Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Haziran '10

 
Kategori
Güncel
 

Bin kere ölmektense, bir kere şerefimle!

Bin kere ölmektense, bir kere şerefimle!
 

Evet yeter artık.


İsrail açık, açık tehdit ederken, blöf yapmıyordu. Amerika ve Batıya sırtını dayamış olan İsrail’in kendi başına hareket ettiğini hiç sanmıyorum. Bununla beraber Türkiye tıpkı çuval olayındaki gibi beceriksiz bir politika uygulamıştır.

Bir kere hükümet baştan yanlış yapmıştır. Başbakan yardımcısı Arınç’ın şu sözlerine bakın.

''Bu bir Hükümet projesi değildir. Hükümet olarak bu gemileri biz yola çıkarmadık. Rotasını biz tayin ve tespit etmedik. Tamamen insani amaçlı bir sivil girişimdir. Sivil inisiyatiftir. Bizim Türkiye olarak buna mani olma imkânımız da yoktu, destek olma imkânımız da yoktu. Ama insani amaçla ilaç ve gıda taşıyan bu gemilerin Gazze'ye ulaşmasından daha tabii hiçbir şey olamaz.

Bence yanlışlık bu zihniyette olmuştur. Bu bir hükümet projesi olmayabilir, rotasını da siz tayin etmemiş olabilirsiniz. Bu sizin olabilecek olaylar için tedbir almamanız için bir bahane olamaz. Sivil inisiyatif de olsa yardım konvoyunu destekliyorsanız, her olasılığı düşünecektiniz. En azından İsrail Hükümeti ile BM. ile konuşabilir uluslar arası sularda seyreden bu gemilerin korunmaya alınmasından, can güvenliklerinin sağlanmasından sonra yola koyulmalarını veya durum anlaşılana kadar yolculuğun iptalini sağlanabilirdiniz. Bu bir insanlık göreviydi.

Tüm bunları yapmadan insanları bile, bile ölüme yollamak hangi vicdana sığar?

İş işten geçtikten sonra nutuklar atmak, sövmek, saymak, kahraman kesilmek hiç yakışmıyor.

(Hükümet yine sınıfta kalmıştır.)

Yardım konvoyunda 32 ülkeden temsilcinin olduğu ve liderliği Türkiye’nin yaptığı bilindiği gibi o gemide Türk bayrağı dalgalanıyordu. Bu durum 32 ülkeden ziyade Türkiye’yi bağlar görünürken, katil İsrail’in Davos intikamı için diş bilediği bilinirken böyle ilgisizlik abesle iştigaldir.

Şimdi İsrail’den özür dilenmesi isteniyor. Özür dilemekle giden canlar geri gelecek mi?

Acaba, Türkiye savaş ilan eder mi etmez mi sözcükleri bazı dillerde dolaşıyor. Bence uluslar arası “göstermelik” hukuk ile olayın üzerine gidilmeli ve bu feci olay, karşılıklı anlaşmalar ile çözümlenmelidir. Savaş çözüm değildir. İsrail’i yola getirmenin bir sürü alternatifleri vardır sanırım. Aksi takdirde 3.cü bir dünya savaşını biz başlatmış olabiliriz. Bunu savaştan korktuğum için değil tüm insanlık adına düşünüyorum. Atatürk’ün dediği gibi yurda sulh, cihanda sulh ten yanayım.

Birkaç kişinin şahsi hırsları, çıkar düşünceleri altında oynanan oyunlara millet olarak kanmamalıyız.

İsrail’in yaptıkları elbette yanına kalmamalıdır. İsrail bunu hep yapıyor ve dünya seyrediyor. Çünkü Batı ve ABD nin esas istekleri Ortadoğu’da olan petrolde ve oraları ele geçirmektir. Bunun için İsrail’i dolayısı ile bizi maşa olarak kullanmaktadırlar.

Bu insanlık dışı katliamlarda kaybedilen insanlar Amerika tarihine ve AB tarihine baktığımızda sıkça görülmektedir. Çıkarları için kendi insanlarını feda etmekten kaçınmamışlardır.

Tekrar ediyorum işi beceremeyip, yüzüne gözüne bulaştırdıktan sonra kahramanlık nutukları atmak kolaydır.

Bu kanlı baskında bir tek şey olmuştur o da tüm dünyanın dikkatlerini Gazze’ye çekmektir. Eylemciler nispeten canları pahasına bir şeyler başarmışlar ama hangi adil dünyaya?

Araplar dahil hiçbir millette bizlerdeki vicdan ve asalet yoktur.

Biz elbette canice öldürülen masum insanlara üzülürüz, duygusalız, ağlarız da. Önce insanız, ama ne var ki benim yurdumda her gün neredeyse onlarca şehit veriliyor.

Önce kendi insanlarımızı düşünmeliyiz. Başbakanın Gazze’ye olan abartılı ilgisi doğuda ölen insanların, askerlerimizin üzerinde olmalıdır.

Başbakan;

“Kürt halkı yaşamı cehenneme çevirecek. Kürt halkı Ortadoğu’da yaşamı kilitleyecek.

Kürt halkı milyonlarla kentleri, yolları, caddeleri, yaşamı tıkayacak. Buna söz veriyoruz.” Diyen, halkı kışkırtan vatan hainlerinin seslerini kısmalıdır.

Ne için bunlara bir ceza yoktur da Ergenekon denilen davada onlarca insan, yıllardır sırf hükümeti eleştirdikleri için hapistedirler?

Adamlar resmen meydan okuyorlar tehdit naraları atıyorlar. Başbakan nedense duymuyor. Bu da beni çileden çıkarıyor.

Ordumuz maddi manevi yıpratılıyor. Bu kimin veya kimlerin işine geliyor? Bunun hesabını vatandaş olarak soruyorum.

Türkiye böyle kalleş bir ortamdayken, artık askeri üslerimize bile saldırılar olup, karakollarımız basılıyorken, bunca şehitler veriyorken Sayın Genel Kurmay Başkanımızın zaruri olmadan yurt dışına çıkmasını da kınıyorum. Ben kendisinden gezi değil, iyi bir strateji bekliyorum.

Bu askerler, bu fidanlar, kalleşçe öldürülmek için dünyaya gelmediler. Onlar bir, biz acımızdan her gün bin kez ölüyoruz.

Gazze’ye yardım götürürken katil İsrail tarafından katledilen (hangi dinden, soydan olurlarsa olsunlar) ve yurdumuzda kalleşçe pusular ile öldürülen şehitlerimize içim kan ağlayarak Allahtan rahmetler, ailelerine sabırlar diliyorum..Yaralı olanlara da acil şifalar diliyorum.

Tüm milletimizin başı sağ olsun.

Ve son olarak şunu diyorum. ARTIK YETTİ !

Öleceksek bir defada hep birlikte ölelim ya da bu işi kökünden bitirelim. YETTİİİİİ !

Bin kere ölmektense bir kere şerefimle ve şehit olarak ölmek istiyorum artık.

Caddelerde Filistin diye bağıran vatandaşlarımızı da bu duyarlığa davet ediyorum. Artık şehit vermek istemiyorum.

Önce vatan diyelim.

 
Toplam blog
: 375
: 801
Kayıt tarihi
: 30.04.08
 
 

İstanbul Kadıköy doğumluyum. Herhangi bir menfaat grubuna bağlanmadan, açık fikirli, dürüst, önya..