Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bir 10 Kasım daha geçti…

Bir çokları gibi bir 10 Kasım günü daha geçti... Daha da çok seneler geçecek..

Her geçen gün bu millet Ata’ sını daha büyük sevgi ile anacak, zaman zaman bu

Sevgisine gölgeler düşürülse de , arada bir meczuplar tarafından kirletilse de ,

Bu sevgi genç nesil tarafından da ebediyete kadar taşınacak..

Nasıl taşınmasın ?

Bu onlara Büyük Atatürk tarafından “Gençliğe hitabesinde” görev olarak verilmiştir.

10 Kasım 1938
En büyük Türk Atatürk'ün aramızdan ayrıldığı gün.
Aramızda ayrılalı 68 yıl oldu.
Bu satırların yazarı, vefat ettiği gün 5 yaşında bir çocuktu.

Kayseri’ye geldiği gün Kayseri tren garında babasının okul müdürü olması sebebiyle,

Büyük Atatürk trenden indiği zaman elinde verilen bir buket çiçeği ,ona uzatan bir Cumhuriyet bebesi . O'nu yerli ve yabancı tarih çilerin kitaplarından, verdiği Büyük Nutuk'tan tanıdı.
Devrimlerini korumak, ilkelerini savunup geliştirmek, Cumhuriyeti koruyup yaşatmak, ülkeyi hedef gösterdiği çağdaş medeniyet düzeyine ulaştırmak, bizlere bahşettiği olanaklara karşı şükran borcumu yerine getirebilmek için

Bütün yaşantısında en önemli görev olarak gördü..

Atatürk’ün kurduğu Milli eğitim kadrolarından dersler aldı , okudu –yazdı ( Hep doğruları ) , siyasete bulaşmayan

İlerici öğretmenlerden , Üniversite profesörlerinden , ilim – bilim öğrendi,

Önceliği milletin refahı olan ,fedakar milletvekilleri – Bakanlar – Başbakanlar ,Cumhurbaşkanları gördü..

Koskoca kurtuluş savaşı komutanı , dışişleri bakanı ( Lozan anlaşması ) , Başbakanı – İkinci Cumhurbaşkanı

İsmet İnönü’nün , Amerika’da eğitim gören oğlu Erdal İnönü’ye 1500 doları olmadığı için araba alamadığını

Kitaplar da okuyunca şaşırdı Kaldı..
Çünkü o daha sonra 18 yaşında ki oğluna Mersedes arabalar alan parti başkanları ,Başbakanlar gördü..

Daha neler neler gördü , üzüldü , Türk insanına acıdı, ma hiçbir zaman içindeki Atatürk sevgisi azalmadı,

Onun reformlarına gelecek tahribattan korkmadı. Atatürk’ün genç evlatları her yerde ,her zaman gerekeni

Yapacaklarını biliyordu, onun için geleceğe güvenle bakıyordu.

Türk halkı şunu iyi biliyordu… O büyük insan ulusunun önüne düştü, düşmanı vatan topraklarından kovdu. Düşmanın pis ayaklarıyla kirlettiği bu vatanı, şehit kanları ile yıkayarak tertemiz kıldı.

Günde beş vakit minarelerinden ezan sedalarının semalarımızda yankılanmasını, şanlı bayrağımızın hür vatan topraklarında dalgalanmasını, O'nun öngörüsü, cesareti, dirayeti sonucu kazanılan zaferlerle sağladı.

Ulusunun manevi değerlerini koruyup inanç ve ibadetini hür olarak yerine getirmesi, O'nun uğraşları ile olduğu halde hiç utanmadan, sıkılmadan o büyük insana din düşmanı diyenler müslüman ha!

Ne müslümanı onlar, nankör, nankör!

En büyük eserim dediği Türkiye Cumhuriyeti'ni numaralamak isteyenler var…
Her işinde, inandığı her reform’unda milletine güvendiği için başarılı oldu..
Atam! "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır" demiştiniz.

Evet, Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek var olacaktır Atam!
70 milyonluk ulusunun bekçiliğinde, içteki hainler, dıştaki düşmanlar Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmaya, vatan topraklarını parçalamaya, ulusunu esir almaya asla muvaffak olamayacaklardır.
Vatan sana minnettardır.

Rahat uyu Atam!

 
Toplam blog
: 453
: 1059
Kayıt tarihi
: 24.07.06
 
 

1933 Kayseri'de doğdum. Kayseri Lisesi Ankara Veteriner Fakültesi, İstanbul Üniversitesi Diş Heki..