabilir. İkinci yol ise aslında yaptığı işin yanlış olmadığını, zor şartlar altında kuralların esneyebileceğini söyleyerek kendini rahatlatmaktadır.
 
 
 
‘‘İnandığınız gibi yaşamazsanız, yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız.’’ (3)
 
                                                             Hazret-i Ömer (radıyallahü anh)
 
 
 
 
 
 
 
mtasdelenn@gmail.com
 
Toplam blog
: 14
: 1220
Kayıt tarihi
: 02.09.15
 
 

Merhaba! Her hayal gerçek olmaz ama gerçekler bir zaman hayaldi. İnsanlara yol göstermeye çalışan..