Bir Ali bir de Ben!

Dikkatinizi çekiyor mu bilmem! En çok yorum alanlarda ilk ikide Ali Gülcü ve ben varız! Ali Gülcü 744 yazı yazmış buna karşılık 7060 yorum almış ben 535 yazı yazmışım 5400 yorum almışım. Önceden yazdığım ve sonra sildiğim yazılarımdan dolayı aldığım yorumlarımın toplamı 9666! Eskileri saymıyorum!

Niye bizler bu kadar çok yorum alıyoruz diye düşündünüz mü?

Ben gece bunları düşündüm! Kafama göre de yorumladım!

1. Sarıyız!

2 Mavi gözlüyüz!

3. Balığı seviyoruz!

Yukarıda üç ana başlıkta topladığım ihtimalleri açalım isterseniz!

1. Sarıyız!

Arkadaşlar; sarılık hastalık olmadığı müddetçe çok iyi bir görüntü vermektedir! En başta tarifi kolay oluyor! Facebookta, eski okul arkadaşlarımı uzun yıllar sonra bulduğumda "Sarı Ahmetsin değil mi?" diye soruyorlar! Ne diyeyim şimdi? "Yok, o Ahmet'in yerinde yeller esiyor" demiyorum elbette! Askerden geleli 30 yıl oldu takım komutanım Mesut üsteğmeni aradım "Ben Ahmet Balcı" dediğimde " ha o Kaleci sarı Ahmet mi" diye sorması sanırım ne denli iz bıraktığımın işaretidir! Sarı olmasam kim tanıyacaktı beni?

Tabi sarılığımın canımı sıktığı zamanlar olmuştur! Irakta sigarasız kaldığımız günlerde "Ah ulan Hüseyin Balcı bir gelse de izinden, sigara içsek!" dediğim olmuştur. Hüseyin Balcının babam olduğunu bilmeyen dozercinin, babama "Şef sizin ekipteki sarı çocuk Hüseyin Balcı sigara getirse de içsek diyordu. Getirdin mi çocuğa sigara?" diye işgüzarlık etmesi ufak çaplı bir sıkıntıya yol açmıştı!

2. Mavi gözlüyüz!

Bu konudaki duyumum bize nazar değmediğidir arkadaşlar! Patronumun babası "Ahmet oğlum, sana nazar değmez, hiç korkma!" diyerek aslında inanmadığım birşeyi kafama sokmuştu! Mavi gözlü olmayanların dünyaya daha renksiz baktıklarını eskiden beri düşünürüm! Tabi teoride kalmış bir düşünce bu!

3. Balıkçıyız!

Dün akşam elinde poşetle evine gitmekte olan komşumuzu görünce "ne o balık mı aldın halden"diye sormam ve onun bana "evet, nasıl anladın lan" diye hayretle sorması sanırım bu konudaki kanaatinizi güçlendirecektir! Ayrıca poşetin içindeki balığın "Alabalık" olduğunu bilecek kadar da bu konuda uzmanlaşmış olduğumu belirtmek isterim!

Tekrar balıkçılık anılarıma dönecek değilim! Dün akşam kızımın "baba dün akşam ne yediğini hatırlamıyorsun ama kırk yıllık anılarını bitiremedin gitti!" diyerek serzenişte bulunması ve Alzaymıra gönderme yapması canımı sıkmadı değil! Gerçekten çok düşündüm, bulamadım ve "kızım biz dün akşam yemek yemedik ki! Annene sor bakalım hatırlıyor mu !" gibi mazeretler üretme yoluna gittim!

Görüldüğü gibi en fazla yorum almamızın sebepleri öyle yabana atılır cinsten değil!

Kısaca "genetik" diyebilirsiniz!

Evet evet; şimdi aklıma geldi bu! Genetik!

Üzüldüm şimdi!

Haksızlık bu!