Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Haziran '10

 
Kategori
Siyaset
 

Bir ajanın itirafı

Bir ajanın itirafı
 

casus


İzmir Büyükşehir eski Belediye başkanlarından Burhan Özfatura İsviçre’nin Zürih şehrine yaptığı bir gezide Amerikalı bir kimse ile tanışır. Amerikalının anlattıkları korkunç şeyler ülkemizdeki yabancı ellerin nasıl planlar yaptığını ve uyguladığını açıkça gösteriyor. Amerikalı Burhan Özfatura’ya şunları anlatmış;

“Ben, 12 Eylül öncesi Türkiye’de barış gönüllüsü idim. Sivas civarında görevlendirilmiş idim. Açık söylüyorum, casustuk. Sizin mezhep ve kan gütme davarlınızı çok iyi etüt ettik ve civarın etnik yapısını çıkarttık.

Millet de bizi oraya gitmiş ve çocuklarına yabancı dil öğreten birileri sanıyordu. Bundan dolayı biz onların misafirperverliklerini bile görmüştük. Yemeyip yedirdiler. Ama biz buna karşı ne yapıyorduk. Vazifemiz icabı aileler arasına girip, unutulmuş düşmanlıkları, kan davalarını ve mezhep ayrılıklarını körüklüyorduk. Halbuki bu düşmanlıklar çoktan unutulmuştu.

Biz eskiden yaşanmış düşmanlıkları yeniden canlandırdık. Huzuru bozduk. Sivas ve çevresinde olayları başlattık. Pek çok kadın ve masumun ölümüne sebep olduk. Daha sonra yaptığımız işin korkunç ve iğrençliğinden vicdan azabı duydum ve ülkemi terk ettim. İsviçre’ye yerleştim.

Evlenemiyorum. Evlenirsem çocuğum olacak. Halbuki ben yüzlerce masum çocuğun öldürülmesine sebep oldum. Bu yaptığım, benim çocuğumun başına da gelebilir endişesiyle evlenemiyorum.”

(Kaynak: İbrahim Refik-Hatırlarla ile Yakın Tarih)

Demokrasi ve barış getireceğini söyleyenlerin kimler olduğunu biliyoruz. Asıl amaçlarının da ne olduğunu artık herkes görüyor.

İki ay kadar önce Denizli’de yaşanan bir iki olayı ben anlatayım. Olayı yerel gazete HÜRSES’den öğrendim. Başka da hiçbir yerde çıkmadı. Ulusal medyanın bu gibi haberler ile ilgilenmeyişinin arkasında da iyi niyet aramıyoruz.

Olay kısaca şöyle; Denizli’ye Türk kültürünü araştırmaya ve öğrenmeye gelen 4-5 Amerikalı Pamukkale üniversitesinde bazı dersleri takip edip şehrin birkaç yerinde ev kiralamışlar. Kiraladıkları yerlerden biri de askeriyenin karşısı. Denizli’de her yeri dolaşıp her yerin fotoğraflarını çekmişler. Askeriyenin, fabrikaların, maden yataklarının, termal yerlerin vb.

Bu şüpheli fotoğraflama işlemi birilerinin dikkatini çekiyor. Şikayet ediyorlar. Valilik olaya el koyuyor. Yabancıların fotolarına el konuyor. Yabancılar şehir dışına çıkarılıyor. Olayın nasıl sonuçlandığını tam olarak bilmiyorum. Ama böyle bir olay gerçekleşmiştir. Emin olun turistik gezi için gelmemişlerdir.

Yine Denizli-Sarayköy’de İsrailllerin doğal tarım için toprak satın almaya çalışmalarına karşı yerli halkımızın tepkisinin sunucunda İsraillerin sahte pasaportlara sahip diplomatik kişiler olduğunu ortaya çıkmasından bahsetmek istemiyorum. Bu olay Azerbaycan medyasında yer almışken yine biz kıyıdaki köşedeki yerel gazetelerden öğreniyoruz.

Yazık. Düşünüyorum da eminim buna benzer olaylar ülkemizin özellikle doğu kesiminde daha yoğundur. Hiç bir önlem hiç bir politikamız yok. Ondan sonra acı olayların ardından vah, tüh, keşke edebiyatı yapıyoruz. Çabuk ta unutuyoruz herşeyi. Gerçekten yazık!

 
Toplam blog
: 152
: 10713
Kayıt tarihi
: 16.08.07
 
 

TARİH ÖĞRETMENİ MEB DENİZLİ  AĞRI AFYON  ..