Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mart '13

 
Kategori
Öykü
 

Bir aldatma hikayesi III

Bir yer düşün ki, ne geri gidebildiğin ne de ileriyi görebildiğin, öyle bir yerdeyim şuan. Ne böyle devam edebiliyorum ne de geriye sarabiliyorum. Sana anlatsam anlamayacaksın. Senin için affetmek ve affetmemek var şuan. İkisinden birisi olacak diye bekliyorsun. Affedilirsen mutlu olacaksın. Hiçbirşey olmamış gibi devam edeceksin. Benim içinse ikisi de düğüm düğüm. İkisinden de bir çıkış yok. Bu andan sonra içimde bir acıyla yaşayacağım. Ne yaparsam yapayım üstüne perde çekilemeyecek kadar büyük bir acı bu. Zamana ihtiyacım var. Düşünmek, hazmetmek, kendime gelmek için. Ama zaman; anne olmakla parça parça olmuş durumda. Eskisi gibi değilimki artık, vurup kapıyı çıkayım, bir şişe şarap alıp, sana küfürler ederek içeyim. Akşam eve gelmeli, yemek yapmalı, çocukların ödevlerine yardım etmeli, onları uyutmalı ve bunları yaparken hiçbirşey olmamış gibi davranmalıyım. Sanki dünyam başıma yıkılmamış gibi gülümsemeliyim. Annen aradığında 'Hasta falan değilim Allahın belası oğlunuza sorun sesim neden kötüymüş' diyemem ki. Bir bara gidip içip içip yanıma gelen adamla sohbet edememki. Anneyim ben, eşim. Ne acımı çekmeye ne de kendimi daha iyi hissettirecek birşeyler yaşamaya  iznim var. Ama bunlar seni durduramadı. Gittin yattın o kadınla bir eş bir babaydın oysaki. Basit kafanda kendini tatmin etmekten başka birşey yok ki.

Anlamıyorsun neden bahsettiğimi değil mi? O günden beri aptal bir ifade yüzünde. Masum rolü yapan bir pislik olarak dolaşıyorsun ortada. Sürekli yüzüme bakıp ne karar vereceğimi anlamaya çalışıyorsun. Ben seni görmek dahi istemiyorken gece gelip yanıma yatıyorsun. Midem bulanıyor.                                    

Gidip birine anlatsam... içimi döksem, karar vermeme yardım et desem. Ama yapamam. Korumam gereken bir yuvam var. Eğer bitirmezsem birilerinin bu gerçeği bilmesine dayanamam. Tabi sen bunu da anlamazsın. Eminim koşa koşa anlatmışsındır arkadaşlarına. Onlar da sırtını sıvazlamışlardır. Belki de önceden bile biliyorlardı zaten, sırtına vurmuş cesaret vermişlerdir sana.

Dönüp arkamı gitsem. Çocuklarım. Annesi babası ayrı olarak iki parçaya bölecekler kendilerini bu ufacık yaşlarında. İçlerinde hep bunun acısı. Aşmalarına yardım etsin diye pedagoglarda geçecek haftasonlarımız. Kızım akşamları pencerede beklediği babasından ayrı kalacak. Bunu ona nasıl yaparım. Sen bunu bize nasıl yaptın. Oğlumuz daha ilkokulda. Arkadaşları kendi anne babalarından duyacak ona soracaklar 'senin annenle baban neden ayrıldı? ' diye. Ufacık daha. Nasıl taşır bu kadar ciddi bir olayı? Hiç düşündün mü?

Bazı tatillerde seninle olacaklar. Bazılarında benimle. 'Babalarına gitmek' diye bir kavram olacak hayatlarında, kalan ömürleri boyunca. Herşeyi eksik yaşayacaklar. Bunu onlara nasıl yaptın? Bencil olduğunu biliyordum ama bu kadarı senin için bile fazla değil miydi?

Horlamaya başladın bile. Yastığı suratına bastırmak istiyorum tam şu anda. Bizi böyle yıktığın için seni hiç affetmeyeceğim. Değil seninle tekrar yatmak elini tutmak bile midemi bulandırıyor şu an.

Ayrılırsak sorumlusu ben mi olacağım ki şimdi benim kararımı bekliyorsun? Sen bu haltı yerken vermiştin kararını. Öğrenirse beni terkeder demedin mi? Buna rağmen gidip yatmadın mı o kadınla? Bu ilk defaydı,  bir anlık hataydı diyorsun. Neden hep aynı şekilde savunursunuz ki kendinizi? Buna inanmak büyük aptallık olur. Ömrümün kalanında, eve her geç gelişinde, kafamda senin başka kadınlarla resimlerini canlandırarak yaşlanmak istemiyorum. Yaşayan bir ölü gibi, bu genç yaşımda böyle bir evlilikte çürütmeyeceğim kendimi. Çocuklara gelince, yalnız da olsam ben bakacağım onlara. Sen babalık yapmak istiyorduysan hakim olacaktın kendine, çocuklarını, yuvanı düşünecektin.

Kararım kesin. Ben yapmam gerekeni yapacağım. Git kiminle istiyorsan yat! Özgürsün artık. Daha önce değilmişsin gibi...

Sabah yeni bir hayatım olacak ve içersinde sen olmayacaksın.

 
Toplam blog
: 19
: 7227
Kayıt tarihi
: 31.07.12
 
 

2011 Eylül'den beri Londra'lı. Evli, yeni ev hanımı, eski çalışan, fotoğraf ve gezip yeme-icme ha..