Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ekim '10

 
Kategori
Öykü
 

Bin yılın soğuğu(bölüm on dört)

Tam da o sıralar Dimitri, Sonya üzerindeki araştırmaları derinleştirdiği sırada komşudan bir ziyaretçisi geldi. Geleni çok yakından tanıyordu. Fethiye'deki arkadaşı balıkçı Zahir. Dimitri, Zahir’i gördüğüne şaşırmıştı.

İki arkadaş rakı içtiler ve eski güzel günlerden söz ettiler. Zahir, artık Fethiye’de yaşamıyordu. Güneydoğuya dönmüştü. Laf arasında oradaki bir örgüt için çalıştığını söyledi. “DİDEM”! Dimitri ve DİDEM’in yakınlaşması böyle başladı.

DİDEM, KGB’nin seksenli yıllarda yürüttüğü çalışmalar hakkında kapsamlı bir araştırma yapmıştı.” Sibirya Güneşi’ni” istiyorlardı. Hem de ne pahasına, kendisine eşek yükü kadar dolar ödemeye razıydılar. Dimitri, o akşam düşüneceğini söylemişti.

Birkaç ay sonra bir akşamüstü Zahir’in telefonu çaldı. Arayan Dimitri’ydi. Kısa ve öz konuştu. Teklifi kabul ediyordu. Paralar bir İsviçre bankasındaki hesaba yatacaktı. Kendileriyle çalışmaktan onur duyuyordu.

"Sibirya Güneşi" doğmak üzereydi ve müşterisini bekliyordu. Dimitri aylar sonra Sonya’nın zehrinden öldürücü bir gaz elde etmeyi başarmıştı.

Omsk’daki laboratuarda hatırı sayılır miktarda Sibirya Güneşi vardı.

Tam da o sıralar Zahir, bir operasyon için küçük miktarda numune istedi. Dimitri, komşuya gidecekti. Numuneyi de beraberinde getiriyordu.

Koleksiyoncu, ölmek üzereyken soluduğu gazın VX gazı olduğunu zannetmişti. Oysaki soluduğu gaz Sibirya Güneşiydi.

Aslında DİDEM’in koleksiyoncuyla bir alıp veremediği yoktu. Dimitri, mavi kelebekleri, Butterfly Valley’de keşfetmişti ilk kez. Kış kelebeği adıyla anıldıkları da doğruydu. Ne var ki bu zor kış şartlarında yaşamalarından değil, kanatlarındaki kar tanesi damgalarından kaynaklanıyordu.

 
Toplam blog
: 261
: 335
Kayıt tarihi
: 30.08.10
 
 

Anadolu Üniversitesi İşletme fakültesi mezunuyum. Çeşitli kuruluşlarda muhasebe ve dış ticaret or..