Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ocak '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bir avukat davayı nasıl kazanır ?

Bir avukat davayı nasıl kazanır ?
 

Hukuk karşısında herkes önce eşittir. Ama karar sonrasında bir taraf mağlup olur.


Eski yazdığım yazılara şöyle bir göz gezdirirken, bazı yazılarımın altına gelen yorumları eklemişim. Çok güzel, hoş yorumlar. Mesela, iki sene önce yazdığım bir yazıya gelen yorumları da not etmişim. Hem yazıyı tekrar okudum, hem de gelen yorumları. Oldukça fazla okunan yazılardan biriydi. Hatta, övünmek gibi olmasın, <ı>“iyi bir avukat, adamı ipten alır “ başlıklı bu yazı Almanya’da bir dergide de yayınlandı. Kendi adıma gururlanılacak bir olay. Bu yazıyı yayınlayan Sayın İhsan Duru beyefendi’ye de ayrıca teşekkür ediyorum.

Gelen yorumlardan bazıları, yazının güzelliğine, hoşluğuna atıfta bulunurken, bir yorum da, daha doğrusu mesajda <ı>–muhtemelen de bir hukukçu dost- enteresan avukatlık hatta hukuk olayları olduğundan bahsetmişti. Evet, doğrudur. Gerek gazetelerde, köşe yazılarında okuduğum kadarı ile gerekse çevremde duyduğum ve işittim kadarı ile gerçekten enteresan hikâyeler var. Bunlara rastladıkça not ediyorum.

Mesela, notlarımda bulduğum, yazıldığına göre de gerçek bir olayın, hukuki olayın gelişimini ve sonucunu okuyacaksınız. Zaman zaman mahkeme salonlarına bile gülücükler ve keyif katan olaylardan biri bu anlatacaklarım. Efendim olay şöyle:

Bir akşam iki erkek arkadaş yolda yürürlerken önlerinde iyi giyinmiş, şık ve alımlı bir hanımın yürüdüğünü fark ederler. Erkeklerden birisi diğerine dönerek, <ı>"Bu hanımla bir gece geçirmek için 500 dolar veririm" der. Bu sözleri işiten genç hanım başını çevirir ve <ı>"Teklifinizi Kabul ediyorum" der. Lafı atan adam hiç beklemediği bir yanıt aldığından şaşkındır ve sonrasında teklifi yapan erkekle genç bayan beraberce bu çekici bayanın evine gidip, kısa bir ortam hazırlığından sonra hemen yatak odasına atarlar kendilerini ve bütün geceyi beraber geçirirler..

Sabah olunca adam kadının evini terk ederken, kadına 250 dolar verir. Genç kadın, paraya şöyle bir bakar ve pazarlığın bu olmadığını söyler ve <ı>"250 dolar daha vermezseniz sizi dava ederim" der. Keyifli bir gece geçirmiş olan adam gülerek, <ı>"Bunu nasıl ve hangi esaslara göre yapacağınızı görmek isterdim" deyip apartmanı terk eder. Fakat bir sonraki gün mahkemeden gelen celp pusulasını eline alınca çok şaşırır ve hemen avukatına gidip olayı detaylarıyla anlatır ve ne yapılabileceğini sorar.

Adamın avukatı, <ı>"Bu esaslara istinaden aleyhine bir karar alınabileceğini sanmıyorum. Ancak davanın nasıl sunulup savunulacağını doğrusu pek merak ediyorum" diye gülümseyerek müvekkiline bilgi verir.

Neyse bir süre sonra dava başlamış ve ön soruşturmadan sonra mağdur bayanın avukatı mahkemeye dava konusunu arz etmiş:

<ı>" Sayın hakimim, müvekkilem, bu hanımefendi, itina ile yetiştirilip çimlerle örtülü bahçe niteliğinde bir gayrimenkule sahip bulunmaktadır. Bu arazi parçasını belli bir süre için davalı
beyefendiye 500 dolar karşılığında kiralamıştır. Davalı gayrimenkulü kira amacına uygun olarak kullanmış ve kira müddeti sonunda tahliye ederken kira bedelinin yarısı olan 250 doları
ödememiştir. Kira tutarı yüksek bir bedel değildir, kaldı ki kiralanan yer özel ve yasal bir bölgedir. Dileğimiz adaletin yerine gelmesi ve davalının müvekkileme anlaşmanın bakiyesi olan meblağı ödemesidir."

Davalının avukatı bu beklenmedik bu savunma karşısında şaşırmış fakat bir avukat olarak, hiç renk vermeyerek işin enteresanlığından haz duymuş ve hemen daha önce hazırladığı savunmasını bir kenara koyarak davayı şöyle savunmuş:

<ı>”Muhterem hakim beyefendi, müvekkilim bu genç beyefendinin, bu genç hanımdan sahibi olduğu gayrimenkulü bir süre için kiraladığı doğrudur ve müvekkilim bu anlaşmadan son derece memnun kalmıştır. Bununla beraber müvekkilim arazide bir kuyu bulmuş ve kuyuyu örgü taşlarıyla
donatmış, kuyuya boru indirmiş ve pompa yerleştirmiştir. Bütün bu uğraşların işçilik masraflarını müvekkilim üstlenmiştir. İnancımıza göre bütün bu arazi geliştirme çalışmaları ödenmeyen meblağı karşılayacağından aleyhimize açılan davanın düşmesini talep ediyoruz."

Genç hanımın avukatı tekrar söz almış:

<ı>"Muhterem hakim bey, müvekkilem, davalının beyan ettiği gibi arazi üzerinde bir kuyu bulunduğunu ve gerekli işlemleri yaptığını kabul ediyor ve herhangi bir itirazda da bulunmuyor. Ancak; Bahis konusu kuyu zaten arazide mevcuttu ve kuyu olmasaydı davalı muhtemelen bu araziyi kiralamayacaktı. Ayrıca arazi tahliye edildiğinde davalı söz konusu ettiği taşları, boruyu ve pompayı sökerek beraberinde götürmüştür. Bu bakımdan davamızda ısrar ediyor ve vereceğiniz kararın adalete uygun olmasını diliyoruz."

<ı>
Böyle bir savunmadan sonra ne mi olmuş? Genç bayan davayı kazanmış.

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..