Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ocak '13

 
Kategori
Güncel
 

Bir avuç un, Ekmekçi Dede Hakkı Gökbulut ve çocuklara süt...

Okumanın; hele de gazete okumanın sayısız yararını görürüm. Çok duygulu haberler, duyarlı insanlar, iyilik etmeyi ilke edinmiş insanlar ve hatta bazen insandan daha yardımsever, cesur başka varlıkları tanıma şansım olur. 

Dünkü Milli Gazete'de yer alan bir haber, iyilik edebilen insan olmayı başarmış birinin sevincini, mutluluğunu yaşattı bana. Çocukluğunu, çocukluğundaki yoksulluğu unutamayan ve o acı günleri seksen yaşına rağmen iyilikle taçlandırabilen, "Ekmekçi Dede"yi; Hakkı Gökbulut'u bana tanıttı.

Haber kısaydı, olduğu gibi yazıyorum:

"Ekmekçi Dede'nin örnek alınacak hikayesi. Ekmekçi Dede'den çocuklara süt. Gönüllü olarak sokaklardan topladığı ekmekleri büyükbaş hayvan yetiştiricilerine veren ve karşılığında süt alan 80 yaşındaki Hakkı Gökbulut, topladığı sütü de ücretsiz dağıtıyor. Mamak'ın Akdere Semti'nde yaşayan ve "Ekmekçi Dede" olarak tanınan Hakkı Gökbulut, çöpe atılan ekmekleri toplayarak, büyükbaş hayvan yetiştiricilerine veriyor. Gökbulut, ekmekler karşılığında da aldığı sütü ihtiyaç sahibi ailelere dağıtıyor. Çocukluk çağında yaşadığı yoklukları anlatan Gökbulut, günlerce çalışarak, bir avuç un alan annesiyle birlikte verdikleri yaşam mücadelesini halen unutmadığını söyledi. İsrafın önlenmesinin önemini vurgulayan Gökbulut, "Ekmek israfının önüne geçebilmek için, gücümün yettiğince mücadele ediyorum" dedi." (Milli Gazete, 28.01.2013 Pazartesi.)

İnşallah, Allah nasip eder de, gider bulurum Ekmekçi Dede'yi; bu ekmek, süt, rızık evliyası insanı, çocukların süt dedesi Hakkı Gökbulut'un ellerinden öpme şansına sahip olurum.

Bir avuç un!..

Bir dilim ekmek!..

Bir bardak su!..

Toprağa, emeğe, tohuma, buğdaya, ekmeğe, rızka; doğru ve güzel insana ölesiye hürmet etmek!..

Anadolu'nun kısa özeti bu!..

Yazla beraber, bir altın sarısı buğday tarlasının, denizin hafif bir rüzgarla dalgalanışı gibi başak başak dalgalanmasıdır Anadolu!..

Küçücük ve rengarenk kuzuların melemesidir Anadolu!..

Bebelerin içinde olduğu beşiği sırtlayıp, bağa, bahçeye, tarlaya, yaylaya rızık için giden annelerin sabrıdır, çalışkanlığıdır Anadolu!..

Ve her bir yurttaşın, kolu komşunun birbirini çok sevmesi, iyilik yarışı içinde olmasıdır Anadolu!..

Balkan Savaşları'nda, Arap çöllerindeki savaşlarda, Birinci Dünya Savaşı'nda, İstiklal Harbi'nin yaşandığı yıllarda Türk Milleti'nin o zamanki kuşağı hem can, vatan ve hem de rızık derdinde olmuştur. Bazı ailelerde, hayatta kalması nasip olmuş dedeler ve nineler, o yokluk ve acı dolu günlerde yaşadıklarını bıkıp usanmadan anlattılar...

Bugün için tam bir yoksulluk yok, ama neredeyse nüfusumuzun yarısında yoksulluk var. İşsizlik var. Kıt kanaat geçim var. Buna karşılık bir eli yağda, bir eli balda yaşayanlar da var. Çöpe atılan ekmekler, buğday ülkesi Anadolu'da, vicdanı olanların vicdanını sızlatmaktadır. Lüks hayat da öyle...

Yanlışlar, merhametsizlikler, sonradan görmelerden kaynaklanan berbat şatafatlı hayatlar, israf; hiç ama hiç, yakışmıyor bu toprağın insanına...

Hakkı Gökbulut Ankara'da, Rahim Demirbaş Konya'da büyük birer umutturlar... Türk Milleti'nin iyileri o kadar çok ki, her biri bir yerde sessizce örmekte iyilik dünyasını. Tanımak bir şanstı ve tanıdık, Hakkı Gökbulut'u...

Tarla, bağ, bahçe, kendiliğinden yetişip büyüyen yaban ağaçları ve bu ağaçların yemişleri...

Karasaban...

Kağnı...

Sarı öküz...

Meleyen kuzu...

Kişneyen kırat...

Çobanın acıklı kavalı...

Sevdaların saklandığı, çevresi dantel örgülü mendil...

Şimdi sessizce akıp giden, bizlere küskün pınarların berrak suları...

Ve Mehmet Emmi'nin kara toprağa damlayan alınteri...

Hepimiz yeniden keşfedeceğiz bütün bunları...

İşte o zaman en hasından birer güzel insan olacağız yeni baştan!..

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 323
: 2029
Kayıt tarihi
: 04.09.06
 
 

Yaşanan her hayat en iyi hayattır; yeter ki içinde kötülük olmasın!.. ..