Bin yıllık kardeşlik

Tarih; 3 Kasım 1922, günlerden Cuma, yer; TBMM, Lozan’da izlenecek politikaların görüşüldüğü oturumda söz alan Dersim milletvekili Diyap Ağa ve Bitlis Milletvekili Yusuf Ziya Bey şunları söylerler:

“Hepimiz biliyoruz ve söylüyoruz ki dinimiz, aslımız, neslimiz birdir. Bizim içimizde ayrılık gayrılık yoktur.Ne Türklük ne Kürtlük davası vardır. Hep biriz, kardeşiz. Düşmanlar bizi birbirimize düşürmek için tuzaklar kuruyorlar. Hile yapıyorlar. Biz birbirimizle iftihar ederiz. İşte bu kadar.” ( Diyap Ağa )

“Avrupalılar, aldatıcı sözlerle bizi birbirimizden ayırmaya çalışıyorlar. Ben Kürdoğlukürdüm. Bir kürt milletvekili olarak sizi temin ederim ki Kürtler, yalnız büyük ağabeyleri Türklerin saadet ve selametini istiyorlar. Biz Kürtler Avrupa’nın Sevr paçavrası ile verdiği bütün hakları, hukukları ayaklarımızın altında çiğnedik ve bütün manasıyla bize hak tanımak isteyenlere geri verdik. Türklerle birlikte kanımızı döktük ve ayrılmak istemedik, istemeyiz. Delege kurulumuz, Lozan’da azınlıklar söz konusu edildiği zaman Kürtlerin hiçbir isteği olmadığını söylesin. Kerkük’ü, Süleymaniye’yi, Musul’u da unutmasın.” Bitlis Milletvekili Yusuf Ziya Bey

Terör örgütünün yirmi beş yılda yapamadığını, açılım saçılım diyerek birkaç ayda başardılar. “Analar ağlamasınmış!” sanki analar ağlasın diyen varmış gibi. Ülkemiz hala bir iç savaşa sürüklenmemişse bu Türk halkının bin yıllık kardeşliğinin sonucudur. İzmir, Çanakkale, Adana, Hakkari, Mersin vb. kentlerimizde yaşanan olaylar hepimizi üzmektedir. Halkımızın sağduyusu ve güvenlik güçlerimizin kararlı tutumları huzur ve sükunun sağlanmasını başaracaktır bir gün elbet.

Hiç kimse ülkemizin sorunsuz olduğunu savlamıyor. Sosyal, ekonomik, kültürel sorunlarımızın daha çok doğu ve güneydoğu bölgelerimizde yaşayan yurttaşlarımızı olumsuz etkilediğini biliyoruz. Ancak bu sorunların okyanus ötesi emperyalist güçlerin projeleri ve daha dün bütün söylediklerini, inandıklarını inkar ederek gömlek değiştirenlerin işbirliği ile değil, Türküyle, Kürdüyle, Alevisiyle, Sünnisiyle kendi insanımızın mücadelesi ile çözülebilecektir.

ABD projeleri ile çözüm aramak safdilliktir. Onlar, Irak’a demokrasi götürdükleri gibi bir çözüm sağlayabilirler ancak. Mustafa Kemal Atatürk’ün belirttiği gibi; “ Türkiye Cumhuriyetini kuran Türk halkına Türk Milleti denir.” Türk Milleti ifadesi etnik bir kimlikten çok daha fazlasını ifade etmektedir. Bizi bölüp parçalayıp yutmak isteyen emperyalistlerin oyunlarına gelinmemelidir. Türk Milleti’nin bin yıllık kardeşliği AB ve ABD projelerine feda edilmemelidir.