Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Kasım '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bir 10 Kasım günü

Bir 10 Kasım günü
 

Bir evvelki, son derece öznel, pek de bir şey söylemeyen yazımı Asabi Kedi hem okumuş hem yorum yazmış içtenlikle, çok teşekkür ederim... Dediği doğru; birşeyler eksik. Tabii eksik. İşim, evim, çocuğum var ÇOK ŞÜKÜR. Ama bir hayat arkadaşım yok, hatta hiç olmadı. AŞK yok. Bundan da epeydir ARTIK elimi eteğimi çektim. Toplumumuz erkeklerinin yaklaşımları, klişe fikirleri, kalıpları, bir de yaş ilerledikçe kendilerine bakmamaları artık benim sağa sola bakmamı da engelliyor, hormonal olarak da isteksizim, ama hayat arkadaşı olsaydı, sadece arkadaş olarak biri, birileri olsaydı diyor insan... Bu çok önemli şey ve de SEVGI eksik hayatımda. Hormonlardan bahsedeyim:

İlk blogumda anlattığım gibi meme kans yaşadıktan sonra bazı şeyler değişti. Kemoterapi sonrası mecburi menopoza giriş (bu hem rahatlık veriyor hem de birkaç eksiklik), menopozun getirdiği metabolizma yavaşlaması ve kilo alıp kendini hiç beğenmeyiş, o güzel vücudun baya bi gidişi...:( memede bir göçüklük.... Bunlar anlayacagınız gibi bir kadın için önemli. Östrojenin kesilmesi, damlasının da kalmamasının sürekli alınan ilaçla sağlanması (tedavim bunu gerektiriyor) insanı ruhsuz gibi yapıyor. Hiç istek yok! Hormon olarak da vücut olarak da yazdan beri yeni yeni çıkan kısa saçlarla da kendini beğenmeyiş...

Ama bardağın dolu tarafına bakacak olursak: çok erken teşhisti. Şimdi gayet iyiyim. Aralıkta bir sürü kontrollar olacak. İşim var. Sorunsuz ve çok olgun bir oğlum var.... Bir de yaşlı ama benden enerjik Allah sağlık ve ömür versin- annem var (Başka kimsem yok).

Böyle bir hayat işte... Çoğunluk filminde olduğu gibi yaşantılarımız az çok aynı. Büyük bir çoğunluğunki aynı. İş güç, yemek ye, tv seyret, yat, kalk gene iş... trafik... alışveriş... Bunlar... Kırk yılda bir ruhunuzu besleyecek bir sanat etkinliğine katılırsanız ne mutlu size. İyi bir film, bir konser ruhu besliyor gerçekten. İyi bir konuşma da. Bugün okulumuzda yapılan 10 kasım töreninde Orhan Karaveli konuştu! Ama ne konuşma. Bazı insanlar içerik olarak, ifade, sözcükler, vurgu olarak ne muazzam konuşuyorlar.... Alkışlar, alkışlar... Ruhumuz beslendi işte... Zihnimiz de....

Saat 12.48... Biraz makale okuyayım. Mükemmeliyetçilik türleri, bunları düşünme stilleri ve ayrıca obsesif kompulsif bozuklukla ilişkileri... Çok güzel konular. Ve kendimi de tanımış oluyorum. Benim akademik konularımla bağdaştırmaya ve bir araştırma tasarlamaya çalışıyorum...

Herkese sağlık ve aydınlık günler.... (Cumhuriyetimize ve Atatürk'ümüze sahip çıkalım. Orhan Karaveli'nin dediği gibi: İnsanlık tarihinin en önemli lideri ve nasılsa bize nasip olmuş!, bizim topraklarımızda yaşamış")

 
Toplam blog
: 17
: 1233
Kayıt tarihi
: 09.09.07
 
 

2011 Şubat'tan beri çalışmıyorum. 30 sene çalıştım. Üniversitede, özel sektörde, serbest olarak....