Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Nisan '07

 
Kategori
Anılar
 

Bir bahar akşamı rastladım size

Bir bahar akşamı rastladım size
 

Çoğumuzun okul, öğrencilik anıları vardır. Fotoğraflara baktıkça, video görünülerini izledikçe, andaçları okudukça o yıllara tekrar geri dönme, güzel anıları tekrar yaşama şansı her zaman olabilir. Öğrencilik yıllarımda o günkü teknolojiden imkansızlıklar nedeniyle yoksun olduğum için ortaöğrenimle ilgili görsel olarak belgeleyebileceğim,
arasıra bakıp "Neydi o günler!" diyebileceğim sadece iki fotoğraf var. Siyah-beyaz iki resim. Gözüm gibi bakarım onlara.

İlki şimdilerin Karataş Lisesi zamanımın Karataş Ortaokulu'nda orta-3 de iken sınıfımızda çekilen bir fotoğraf. Diğeri de Namık Kemal Lisesi'nin bahçesinde, son sınıfta yani 6-E Edebiyat bölümü öğrencisi iken sınıf arkadaşlarımla ağaçların altında çekilen bir başka fotoğraf. Koskoca altı yıla sığan ortaöğretim eğitimimde topu topu iki resim. İki siyah-beyaz resim. Nasıl saklamam onları gözüm gibi.

Zaman zaman üzülürüm, öğretmenlerimle, arkadaşlarımla beraber resimlerimin olmadığına. "Bir fotoğrafım daha olsaydı koysaydım diğer ikisinin yanına" diye çoğu kez düşünmüşümdür. Ancak daha zor şartlarda eğitim yapanlar, belki de hiç fotoğrafı olmayanlar gelir aklıma. "Buna da şükür'" derim.

Müziği çok kişi gibi ben de seviyorum. Dinlemeyi severim, söylemeyi severim. Sonra başka tutkularım oldu. Şarkıların; söz, makam, bestekar, söz yazarları hakkında bilgi toplamaya başladım. Defterlere yazdım, kağıtlara not ettim, sakladım. Kaybettim, yeniden yazdım. Üşenmeden, yıllarca. Kasetlerden başka bilgi alacağım bir kaynak yoktu. Bu tutkum bana yüzlerce kaset sahibi olmamı :) sağladı.

Son on yıldır hem TSM, hem de 1960 - 1980 yılları arasındaki dönemde bilinen ve sevilen yabancı müzik parçalarını ayrı ayrı kendi imkanlarımla arşivlemeye çalışıyorum. Önceleri evimde bilgisayar yoktu. Bu nedenle hem radyodan kayıt yaparak ya da da mevcut diğer kasetlerden boş kasetlere kopyalayarak bildiğim ve sevdiğim
şarkılardan oluşan yeni bir kaset elde ediyordum. Bu şarkıları evde, otomobilde dinlemek büyük keyif veriyordu. Bu özelliğimi bilen dost ve arkadaşlarıma her yeni kasetimi :) çoğalttıkça kendilerine veriyor, sevdiğim müziği ve
şarkıları onlarla paylaşıyordum.

Ne zaman ki PC'ler evlere girmeye başladı, müzik CD'leri, MP3'ler, internet derken bulamadığım şarkılara ulaşmak oldukça kolaylaştı. Sonraları TSM arşivimdeki şarkıların neler olduğunu tespit etmek istedim. Şarkıların
sözlerini, bestekarını, makamını, söz yazarını bulabildiğim notlardan da yararlanarak excel’de basit bir programla listeledim. Yaklaşık 400 şarkılık (bildiğim, en azından çalarken eşlik edebileceğim) TSM arşivim oluşmuştu.

İzmir/ Namık Kemal Lisesi'nde son sınıf öğrencisi iken edebiyat dersi öğretmenim Fuat Edip Baksı idi. Yine kendisi gibi çok değerli, unutamadığımız öğretmenlerimiz vardı. Öğrenci deyimiyle cebirci Nermin Hanım, İngilizceci Türkan Hanım, bedenci Mustafa Plevneli, Kimyacı Kaplan hanım ve diğerleri. Ve okul müdürümüz Kemal Kemahlı. Bir
çoğu geride sevdiklerini, öğrencilerini bırakarak ebediyete intikal etmiştir. Saygı ve rahmetle anıyorum.

Bilgisayarda şarkıları listeledikçe Fuat Edip Baksı adı ile sık sık karşılaşmaya başladım. Güfte yani söz yazarları içinde Fuat Edip Baksı adı beni buralara getirdi. Şarkıları dinleriz, severek dinleriz. Dinlerken içimizi bazen hüzün bazen sevinç kaplar, bizi bir yerlere götürür, bırakır. Fakat beste kimin, sözleri kim yazmış çoğumuz merak dahi etmez. Şiirsever biri iseniz, şiiri beğendiğiniz, örneğin Müşfik Kenter, Ahmet Selçuk İlkan, İbrahim Sadri ve diğerleri gibi güzel şiir okuyan birisinden dinlediğinizde nasıl bir haz duyarsanız, aynı şekilde bir şarkının iyi yorumlanmasından da büyük bir keyif alır ve şarkıya ayrı bir duyguyla bağlanırsınız. Ama dediğim gibi bestekarı kim, kim yazmış bu duygu dolu satırları? Merak eder misiniz?

