Bir Baba Ailesine Neden Kıyar? Aile Dramlarının Analizi

Aile Dramlarının Nedenleri ve Detaylı Analizi

İzmit'te kendi çocukları 5 yaşındaki Görkem, 7 yaşındaki Gökdeniz ve 45 günlük Aysima'yı ve 25 yaşındaki dünya güzeli karısını öldüren baba Ramazan Geniş sonunda yakalandı haberini herkeS okumuştur.

Bu cinayet bana siz ister bana katılın ister katılmayın kesinlikle ilkel Arap toplumlarının kendi kız çocuklarını kızgın kumlara gömerek öldürmelerini anımsattı.

Hatırlıyalım lütfen, o dönemde bu cinayetler kız çocukları ileride ağır faizler sonucunda borç batağı yüzünden tefeciler tarafından beyaz bayraklı GENELEV çadırlarda erkeklere satılmaktaydı. Bunu şerefsizlik olarak gören arap erkekleri de ister fakir isterse zengin olsun, ilerde faizler yüzünden borç batağına düşerim de çoluğum çocuğum genelevde onun bunun kullandığı ve attığı insanlar olmasın diye düşünürlerdi.

İşte Arabistan yarımadasında olan bu.

Peki ABD'de?

Bir belgeselde bir babanın kendi aile bireylerinden olan öz evlatlarını tek tek öldürmesinin nedeninide baba şöyle açıklıyor. "Ben faizle artan Banka borçlarım dolayısıyla batak içindeydim. Benim yokluğumda çocukların ve karım çok kötü duruma düşecekler, belki onlarda sahipsiz olunca suçlu olacaklardı, tek çıkar yol hapse gitmeden önce onları bu çileli gelecekten kurtarmaktı" demesi bana durumun vahametini anlatmakta.

Elbette şöyle dediğinizi duyuyorum." Her borçlu gidip çocuklarını mı öldürüyor?"

Elbette hayır, nasıl ki Arabistan'da her baba çocuğuna kıyamayıp öldürmediğinde onun varlığı için elinden geleni yapıyorsa ABD ve Türkiye'de de ayağını yorganına göre uzatmaya çalışan babalar anneler yarı aç yarı tok yaşam mücadelesine devam ediyor.

Eşinden boşanmış ve bir çocuğuyla sorumsuz babasına sığınan bayan bir tanıdığım var. Zavallı çocuğunu babasına bırakıp işe gitse çocuğun dedesi sorumsuz ve kronik hasta olan kıza iyi bakmaz ve çocuk riske girer. Çalışmasa eve para getiren yok, dedesinin sorumsuz harcamaları yüzünden aldığı emeklilik Bankaya gitmekte.

Bu bayan asla çocuğunu öldürmek gibi bir şey düşünmez düşünemez de. kendi canını verir o çocuğu vermez.

Sadece bir haber kanalı, çocuklarını öldüren Ramazan Genç'in ağır banka borçları altında olduğunu duyurdu.

Şu an ki Banka ve Faizcilik sistemi aile yaşamını ciddi anlamda tehdit etmektedir. Bankalar agresifçe müşterilerini soymaktadır. Bankacıların çoğunun kazandığı parada kendine hayrı yoktur. Kaçta Bankacı tanıyorum aile hayatı mahvolan. Zira Bankalar yanlarında çalışan elemanlara bile merhameti yoktur. Her hafta sonu neredeyse Bankacıların seminerleri vardır, bu seminerlerde müşterileri nasıl soyacaklarını tek tek Banka semiricileri seminerlerde anlatırlar. 

Bir Banka size Kredi kardı kakalamaya neden çalışır? Çünkü siz asla Kredi kartı almazsınız. Kredi kartıyla beraber onun aidatını kakalarlar, ayrıca onunla yaptığınız her 1000 TL lik alış verişten geciktirdiğinizde yaklaşık olarak 40-50TL faiz sizden alınır. Ayrıca bankacılar sizde neredeyse asla kullanmayacağınız saçma sapan sigorta başlığında para alırlar. Ev kredisi, araba Kredisine sizi özendirirler, ihtiyaç Kredisine sizi özendirirler. Bankaların tefecilerden tek farkı Bankaların vergi vermeleri ve mevzuata tabi olmalarıdır.

İşte Bankaların görevini ilkel Arap toplumlarında Ebu Leheb ve Ebu Cehil gibi adamlar yapıyordu. Ekonomik ve siyasal gücü elene geçirenlerin borusu ötüyordu Mekke'de.

Eskiden Türkiye'de de bu Tusiad aracılığıyla oluyordu. Şimdi adı sanı müslüman anadolu Kaplanlarını Müslüman Ebu Cehiller olarak görmekteyiz. Onların gerçek Ebu Cehilden farkları Müslüman görünmeleridir. Bunlar aslında Müseylemedir. Asla toplumun acı çeken, ezilen insanlarını bulalımda yardım edelim demezler. "Ben vergimi veriyorum onlara devlet baksın" demektedirler. Devlet, yıllarca sağcı iktidarların soygun ve talanlarının borcunu ödemekten topladığı vergileri fazileriyle beraber BATILI çokuluslu EBU CEHİLLERE ve EBU LEHEBlere vermekten fakirlere sıra gelemedi bile. yaşlısına 3 ayda bir 600 TL'yi zor vermekte. Yıllarca Emekli primi ödemiş gariban emeklilere 1000 TL'yi eli titreyerek vermekte.

İslam bildiğimiz geleneksel anlamda bir din değildir bir Hayat tarzıdır ve sorumluluk bilincidir. Zekat, infak, sadaka bunun için vardır. 

Sakın gaza gelip te Taş(ev) ve Demir(Araba) için bankalara borçlanmayın. Bankaların asla şakası yok, belki bir kira ödemezseniz evsahibiniz size acır ama allahsız bu Bankaların acıması yoktur. Adı sözde islami de olsa hiç bir finans kurumuna güvenmeyin. Yok enflasyon azalıyormuş, yok mali dengeler iyi gidiyormuş, bütçe açıkları düşüyormuş bu gibi laflara güvenmeyin. paranız varsa alın ama yoksa aç durun ve kuyruğu dik tutun.

Sakın arabası ve evi güvel olana iltifat etmeyin. Bu gibi davranışlar tüketim kültürünü tetikliyor ve cahil insanların okumamışlıklarını ve cehaletlerinin üzerini örtmek için daha fazla mal yığmalarına neden olmaktadır.

Sakın maddi durumunuz kötüyse 3 çocuk yapmaya kalkmayın. "Allah rızkını verir diye konuşanlara sesleniyorum, evet Allah rızkını veriyor ama KAPİTALİST EKONOMİK SİSTEM paylaşımda yavşaklık yapıyor. Kanıt mı istiyorsunuz? Dünyada 1 milyar şişman obez var, 1 milyar da açlık içinde yaşayan insan. Bu ne demektir? BU allah aslında herkesin rızkını veriyor ama Kapitalistler pastanın tamamını kendilerine ayırıryor.

Eğer üç çocuğunuz varsa asla onları "ekmek düşmanı, kaşık düşmanı" diye görmeyin. Sabredip açabalayın ve asla umudunuzu yitirmeyin hayat ne mucizelere gebedir. Hala düzgün insanlar olmasa bu yavşak dünya dönmezdi...