Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mayıs '14

 
Kategori
Edebiyat
 

Bir aşk bilir bir de Allah

Bir aşk bilir bir de Allah
 

Affeyleyelim ki belki bilmez
Bir sürçen atın başı kesilmez
Hüsn çeker âh üstüne âh
Bir Âşk bilirdi bir de Allah

Geldi başıma bu bir kazadır
Allah bilir ya ne maceradır

Hey bu ne sitemdir Allah Allah
Hem âteşe yan hem etme eyvâh
!”

 

Sevgilisine kavuşmak için mücadele eden aşığın hikâyesidir Hüsn ü Aşk... Aşk, Mecnun gibi bir oğlan Hüsn, Leylâ gibi güzel bir kıza benzer. Şeyh GalipHüsn ü Aşk(Güzellik ve Aşk)’ın 2001 beytini 1783'de yirmi altı yaşındayken 6 ayda tamamlamıştır.  Şeyh Galip bu muhteşem mesnevi ile insanın hakikât yolculuğunu, vahdet-i vücûd ve seyr ü sülûk’u sembollerle anlatır.

Mesnevide Aşk ve Hüsn'ün kabilesi olan Muhabbetoğulları şöyle tarif edilir: "Dert kıblesi idi, giydikleri temmuz güneşi; içtikleri ise dünyayı yakan ateşti. Vadileri, gam, hüzün ve matemle dolu idi. Çadırları mahrumiyet ahının dumanı; sohbetleri, hep ney gibi feryat ve figan idi... Rızkları başlarına ansızın gelen belalardı; üzerlerine her an ateş yağardı. Kıvılcım taneleri ekiyorlar; paramparça kalpler biçiyorlardı. Mecnun da o kabiledendi derler. Bunlar can satar; yanış alırlardı." Yeryüzünde bir zelzele olduktan sonra “Kaza ve Kader, her an tılsımı bozup isimleri başka bir şekle” soksa da Hüsn ve Aşk doğar ve Edep Mektebi'ne gitmeye başlarlar. Birlikte Feyz Havuzu ile sulanan Mana Mesiresi'nde gezmeye çıkarlar. Yol gösterici Sühan vasıtasıyla birbirlerine "müşteri olduklarını" anlarlar. Hayret, iki aşığı ayırmaya çalışır, Aşk'ın lâlası Gayret de birleştirmeye. Niyaz, Naz gibi  makamdan makama geçilir. Mollayı Cünûn'da Aşk'ın Hüsn'e kavuşması için kavgaya girmesine izin verince Hüs'ün Kabilesi'ne giden Aşk dileğini açıklar:

"Kim gevher-i Hüsn’e tâlibim ben

Gavgâ-yı talebde gâlibim ben

Ol dürr ise dil ana sadefdir

Cânân ile cân halef selefdir"

            Kabile üyeleri ise onun bu talebine gülerler, vuslatın kuru sözle elde edilemeyeceğini sıkıntıya düşmeden, zahmete katlanmadan sevgiliye ulaşamayacağını söylerler ve ona yol gösterirler:

            “Hüsn’ün mehri için çok miktarda nakit harcamalısın. Onun nikâhı için çok paha             gerekir. Bunun için de önce bir “Kimya” bulmalısın. Bunun için, hiç durma da Kalp    Diyarı’na doğru yola çık ve bu yola canını koy!

            Ancak yol belâlıdır. Aşk ve Gayret bu manevi yolculukta soyut menzillerden geçerek ilerlerler. Önce "Kuyu" ya düşerler. Sonra yolları "Gam Harabeleri" nden geçer. Aşk bu yolda sürekli sınanmaktadır. Ateş Denizi karşılarına çıkar. Aşkar at ve ah kılıcı ile oradan da kurtulup Çin sahillerine ulaşırlar. Suret güzelliğine aldanarak Zatüssuver Kalesine düşerler. Ateş misali yanarak burası da geçilir. Aşk kemâle erdikten sonra kalp kalesine ulaşacaktır. Gamdan harap olan Aşk, tabip kılığındaki Sühan tarafından Hüsn'ün köşküne götürülür. Vuslat zamanı gelmiştir. Gayret, Hayret, İsmet ile nur yüzlü Sühan ve Molla-yı Cünûn'da oraya gelir. “Durumun anlamına vâkıf ol!.. Aslında Aşk, Hüsn’dür; Hüsn de Aşk’ın tâ kendisidir. Sen ise (bu gerçeği unutup) yanlış bir yol tutup gittin. Hâlbuki birlik halinde bu dedikodular hiç yoktur; o düşüncede asla imkansız şeylere yer bulunmaz. Var şimdi o melek yüzlüyü gör; o eşsiz Hüsn’ü doya doya seyret! Ta ki, bütün gizlilikler ortaya çıksın; önce gördüklerin şeyler de kaybolup gitsin! Senin yoldaşların hep bu yola düştüler ama o padişaha (Hüsn) ancak “Aşk” sayesinde varılabilir. Mollayı Cünûn, Gayret, İsmet, ve Muhabbetoğulları bu yolda hep geride kaldılar… Artık Sühan ile yakınlığının da sonu gelmiştir. Bundan sonrası Hayret’in işidir.

            Çekilen tüm çilelerin sonunda Vuslat perdesi açılır. Kavuşan kavuşulan birdir. Güzele ulaşmak isteyen insan imtihanlardan geçmiş, acı çekerek değişmiş ve dönüşmüştür. Artık “kendini bil”ecektir. Kendini bilen…

 

 

 

 

Şeyh Gâlib, Hüsn ü Aşk, Ötüken Neşriyat, İst., 2003 

 

 
Toplam blog
: 96
: 1137
Kayıt tarihi
: 28.03.07
 
 

 Hacettepe Üniversitesi mezunu, nörobilimden psikolojiye disiplinlerarası eğitime hevesli bir Türko..