Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mart '10

 
Kategori
Dostluk
 

Bir adanız var mı ?

Bir adanız var mı ?
 

nereye baktıgınız degil kiminle baktıgınız çok onemli


Tanınmış gezgin Thomas Cook bir araştırma gezisi sırasında atlas okyanusunun ıssız bir yerinde çığlıklar atan binlerce kuşun havada daireler çizerek uçtuğunu gördü kulakları edecek denli yüksek çığlıklar atan kuşların kimileri yoruldukça kendilerini okyanusun dev dalgalarına bırakırken çaresizlikten ölüme teslim oluyorlardı…

Bu olaya yalnızca Thomas Cook değil o bölgedeki balıkçılar da yıllarca tanık olmuşlardı. Kuş bilimcileri ise yaptıkları araştırmalarda göçmen kuşların farklı yönlerden gelerek okyanusta bu noktada birleştiklerini keşfediyorlar fakat onların bir birilerini peşi sıra kendilerini olumun kucağına atmalarının nedenini bir türlü anlayamıyorlardı… Gerçek geçtiğimiz yüzyılın sonlarında anlaşıldı. Bu trajik olayın yaşandığı yerde bir zamanlar bir ada vardı göçmen kuşların göç yolu üzerinde bulunan bu ada bir deprem sonunda okyanusa gömülmüştü. İnsanların yok olduğunun farkına bile fark etmediği bu ada göç yolların tam ortasındaydı kuşlar için vazgeçilmez bir dinlenme durağıydı kuşlar binlerce yılıklı kalıtımsal duyarlılıklarıyla adanın yerini bilmekteydiler… Ve yorucu uzun yolculuklarının ortasında biraz toparlanmak ve dinlenmek için o binlerce kalıtımsal güdüleriyle okyanusun ortasındaki bu bıktın bedenlerini çığlık çığlığa okyanusun sularına bırakmak zorunda kalıyordu…

Yaşamın uzun göç yolları ve kendimizi toparlama soluk alma dinlenme için bir ada gerçeği sadece kuşlar olmasa gerek. Şimdi şöyle bir düşünelim bizim de hayatın her hangi o hengâmesi içinde yorulduğumuzda durup dinleneceğimiz kaç adamız var? yolun kalan bölümünde dinlenmiş olarak devam etmemizi sağlayacak bir adaya sahip olabildik mi? Olduysa o adayı bir gün bulamadığımızda ona ulaşmak ve sığınmak için başımız dönercesine dengemizi bozulurcasına kanat çırptığımız bir ada oluştura bildik mi kendimize? her şeyi paylaşabileceğiniz bir dost yola birlikte çıkabileceğimiz güvende bir arkadaş her zaman huzur verecek bir sevgili bir eş için kara bulutlar kapladığında başını omzuna yaslaya bileceğin seni senin kadar tanıyan sevmeden edemeyeceğin kimi zaman görüşlerine ihtiyaç duyduğun gecenin üçünde beşinde ayıp olurmu diye endişelenmede araya bileceğin ada yada adaların oldu mu ?

Bazen kağıdın kalemin bazen aynan ve saat in olan biri tüm sırlarını verebileceğin en derin yaralarını gösterebileceğin sorgusuz sualsiz olabildiğin biri matematikte dört işlemi hayatın en iz be yerlerinde kullana bileni maskeyi aradan çıkaran sevincini sevinciyle çarpan üzüntünü ikiye bölebilen dağılan her neyse toplayan biri varmı? Hesapsız kitapsız olduğunuz biri gerektiğinde size lanet okumayı bilen hesap soran yakanızdan tutup silkeleye bilen GİT başımdan canın cehenneme diye bilen ama kanserli hücreler gibi sizi asla terk etmeyen bir-iki paragraf daha diyelim şifremizi çözen üşüyen ama donmayan dallarımı gibi yalansız provasız ama kesin kararlı yanlarımız gibi nar çatlatan bir sıcaklık ola bilen birisi hem sılanız hem gurbetiniz şiiriniz şarabinizi paylaştığınız kapı ziliniz yada bir başka adresiniz olan biri. Durup soluklandığınız kendinizi toparlayabileceğiniz kaç adanız var çevrenizde. Ve… Durup sığınmak ve kendileriniz toparlaya bilmek gereksimi duyan kaç dostunuza adasınız.

Hasip YANLIÇ hasip@hotmail.com
 
Toplam blog
: 15
: 497
Kayıt tarihi
: 15.09.08
 
 

Merhabalar ; Diyarbakır' da doğdum. Kürtçe öğretmeniyim. Diyarbakır Kürd Ensititüsünde Kürd dili ..