Bir "sivil" darbe, Türkiye'de "askeri" darbe geleneğinin sonunu getirdi - 2

TÜRKİYE'DE MEYDANA GELMİŞ OLAN ASKERİ DARBELERDEKİ ABD ETKİNLİĞİ....

BAŞLARKEN..

DP ve Adnan Menderes dönemini hatırlattığım bir blog yazdıktan sonra, "Türkiye'deki askeri darbe ve darbe teşebbüsleri" ve bunların yaşandığı süreçleri hatırlatan bir yazı dizisi yazmak istediğimi belirtmiştim. Ve bunun ilkini de bir hafta önce yazdım ve blog yönetimi de yayına verdi.

Eğer, ilerleyen zaman içinde, "aklımda kalanları" ve elimdeki "arşiv notlarımı"  mantıklı bir sıra içinde derleyebilirsem ve bu arada "hevesim de kırılmazsa" bloglarıma devam edeceğim.

Bir önceki bloğumda, Türkiye'de meydana gelen önemli askeri darbeleri,  darbe girişimlerini ve bazı darbe senaryolarını  kısa kısa özetlemiş - hatırlatmış-  ve bunlardan önemli olanlara daha sonra ayrıntıları ile değineceğimi yazmıştım...

1- 27 MAYIS ve 12 EYLÜL ARASI

("Türban" konusu Türkiye'de ilk kez gündeme geliyor)

2- 12 EYLÜL ve 28 ŞUBAT ARASI

(ABD'nin Türkiye'de "Ilımlı İslam"(Modernist  İslam) isteği ve "Türk-İslam Sentezi")

3- 28 ŞUBAT YAKIN ÖNCESİ

(ABD'nin istediği "Ilımlı İslam" rayından çıkıyor; ya da çıkartılmak isteniyor)

4- 28  ŞUBAT İÇİN DÜĞMEYE BASILIYOR

(Bazılarına göre 1000 yıllık süreç başlıyor(!?)

5- 28 ŞUBAT SÜRECİ

(ABD, rayından çıkan "Ilımlı İslam"ın tekrar rayına oturtulmasını istiyor. "Liberal Ekonomi, Muhafazakar Demokrai ve Modernist İslam " dönemi başlıyor.)

6-  28 ŞUBAT YARGISI

(Türkiye'nin "bağımsız" ve de "tarafsız" yargısı(!?) darbecileri dakikalarca ayakta alkışlıyor)

7- 28 ŞUBAT'tan ERGENEKON'a

(28 Şubat, "Postmodern Askeri darbe" ise, Ergenekon  davası da "Postmodern sivil darbedir")

                                                          ****************************

Önemli bir hatırlatma...

Devan etmeyi düşündüğüm bu yazı serisinin anlatımında, üzerinde özellikle durduğum "ABD etkinliği" konusunu biraz açmak isterim..

ABD, TÜRKİYE'DE NEDEN "ILIMLI İSLAM"( Modernist İslam ) İSTİYOR?

Rusya dağıldıktan sonra, ABD'nin Kafkasya ve Orta Asya'ya uzanması için coğrafi bir köprünün yanı sıra, bir de bölgede fazla tepki görmeyecek sosyokültürel bir yapıya ihtiyacı vardı. Bu iş için en uygun ülke, öteden beri Doğu-Batı arasında bir köprü olduğu söylenen Türkiye idi.

Türkiye, hem gelenekse hem de modern yapısıyla bölge ülkelerine model olabilirdi. Ayrıca, Türkiye'nin bu yapısının, bölge ülkeleriyle sağlayacağı sosyokültürel uyum, İran'ın radikal dinsel yapısının bölgedeki etkinliğini de kırabilirdi.

ABD'nin parasal yardımı ile harekete geçen "Ilımlı İslam"  yanlısı olan, kendi insanımızdan bazı kişiler ve gruplar, kısa zamanda öncelikle Orta Asya'da, sonra da Rusya ve Balkanlar'da açtıkları eğitim kurumlarıyla ABD'nin "Ilımlı İslam Projesi"ni uygulamaya başladılar.(Bu konularda medyayı takip eden ve notlar alan izleyiciler, o günlerin bazı günlük gazetelerinde ve televizyonlarında bunlardan övgüyle bahsedildiğini hatırlarlar)

Açılan okullarda, duvarları süsleyen Türk Bayrağı ve Atatürk resmi altında yabancı öğrencilere projenin görünmez(maskeli) içeriği anlatılıyordu. Zamanın Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı(CIA) Ortadoğu Masası şeflerinden Graham Fuller, bu programın amacının, "Ilımlı İslam'ı benimseme, Atatürkçü görüşlerden vazgeçme, Ortadoğu ve Kafkaslarda serbest piyasanın ve ABD'nin tavsiye ettiği İslam'ın yaymak"(1) şeklinde açıklamıştır.

NOT : ABD'nin bu hedefinin, Türkiye için doğruluğunu ve yanlışlığını tartışmak bloğumun kapsamı dışındadır...Ancak ABD'nin bu isteğinin hala devam ettiğini söyleyebilirim

ABD'nin daha sonraki, "Yeni Dünya Düzeni" ve  sonraki "Büyük Ortadoğu Projesi"nde de Türkiye'den istenen yine aynıdır. Türkiye'nin, "Ilımlı İslam" modeline uygun siyasal ve toplumsal yapılanma ile demokrasiyi(üzerine parfüm sıkılmış demokrasiyi) birlikte götüren bir ülke örneği olması...

Bilinmelidir ki, Türkiye'de yapılan askeri darbeler, darbe teşebbüsleri ve sivil darbe denen girişimlerin hepsi, ABD'nin Türkiye'ye verdiği "Ilımlı İslam" rolünün iyi oynayıp oynamaması ile ilgilidir. ABD, rolünü iyi oynayan yönetimlerin sırtını sıvazlıyor; oynayamayanları da rolden alıp, o rolü başka bir yönetime  veriyor...Asker ve sivil bürokratlar ve bazı medya grupları da, bu değişimi kendilerinin yaptığını sanıyor...

Özetle, Türkiye'de "Ilımlı İslam" uygulaması aşırıya kaçıp sulandırılınca askeri darbe oluyor...Bu durum, AKP'nin iktidar olup Ilımlı İslam'ı demokrasi ile bağdaştırması ile sona erdi...

Bu yazı dizim, 27 Mayıs'tan sonra olan bütün askeri darbelerinin, birinden ötekine geçiş süreçlerini kapsayacaktır.

Bir sonraki bloğum, yukarıda yaptığım sıralamaya göre,  "27 MAYIS ve 12 EYLÜL ARASI" başlığını taşıyacaktır.

cdenizkent

---------------------   :

(1) "Said-i Nursi, Fethullah Gülen ve Laik  Sempatizanları", Cumhuriyet Gazetesi, 2001, s.23