Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '10

 
Kategori
Öykü
 

Bin yılın soğuğu (bölüm beş)

Bin yılın soğuğu (bölüm beş)
 

Katya, o gece DİDEM’in elamanıyla birlikte pavyondan ayrıldıktan bir hafta sonra… İstanbul Şile’de cesedi bulundu. Genç kız, boğularak öldürülmüştü. İşte Katya’yı öldüren katil şu anda cam kavanozu taşıyan adamdı.

DİDEM, bir müddetten beri bu elemanı izliyordu. Bizimkinin peşine adam takmışlardı. Adamın dünya umurunda değildi sanki. Özel hayatı son derece düzensizdi. Karısının ölümünden sonra kendini içkiye vermişti. Genç Rus kızları ise onun için olmazsa olmazdı.

Gençliğinde Moskova ve Leningrad’ın* (O zamanlar öyleydi Sovyetler Birliği Henüz dağılmamıştı) dolaşmadığı barı gece kulübü kalmamıştı. Az mı para dökmemişti Rus güzellerine? Hatta bunlardan birine fena halde abayı yakmıştı. Kız sarışın yeşil gözlüydü. Bir okulda aerobik öğretmeniydi ve muhteşem bacakları vardı.

Neyse paranın yüzü suyu hürmetine bizimkiyle biraz düşüp kalkınca, bizimki yelkenleri hemen suya indirivermişti. Hatta kıza evlenme teklifinde bile bulunmuştu. Kızın ismi Karinna’ydı. Kız bu teklife gülüp geçmiş adama yolu gösterivermişti.

O günü hiç unutamamış o günden sonra nerede Rus kızı gördüyse, önce zevkini almış sonrasında da döverek postalar olmuştu. Kızlardan hiçbiri şimdiye kadar şikâyetçi olmamıştı. Çünkü, adam kendisini polis olarak tanıtıyordu. Dahası yardım edeceğini söylüyor, düzmece de bir polis kimliği gösteriyordu.

Ama bu Katya olacak sürtük neyine güvendiyse? Kuşkusuz Katya’nın beraber olduğu grubun içinde Rus ajanları olduğunu söylemeye hiç gerek yok.

Kız, Sergey adındaki bir ajanla ciddi ilişki yaşıyordu. Ama ailesi fakirdi. Onlara bakmak zorundaydı. Gururlu ve dürüst bir kızdı. Bir başkasından yardım almayı onuruna yediremiyordu. Bu ülkeye geliş sebebi buydu. Rus ajanları ise kelebek koleksiyoncusu ile ilgili gizli bir araştırma yürütüyordu.

Koleksiyoncunun evi, şehirden altmış- altmış beş kilometre uzakta meydanlık bir arazideydi. Etrafında tek tük evler vardı. Soğuk kış gecesinde bu evlerden çıt sesi çıkmıyordu. Helikopterin sesi kesildiğinde etraf derin bir sessizliğe gömüldü.

 
Toplam blog
: 261
: 335
Kayıt tarihi
: 30.08.10
 
 

Anadolu Üniversitesi İşletme fakültesi mezunuyum. Çeşitli kuruluşlarda muhasebe ve dış ticaret or..