Türk Sanat Müziği'ni seven, ilgi duyan bir çok kimse Fuat Edip Baksı’nın “Bir bahar akşamı rastladım size” diye başlayan şiirini, bestelenmesinden bu güne, aradan onca yıl geçmiş olmasına rağmen hala aynı duygular içinde siz, biz, aile büyüklerimiz hatta çocuklarımız dinliyorsa, yazdıklarım için mutluluk duyarım. Fuat Edip Baksı’ nın öğrencisi olmak dahi beni gururlandırır.

Hatırlayabildiklerimi, araştırarak öğrenebildiklerimi, kendisi hakkında yazılanları burada paylaşmak istedim. Yazdıklarımla onu bir kez daha hatırlamak O’na ve onun gibi, öğretmenlerimize belki de geciken vefa borcumu ödemek istedim.

Benim öğretmenimle ilgili hatırlayabildiğim çok az şey var. 70 kişilik sınıflarda eğitim görüyoruz, her sırada üç kişi, kim kimi, ne kadar tanır, düşünün. Tüm zorluklara rağmen bize edebiyatı, edebiyat dersini sevdirmek için elinden geldiğince gayret gösterir, bizlerle ilgilenirdi. Bir de hayal meyal hatırladığım silueti gözlerimin önüne geliyor. Saçlarını geriye doğru tarar, şıklığı tartışılmaz, tam bir beyefendi idi. Sevgili öğretmenimi saygı ve rahmetle bir kez daha anıyorum.

Araştırarak öğrendiklerimden aktaracaklarım;

Yaşamı ile ilgili çok kısa bilgi,

Fuat Edip Baksı (1912 – 1974)

İzmir Namık Kemal Lisesi'nde edebiyat öğretmenliği yapan Fuat Edip Baksı, 1912 yılında doğmuştur.
Şiirlerinde halk edebiyatından esintiler bulunan Baksı'nın çok sayıda şiiri bestelenmiştir. Baksı,
1974 yılında vefat etmiştir.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kente hizmet eden kişiler için “Vefa Projesi” nde yer verdiği 40
kişiden biri olduğunu, İzmir/Bayraklı semtinin bir mahallesine de isminin verildiğini, İzmir
Büyükşehir Belediyesi Kent Kitaplığında “İzmir Destanı” adlı kitabının mevcut olduğunu Belediyenin
izmir.bel.tr sitesinden öğrendim.

Çok bilinen şarkılarının sadece ilk dizelerini yazarak bir kez daha hatırlamak isterseniz;

Bir bahar akşamı rastladım size – Selahattin Pınar * Hicaz

Bakışı çağırır beni uzaktan – Selahattin Pınar * Muhayyer kürdi

Aşkımın ilk baharı ilk heyecanım benim – Arif Sami Toker * Nihavend

Sevgi deli gönülden gönüle – Alaaddin Yavaşça * Muhayyer kürdi

Uzun yıllar ötesinden hatırını sorayım mı – Rüştü Şardağ * Hüzzam

Rüzgar kırdı dalımı ellerin günahı ne - Selahattin Erköse * Buselik

Yüzün pembe güllerden, sesin bülbülden güzel – Arif Sami Toker * Nihavend

Bunların dışında radyolarda sık çalınmadığı, TV'lerde pek söylenmediği için bilinmeyen oysa ünlü bestecilerimiz
tarafından bestelenmiş başka şiirlerinin de olduğunu öğrendim.

Dile düştüm senin yüzünden - Selahattin Pınar * Karcığar

Yüklüyüm dertlerden yana - Yusuf Nalkesen * Bayati

Unuttuk dostu yoldaşı vefamız artık dildedir - Uşşak * Alaaddin Yavaşça

Bu akşam yine neden bakışların derinde – Hicaz * Alaaddin Yavaşça

Gel sevgilim son ümit yalnız sendedir artık – Hicaz * Arif Sami Toker

Gündüzüm karanlık gecem uykusuz – Hicaz * Nuri Halil Poyraz ve Rakım Elkutlu ayrı ayrı bestelemiş

Sevdi gönlüm daha ilk gün o hayal esmerini – Hicaz* Rüştü Şardağ

Ak saçlarıma değil gönlüme bak sevgilim – Nihavend * Selahattin Erköse

Biraz da sitem ettiği çok sevdiği, unutamadığı gizemli kadın için yazdığı söylenilen “Bir bahar akşamı rastladım size” adlı şiirinde olduğu gibi diğer şiirlerinde de benzer duyguları hissedebiliyoruz.


Sabah gazetesinin 13.12.2003 tarih - Mehmet Barlas - Başyazı
Her şiirde ve şarkıda mutlaka " aşk" mı vardır.
adlı yazısından alıntıdır.

