Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Temmuz '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bilmediğimiz konuları ehline verelim

Bilmediğimiz konularda konuşmak pek hoş olmasa gerek.Bilmeden konuştuğumuzda ileride mutlaka mahcup duruma düşeriz.

Bilmeyen insanlara anlattıklarınızı kabul ettirmekte zorluk çekmesiniz.Çünkü bilmeyen insanlar çabuk inanırılar.

Hele bilme noktasında alt yapıları yoksa, size inanmaları çok kolaylaşır.

Direnemezler , bilgisi olmayan kişiler nasıl iddia etsinler?Bilmek gerçekten insanın en büyük gücü oluyor.Hele delilli konuşmayan insanların yanında , ispatlı konuşursak, mecburen sözünden dönebiliyor.

Bizlerde ağzı laf yapan kişilerin anlatımı çevresindekiler ve dinleyenler tarafından onaylanır.Doğru olmayan , konuşmalara derinden inanırlar.

Biraz da anlatan kişi şehirde yaşıyor ve yaşamışsa, şehirde yaşamayanlar canım arkadaş şehirde yaşıyor, derler bilmeden savunurlar..

Koskoca şehirde yaşayan insan bilmez mi?Elbette bilir deriz içimizden, bir başka noktada olumlu olmayan huyumuz var bizim.

Göz göre göre , söylenilen yanlışları doğru olarak kabul ediyoruz.Niçin kabul ettiniz sizde biliyorsunuz ki, söyledikleri yanlıştı?Dediğimiz de sırf ayıp olmasın diye, derler..

Evet ben de farkındayım ama ortamın tadını bozmamak için, cevap vermedim.Bir de bozulmasın diye konuşmadım.

Eleştirelim demiyorum, konuştuğuna pişman etmeliyiz hiç demiyorum.İnsanlara anlayacakları dilde ikaz etmeyi öğrenmeliyiz.

Bazların halkımızın fikri yapısını ifsat etmesine fırsat vermemeliyiz.Nereden biliyorsun bu konu böyle değil dediğimizde.Savunması hemen hazırdır.Aslında konunun özü doğrusunu söylediğimizde suç bende değil der.

Ama siz söylediniz dediğimiz ise, suçluyu hazırlamış büyütmüş medya öyle dedi, der.Medya çok günahkar.Elbette ben konuşuyorum deme kültürü dediğimiz olmadığından daha doğrusu şu: Yoğurdum ekşidir ama, çaresiz piyasaya sürdüm, cesareti olmayınca başkasının üzerine gönder suçunu.

Bizlere Allah akıl verdi.Aklı vermesinin gayesini hepimiz biliyoruz.İnsanların yaptıklarının, ettiklerinin sorumluluğunu kabul etmesi içindir.

İnsan konuşurken illa ki medya, benim dediğim doğru ve aynısını konuş demiyor ki, o kendi düşüncesine göre toplumu bilgilendiriyor.

Sen şüphelen, medya dedi ama işin doğrusu nedir de?Başla araştırmaya, bilgi dağarcığında artar, bu arada.

Oturarak, keyfimizi bozmadan işte konuşalım, boş ver, ne derse desin, ben onu bilirim.

Düşünmek kaliteli insanlara yakışır.

Düşünmek basit kavram değildir.Düşünen insan öyle sağa sola konuşur mu? Konuşmaz.Geçenlerde tanıdıkların masasına davet üzere oturdum.Dediğim gibi tanışın biri bilgiden yoksun, delilsiz konuşmasını yapıyor.

Yaptıktan sonra, öğretmenlikle ilgili olan sözünün ve ifadesinin kaynağını sordum. Şöyle ki, bu bilgilere nerden ulaştınız dedim?

Televizyonlar söylüyor dedi.

Olabilir , ama sözünüzün öğretmenlikle ilgili olanının aslı astarı yok dedim.Konuşmanız hiç doğru değil.Bilgi verdim.İşte ne bileyim ben, dedi.Ama doğru değil bu şekilde konuşmanız dedim.

İşte bizler bilmeden insanlara anlatıyoruz.Zavallılarda inanıyor karşısındakine.Bir doğrunun yanına epey yanlışı sıkıştırıyor.

Doğru konuşmak insanın en büyük güvencesidir.Doğru konuşan hiç mahcup olmaz.

 
Toplam blog
: 375
: 678
Kayıt tarihi
: 12.07.08
 
 

Mehmet Şener 1964 doğumluyum, Burdur-Gölhisar'da yaşıyorum. Doğum yerim Burdur/Atınyayla . Lisans..