Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Temmuz '10

 
Kategori
Deneme
 

Bina açma gönül aç

Bina açma gönül aç
 

beyin ve kalp arasında


ADALET; hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesi anlamına gelir. Haklı ile haksızın ayırt edilmesi adaletle sağlanır. Adalet kavramı temelde hukuk kurallarına uygunluğu içerir. İnsanların toplum içindeki davranışlarıyla ilgili olduğundan ahlak ve din kurallarıyla da ilişkilidir ve tarih boyunca tartışmalı bir alan olmuştur. Düşünürler eski çağlardan beri adalet kavramıyla ilgilenmişlerdir. Kutsal kitapların hepsinde adalete ve adil olmaya ilişkin bölümler bulunur. Genel kanılarla adalet böyle bilinir.

Bir mutfağı vardır; Adalet Sarayları , binaları gibi. Kartal- Maltepe arası E5 üzerinden aracınla geçiyorsan şaşırma, Dünya'nın en küçük tabelasında, dünyanın en büyük Adalet Sarayı'nın Türkiye’mizde yapıldığı yazıyor. Dünyanın en büyük Adalet Sarayı İstanbul’ da, inşaatı bitmek üzereymiş. Aman Allahım! Yurdumda ne büyük işler gerçekleşiyor diye sevinesi geliyor insanın. Bir yandan da soruyorsun kendine adaletin hüküm sürdüğü ve uygulana geldiği bir yer neden dünyanın en büyük adalet binasına ihtiyaç duyar ki ? Sorma bu soruyu, sen binaya bak, dünyada eşi benzeri yok ama! İçinde onlarca davanın , yüzlerce sorunun , binlerce suçun sonuca bağlanacağı kocaman bir Adalet Sarayımız olacak. Harika diyorsun kendi kendine , bu ne güzel bir meyva!

Görüntüsüyle, parıltısıyla, ihtişamıyla var mı Dünya'da böylesi? Ammaaa içi acı, tadı can yakar . Beyaz perde, kara bir duvarı saklıyor. Büyüyen, en büyük olan varlıklar, küçülen ve kaybolan değerlerin habercisi. Sevgi, saygı ve hoşgörünün o dağ gibi binanın arkasından bir Güneş gibi battığını görüyorsun. Ahlakın ve vicdanın nasıl çöktüğünü, önüne Dünya kadar büyük bir binanın geçerek hilale çevirdiği dolunayın, yaşadığı ay tutulmasını, daha doğrusu ahlak tutulmasını görüyorsun. Adalet gereksinimi adaletsizliğe karşı duyulan bir tepkinin ürünüdür. Hortumcunun, soyguncunun, vatan haininin, sahtekarın ya da başka bir deyimle, sevgi körelticilerinin, vicdan yoksunlarının artışı, tırmanışı, hortlayışı ortaya çıkan adalet bunalımına çözüm getirme ihtiyacını doğurur. Konuya çözüm arayışı, Dünya'nın en büyük Adalet Binası'nı bir put edasıyla, kurtarıcı ümidiyle açmakla olmaz. Dünya'nın en büyük müzesini neden açarsın? Zengin tarihinin güzide ürünlerini sergilemeyi , onu insanlarla buluşturup sosyal değerleri pekiştirmeyi hedeflersin. Dünya'nın en büyük bilim akademisini neden açarsın? İlimle uğraşan, medeniyetini ileri götürme sevdalıların çoktur. Kafa kafaya versinler de icatlarıyla, buluşlarıyla önce vatanlarına sonra tüm dünya insanlarına, uygarlık - bilim üretsinler dersin. Aman Allahım! Diyorum, yine dünyanın en büyük Adalet Sarayı'nı açarken; onu, yere göğe sığdıramayan anlayışa, aman Allahım! Diyorum. Sen, yılanı, haşeratı yok edeceğim diye, dünyanın en büyük zehir makinasını yapsan ne olur. Onun yuvasına, üreme sahasına müdahale edemedikten sonra. Genel kanılarla adalet böyle bilinir, bir mutfağı vardır Adalet Sarayları, binaları gibi. Ne var ki vicdandan ve gönülden, sevgiden ve saygıdan hissesini almamışsa kâinat büyüklüğünde olanını yapsanız, Yine yetmeyecektir haberiniz olsun. Sonuç olarak bina açma gönül aç, evet evet gönül aç gönüller aç, susuz sevgiden yoksun. Seven insan karıncayı incitmez. Maddi hengamenin körelttiği gönülleri aç. Hırlının- hırsızın, kötü bilinenin vicdanına bir kapı aç. İçine sevgi tohumları at. Zira dünyanın en büyük adalet sarayı zaten yapılmış vicdan-gönül adıyla, sen onu hatırla, betonla uğraşma.

 
Toplam blog
: 63
: 547
Kayıt tarihi
: 19.07.10
 
 

Bir arkeolog gözüyle dünyaya bakan, aşk gözüyle kendini kazan, can gözüyle kainatı bulan, adam gi..