Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Nisan '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Bir aşkta insan nasıl doyuma ulaşır?

Bir aşkta insan nasıl doyuma ulaşır?
 

Felsefenin hep bir son temellendirme meselesi olmuş olmalıdır. Çünkü, akıl, açık uçlu çalışır ve her bulguyu yeni sorularla sorunsallaştırabilir. Tanrı mesela, "bu artık bir dursun, " "bir son bulsun" niyetindeki bir bulgudur. Aklın doyum noktasıdır. Ama bazıları için böyledir, ve numaradan öyledir, yoksa, o insanlarda aklın kumaşı başka bi yapıda değildir. Başka bazıları içinse hiç doyum noktası değildir.

Mesela sekste de bir doyum noktası vardır. Seks ister bedeniniz, bir erkek olarak, içinizdeki beyaz zehir akana kadar bunun etkisini yaşarsınız. Fiilen yaşamaya başladığınızda gittikçe yükselerek diyalektik bir dönüşümle bu sıvı sizi terk eder ve rahatlarsınız. Seksin o garip tadını artık duyumsamaz olursunuz. Duygunuz temellenmiştir.


Peki aşkın bir doyum noktası var mıdır? Aşkınızı nasıl doyuma ulaştırırsınız?

Seks, aşkın bir malzemesi olmadığı için onu bir kenara bırakıyorum. Neden derseniz çünkü, aşk ruhun, seks ise bedenin ihtiyacıdır.

Aşkımızı nasıl temellendirebiliriz, son noktası, şahikası, dibi var mıdır?

Aşkımıza güzel sözler mi etmeliyiz, şiirler yazmalıyız, şarkılar söylemeliyiz ancak o zaman mı bu doyuma ulaşırız?
Peki bunu yaparken, 'yalakalık' yapma noktasına gelmez miyiz?; uyduruk, belki ordan burdan arakladığımız güzel sözler, bir elma kurdu gibi, ruhumuzun kurdu haline gelmez mi? Başkasının şeyiyle şey yaptığımız için.

Aşkımıza hediyeler mi almalıyız, tatillere mi götürmeliyiz, sempatik sürprizler mi yapmalıyız? O zaman mı doyuma ulaşır aşkımız? Ama o zamanda, iki ayaklı sempatik banka kartı durumuna düşmez miyiz?

Belki sürekli el ele tutuşmalıyız, sarılmalıyız, hiç yanından ayrılmamalıyız.
Ama o zaman da, yapış yapış ter kokumuza nasıl katlanacak?

Aşkımız ne isterse yapmalı mıyız, onun için fedakarlıklar mı yapmalıyız?
Ama o zaman da emireri ya da yaver gibi olmaz mıyız?

Aşkıma olan aşkımı nasıl doyurucam, doruğuna nasıl çıkıcam? Ölüyorum aşkından, tatmin ol ey ruhum, ama nasıl?

Semiha Yankı şarkısında Münir Ebcioğlunun demiş olduğu gibi belki olabilecek en iyisi:

"Seninle bir dakika mutlandırıyor beni,
Seninle bir dakika siliyor canım
Yılların özlemini."

Yani, aşkın niceliği yoktur. Niteliği vardır. Bir dakikası için bir ömür değebilir. Çünkü niteliktir, bir ruh aşaması, erimidir. Bir ömür boyu yeter.

O nedenle, kendime, "ey canım kardeşim" diyorum, "aşkının doyumunu niceliklerde arama, aşkınla doyurmak istediğin amaç edindiğin kendin, aynı zamanda bu doyumun aracısıdır. Kendinle yola çıkar kendine varırsın."

"Bu bir dakikada olsa sana yeter demektir. Bu bir dakikanın huzurunu yaşaman, aşkının doyum noktasıdır. Aşkınla yaşayacağın diğer her şey ise eğlencedir, bir şey arama oralarda. Aşkına, bir dakikayla doyuma ulaşan kendiliğini ver yeter."


 
Toplam blog
: 467
: 1012
Kayıt tarihi
: 21.10.07
 
 

Ankara'da yaşıyorum. Çeşitli güncel konularda, zaman zaman "Neden olaya böyle bakılmıyor?" diye düş..