Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Nisan '20

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bir Bahçe Masalı

Emek olmadan hiç bir şey olmuyor şu hayatta. Ama emeğin e sine k sine el vurmadan karşılığını bekleyiveriyor bazen insan... Iki harf deyip gecme bütün olmadan anlamsızdır çoğu şey. Insanoğluyuz şaşarız beşeriz de bir yere kadar... Bir yerden sonra şaşmadan bi kendini tartmalı, sorgulamalı, olanla bitenle yüzleşmeli insan. Ne emek verdim ki ne bekliyorum diye...

Masalımız tam da bu noktada başlıyor. Cümbürcemaat bir bahçedesin, insanlar harıl harıl bahceyle uğraşıyor, emek veriyor, güneşle cebelleşiyor, komşunun horozuyla dövüşüyor sen gölgede keyfine bakıyorsan sıkıntı...

Tohum zamanı geliyor gübresiydi, taşın toprağın temizlenmesiydi, ekilmesiydi derken, sen taşın altına elini koymuyorsan yüzeyden iki üç taşı fırlatıp cevizin dibinde soluğu alıyorsan sıkıntı.

Tohum filizlenmeye başlıyor, sulanmasıydı, zararlı otların ayıklanmasıydı, el birliğiyle yeşertmesiydi sen kendinden başka kimseye el vermiyorsan sıkıntı.

Hasat zamanı geliyor insanlar o hengamede daha cok ürün nasıl toplarım derdindeyken, sepet sana sen sepete bakıyorsan sıkıntı. 

Hasat zamanı bitiyor ürünler elden ele yüklenme aşamasındayken güneşin beyinlerinde horon teptiği insanlar soluklanmaya fırsat bulamazken, sen şapkanı alıp hadi benden bu kadar deyip türkü çığıra çığıra dere kenarına iniyorsan sıkıntı. (Nereye? Daha karpuz keseceklerdi serin serin..)

Günün sonunda gecenin yarısında, onca sıkıntıdan sonra nihayet ürün kasalarından kalan yerlere traktörün arkasına ilişiveriyorlar emekçiler. Masal bu ya sen dere kenarında keyif yaptığından kaçırıyorsun traktörü. Aklına kim geliyorsa saydırıyorsun cümbürcemaate... Bir sonraki yıl emekçiler giderken unutulduğunda da sürdürüyorsun bu tutumunu. E ama gece gündüz çalıştı emekçiler ekmek teknesi diye, peki bu cümbürcemaate öfken niye? Derdin bahçe sahibiyle emekçilere ne... Kırdın geçtin en zor anlarında omuz olanı, sen gölgedeyken yerine de ter dökeni, sen mutlu ol diye çekip gideni bile. Şimdi az ötede gölgelen... Sen kendine sor "Suç kimde?" 

Bu nasıl masal mı? Ben şu korona günlerinin derdinden ne yazdığımı mı biliyorum? :) Hiiiç öyle işte...

 

SIBEL YILMAZ

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 145
: 716
Kayıt tarihi
: 22.02.18
 
 

1978 Bursa doğumlu. Kelimelerin Dansı ve Kırmızı Vosvos kitaplarının yazanı. Eşi ve kızları olmaz..