.........Güftesi Fuat Edip Baksı'ya ait olan Arif Sami Toker'in bu Nihavent şarkısının öyküsünü öğrenince de, öyle şaşırdım. "Aşkımın ilk baharı, ilk heyecanım benim Sevgilim, iki gözüm, biricik Can'ım benim Eşi yok, menendi yok, gönül sultanım benim Sevgilim, iki gözüm, biricik canım benim." Bu şarkıdaki (veya şiirdeki) Can, TESEV'in Başkanı, Henkel'in genel müdürü (benim kayınbiraderim) Can Paker. Kendisini tanıyamadığım rahmetli kayınpederim Hasan Pertev Paker, şiire, müziğe tutkun bir sanayiciymiş. Şair Fuat Edip Baksı da (1912-1974), bestekar Arif Sami Toker de (1926-1997) arkadaşıymış. Oğlu Can dünyaya gelince (1942), Fuat Edip Baksı, "Aşkımın ilk baharı" diye başlayan şiiri yazmış. Arif Sami de, bunu bestelemiş. Allah bilir bu şarkıyı dinleyen, söyleyen, mırıldanan insanlar, bir aşkın öyküsüne katıldıklarını zannediyorlardır. Fuat Edip Baksı'nın, bundan daha çok bilinen bir başka şiiri de "Bir Bahar Akşamı"dır. Selahattin Pınar'ın Hicaz makamında bestelediği bu Fuat Edip Baksı şiirini, bilmeyen var mı acaba? "Bir bahar akşamı rastladım size Sevinçli bir telaş içindeydiniz Derinden bakınca gözlerinize Neden başınızı öne eğdiniz. İçimde uyanan eski bir arzu Dedi ki, yıllardır aradığım bu Şimdi soruyorum büküp boynumu Daha önceleri neredeydiniz?" Böyle, şarkılaşınca unutulmaz...............

diye devam ediyor.

İzmir Kent Kültürü ve Gelişim Platformu " İbrahim Yüncü " den alınmıştır. İzgep.org/content

.........İzmir’e emeği geçen, yüzlerce değerli öğretmenden hatırladığım bir isim de “Fuat Edip Baksı’”dır. O İnönü Lisesi’ nde görev yapan Edebiyat öğretmeniydi, dersi keyif haline getirerek verirdi.Ne yazık ki ben öğrencisi olma şansını bulamadım ama aradan kırk yıl geçmesine rağmen, bu gün bile öğrencilerinden anılarını dinlerim.
Fuat Edip’i yaptıgı harika bestelerden sizde tanıyorsunuz!

—Bir bahar akşamı rastladım size. —Bakışı çağırır beni uzaktan. —Aşkımın ilkbaharı, ilk heyecanım
benim.

Hele bir bestesi vardır ki!

Sevgi deli gönülden, gönüle bir akıştır , İzi hiç silinmeyen bir yıkıcı bakıştır
Gün olur yeşil bahar, gün olur kara kıştır İzi hiç silinmeyen ilk yıkıcı bakıştır.

Bu duyguları üreten öğretmenlerin, görev yaptıkları koşulları lütfen tahmin edin. Düşünün ki! O yıllarda, özel kolej henüz pek yok, Devletin her hangi okullarından birinde, sert tahta sıralarda oturuyordunuz ve karşınızda bu mükemmel insanlar sizi yaşama hazırlıyordu..................

Gökçen Efe’nin tarihi kişiliği ve Ziya Hanhan’ın Gökçen Efe destanı üzerine Yard. Doç. Dr. Mustafa
ÖZSARI’nın yazısı

..... Ayrıca İzmir’li yazar ve şair Fuat Edip Baksı, Sadık Giz ve Faik Tokluoğlu’nun derlemelerini esas alarak Gökçen Efe’nin hayatına dair araştırma yapmış ve araştırmasını 1944’ te Gökçen Efe başlığı altında yayımlamıştır. İzmir Halkevleri yayınları arasında çıkan bu broşür, aynı zamanda Gökçen Efe hakkında bilgi veren temel kaynaklardan birisidir........diye devam ediyor.

Emrah İle Selvi - Fuat Edip Baksı - Kültür Kitabevi - İstanbul – 1970 baskısı bir kitabı da var.

Ayrıca Ege Üniversitesinde bazı öğrencilerimiz doktora tezine konu almışlar Fuat Edip Baksı’ yı.
Gerçi benin yazdıklarım da bir anlamda öyle oldu sayılır.

Öğretmenimle ilgili bilmediğim çok şey olduğunun farkındaydım. Hakkında benim dahi bilmediğim ancak
araştırarak öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak güzeldi.


 
Toplam blog
: 240
: 2494
Kayıt tarihi
: 13.04.07
 
 

6 Mayıs, bir Hıdırellez günü "Merhaba dünya" demişim. Geçen elli küsur yıl. Bir şarkı vardır Osma..