Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ağustos '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bir aptalın günlüğü

Bir aptalın günlüğü
 

Hata benim... Her seferinde aynı hatayı yapmaktan, aynı sonuçlara katlanmaktan, ama hala akıllanamamaktan, ve bu kısır döngüyü her seferinde yaşamaktan bıktım.

Hatamı biliyorum, ne yapmam (ya da yapmamam) gerektiğini de biliyorum, ama bu bilgiyi hayata geçirebilme konusunda tıkanmış durumdayım.

Dışarıya açılan tüm kapılarımı kapatmışken; birileri bir boşluk, bir aralık, ya da ne bileyim bir çatlak bulup sızıveriyor içeriye sinsice, ve haince, ve hınzırca, ve bir tilki edasıyla... Sonra işte asıl hatamı kim bilir kaçıncı kez yineliyorum elimde olmadan: Ona kendimden daha fazla değer veriyorum!

Aslında biliyorum, bu benim dünyam ve bu dünyamdaki en önemli kişi ben olmalıyım. Bencillikle ilgisi yok bunun; olması gereken bu sadece. Ama aptallık işte, onu dünyamın en önemli kişisi yapıyorum kendi ellerimle ve EN merkeze yerleştiriyorum, yani benim bulunmam gereken yere. Sanıyorum ki o da benim gibi, sanıyorum ki o da beni yerleştiriyor kendi dünyasının merkezine...

Yalan da olsa inanmak güzel oluyor böyle bir şeye o günlerde. Dünyamın merkezinin o "paha biçilemez" (!) sahibi, beni dünyanın en mutlu kişisi yapıyor, ama sadece kendi hayallerimde.

Sonra ne mi oluyor? Bir anda o dünyam alt üst oluyor. Nasıl oluyor bilmiyorum, hangi arada ne değişiyor anlayamıyorum, aklım almıyor bir türlü. Önceleri mucizeler yaratarak kendimi bir prenses gibi hissettiren o sevgili, sonradan nasıl oluyorsa kendimi salak gibi hissetmeme neden oluyor. Diyorum ya, hata bende; herkesi kendim gibi sanıyorum, bunun imkansız olduğunu önceden defalarca öğrenmeme rağmen, yine unutup yine herkesi kendim gibi sanıyorum. Hep aynı döngü... Hep aynı hüsran...

Karşıma çıkan herhangi birinin ne derece "sömürgen" olduğunu anlayabilmenin bir yolu olsaydı, ve dolayısıyla duygusal anlamda bu kadar sömürülmemiş olsaydım hayatım şu an nasıl bir noktada olurdu çok merak ediyorum.

Neyse ki pişman olacağım şeyler yapmadım ve neyse ki her "sömürgen" bana ayrı şey öğretti, hepsinden ayrı dersler aldım; ama yine de bu "herkesi kendim gibi zannetme" hadisesi konusunda akıllanmadım.

Ve pişmanlık duyduğum tek bir şey oldu: İki kişiye MB üyesi olduğumu itiraf ettim (oysa çok istisnai kişiler dışında hiç kimsenin haberi yok ve olmamalı da). Bu yüzden de içimden geçen her şeyi yazamıyorum işte, sırf incitmemek için. İşte, yine aynı şeyi yapıyorum, her şeye rağmen karşımdakini düşünerek onun incinmemesini istiyorum. Oysa benim incinmiş olmam hiç kimsenin umrunda olmadı ki!

<özlem boral="">

 
Toplam blog
: 152
: 1957
Kayıt tarihi
: 19.08.06
 
 

Ortada bir problem görüyorsak bu bizim de problemimizdir. Ve eğer 'birisi'nin bu konuda bir şeyle..