Bir açıklasan da görsek!...

Bavullar, sandıklar, kutlular, ne varsa açılıp ortaya dökülmeye başladı. İnsanların ağızlar ise hiç kapanmıyor.

 

2004 yılında MGK kararı ile irticaının üzerine gidilmesine karar veriliyor ve bu konuda mutat veçhile Hükümete “Tavsiye kararı” alınıyor.

 

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Genel Kurmay Başkanı Hilmi Özkök…

 

Şu anda bu kişilerden Recep Tayyip Erdoğan yine başbakan, Abdullah Gül cumhurbaşkanı, kurulda bulunan üç kuvvet komutanı da MGK’nun aldığı karar doğrultusunda hükümetten gelen emirle işlem yaptıkları için hapisteler…

 

İşin “Hapis” tarafını konu etmeyeceğim, çünkü etsek de bir faydasını göremedik şimdiye kadar.

 

Diğer tarafı, Fetullah Gülen ve cemaatini bitirme faaliyeti ve bugün günyüzüne çıkıyor, ortalık toz duman oluyor, baltalar topraktan çıkarılıyor…

 

Fetullah Gülen’i bitirmek kolay mı?

 

Nasıl ki PKK’yı bitirmek o kadar kolay değilse, Fetullah Gülen ve cemaatini de bitirmek ondan daha zor. Çünkü her ikisinin de kökü dışarıda…

 

Son bir haftalık dövüşten anlıyoruz ki, iktidarda bulunan AKP, iktidarını cemaatlere borçlu. Cemaatlerin de amacı şeriat, İslami Türkiye Cumhuriyeti, AKP’nin da amacı aynı…

 

Bu konuyu iyice biliyoruz ve biz de yazıp-çizip bununla gücümüzün yettiği kadar mücadele ediyoruz da, esas anlamadığı taraf şu…

 

Bu kavga şimdi neden çıktı, kim kimin aşına su kattı?

 

Başbakan “Bugüne kadar ne dediler de geri çevirdik” diyor, acaba ne dediler di?

 

Geçtik o tarafını, çünkü AKP iktidarı, gerçekler ortaya saçılınca artık itiraz edemez durumda, en son söz çok dikkat çekici…

 

Şöyle diyor başbakan: “Bakın, buradan açık söylüyorum. Bu kampanyayı yürütenler içeride ve dışarıda. Eğer biz bunları açıklamaya kalkarsak, ülkemizde yer yerinden oynar, onu da söyleyeyim…”

 

Kampanyayı yürütenler belli, cemaatler…

 

İçeridekiler de belli, dışarıdakiler de…

 

Milli Eğitimi, Yargıyı, Silahlı Kuvvetleri, Üniversiteleri yerle bir ettiniz. Ülkede ne kadar “Mal” varsa hepsini sattınız-savurdunuz, hiç de sizin dediğiniz boyutta yer yerinden oynamadı Sayın Başbakan…

 

Eğer açıklanacak bir şey varsa, açıklayın, yer yerinden bi oynasın, sonra herkes yerine otursun da millet bi rahata kavuşsun.

 

Yok öyle bir şey çünkü…

 

“Şiir okudum hapis yattım” diye halen mağduriyet edebiyatı yapıyorsunuz, suçunuz şiir okumak değildi, ayrıca yattığınız süre de 4 ay, avazınız dağı taşı tutuyor… 

 

Eğer iktidarda kalma amacına yönelik siz yerinden oynatmak istemiyorsanız, Allah aşkına açıkla da nasıl yer yerinden oynuyor, bir görelim be…

 

10 ARALIK 2013 

İBRAHİM PEKBAY