Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Haziran '12

 
Kategori
Sinema
 

Bir animasyon klasiği: Ruhların Kaçışı

Bir animasyon klasiği: Ruhların Kaçışı
 

CHİHİRO VE HAKU: GENÇ SEVGİLİLER


“Ruhların Kaçışı-Spirited Away” sevginin gücü ve insanların kimliklerini kaybetmesi üzerine emsalsiz bir film. Japon yönetmen Hayao Miyazaki kurduğu evrende, hayal gücünün derinliklerinden yaşamın somut gerçeklerine uzanan ders niteliğinde bir masal anlatıyor.
 
Miyazaki'nin fantastik dünyasında insanlar kimliklerini kaybetmiş ve şeffaf ruhlara dönüşmüştür. Aç gözlülüğün, oburluğun insanları domuzlara veya ufak kömür parçalarına dönüştürdüğü, Japon mitlerindeki Tanrıların, inanışların hüküm sürdüğü masalsı bir dünya.
 
Filmin baş karakterleri 10 yaşındaki kız çocuğu Chihiro ve  zamanla kimliğini unutmuş nehir ejderhası Haku'nun ruhlar dünyasının hakimi cadı Yubaba’ya karşı verdikleri mücadele kimliksiz bir dünyada var olma savaşıdır.
 
Chihiro,anne ve babası yeni aldıkları eve doğru yaptıkları otomobil yolculuğu sırasında terk edilmiş bir köye rastlarlar. Mükellef bir ziyafet sofrasıyla karşılaşırlar, anne ve baba oburca saldırdıkları yemek sırasında domuza dönüşüp iki dünya arasında sıkışıp kalır. Sofra gerçekte yeni ruhlar avlamak için kurulmuş bir tuzaktan başka bir şey değildir. Chihiro anne ve babasını kurtarmaya çalışırken tehlike ve bilinmezlikler ile dolu olan devasa bir mekanın içine düşer. Kaybolmuş ruhların şeffaf varlıklar şeklinde dolaştıkları bu dünyada Chihiro kendisine verilen her türlü işi hiç itiraz etmeden yapar.
 
Ruhların tek kurtuluş yolları kimliklerini tekrar hatırlamaları veya dünyaya ait olan bir yemeği yemesidir. Sevginin yerini oburluk ve aç gözlülük almıştır. Dokuz kolllu adam, çamurdan akışkan yaratık, şekilden şekile girebilen çeşitli varlıkların yer aldığı büyülü ve karanlık bu dünyada Chihiro yetişkinliğe adımını atar. Nehir ejderhası Hatu’ya duyduğu aşk ile onu tekrar insana dönüştürür.
 
Günümüz dünyasının kapitalist sistemini yaptığı göndermeler ile mükemmel karikatürize ediyor Miyazaki. Herkesin para ve işin peşinde koştuğu bu dünyada Chihiro’nun adını unutmama çabası, Japon kapitalizmine gönderilmiş sıkı bir eleştiri oluyor. Japonya’da iş ortamında herkes adını terk ediyor ve kendilerine verilen yeni ad ile anılıyorlar. Adın ve benliğin örtüşmesinin bu şekilde ortadan kalktığına inanılıyor, sözde ego yıkılıyor. Herkes diğerini bu ad ile çağırıyor. Chihiro adını unutmayarak kimliğini kurtarıyor. Kendisine sunulan maddi tüm değerlere kanmıyor, sadece anne ve babasını tekrar insana dönüştürmeye çalışıyor.
 
Japon ve Amerikan stüdyo animasyonlarının arasındaki farklılık, Ruhların Kaçışı’nda net bir şekilde ortaya çıkıyor. Hızlı hareket tekniğine dayalı Amerikan animasyon sanatı karşısında Japonlar, kamerayı yüzlere, büyük gözlere sabitleyerek duyguyu yakalamaya çalışıyor. Yanaklardan aşağıya süzülen gözyaşları, karakterlerin korku ve tedirginlik içinde koşuşmaları karşısında Amerikan süper kahramanlarının cool duruşları, tarifsiz güçleri yüzeysel figürler olarak kalıyor. Onlar uhrevi dünyanın çok uzağında güç ve hareketin sembolleri olarak çiziliyor. Dünya meselelerine Manga sineması ile yaklaşmaya çalışan Japonların en ünlüsü olan Hayao Miyazaki belki de festivallerden toplamda en fazla ödül kazanmış yaşayan sinemacıdır. 2001 Oscar’ını animasyon dalında kazanarak, kendisini tüm dünyaya tanıtan Miyazaki, başta Disney, Pixar stüdyoları olmak üzere hayranlık duyduğu bir sanatçı. Onun çizgileri, büyük büyük gözleri Amerikan stüdyolarının son on yılda yaptığı animasyonları derinden etkiledi.
 
“Ruhların Kaçışı” yüzyılımızın kapitalist yapısının satın aldığı insan ruhlarının anısına yapılmış etkileyici bir başyapıt.
 
Toplam blog
: 223
: 1093
Kayıt tarihi
: 12.01.11
 
 

İzmir’de doğdu. Viyana Tıp fakültesini bitirip doktor ünvanını aldıktan sonra Genel Cerrahi ihtis..