Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mart '09

 
Kategori
Dünya
 

Bir bardak şarap ve ılımlı İslam

Bir bardak şarap ve ılımlı İslam
 

washington Post


“Bir kaç yıl önce, Henry Kissinger tarafından düzenlenen , CEO – (Chief Executive Officer ) İcra Kurulu Başkanları ve kalabalık bir basın grubu ile Türkiye’yi ziyaret ettik. Alkol İslam ülkelerinde yasaktır. Adalet Ve Kalkınma Partisi lideri Recep Tayip Erdoğan’ın ve eşinin de bulunduğu akşam yemeği galasında başbakanın eşi, başında Türkiye’de çok tartışılan türbanıyla masaya Erdoğan’ın yanına oturdu. Garsonlar konukların bardaklarına şarap doldurdular. Daha sonra da kanyaklar geldi. Olay, İslam liderinin dogmatik yaklaşmadığının göstergesiydi” Lawrence Pintak, Monıtor, 16 Mart.2009

Obama’nın Türkiye ziyareti ile ilgili Türkiye ve diğer İslam ülkelerinin Amerika için önemini belirten bir yazı.

Demokrasi ve ılımlı İslam’ı bir bardak şaraba ne güzel oturtmuş. “Türkiye’de korkulacak bir şey yok, türbanla kırmızı şarap yan yana, onun yeri ayrı, onun yeri ayrı” demeye getiriliyor.

Amerika’nın değişen son dış politikası, başka ülkelerin rejimlerini değiştirmek, insan haklarıyla uğraşmak, ‘demokrasi getirmek’ gibi bir kaygı taşımıyor.

ABD; İran ilişkileri yumuşama eğilimi gösterdikçe bundan her iki taraf da memnun görünüyor. ABD sadece ilişki istiyor. Eskiden olduğu gibi hiçbir ön şart koymuyor ortaya. Rejimi, sistemi artık problem etmiyor, insan hakkı ihlallerini de.

ABD devlet başkanı Barack Obama’nın son Nevruz mesajı oldukça sıcak içerikler taşımakta. ” Özellikle İran İslam Cumhuriyeti ve vatandaşlarına seslenmek istiyorum. Nevruz dünyaca çok tanınan kültürünüzün bir parçası. Yüzyıllardır; edebiyatınız, sanatınız, müziğiniz ve buluşlarınızla daha iyi ve daha güzel bir dünya için çalıştınız…”

X111. yüzyıl İran şairi Saadi’den dizeler okuyarak, tüm insanlığın aynı kökten geldiği ve insanların bu kökün dalları budakları olduğuna vurgu yapan Obama, İran’a karşı dostluk ve kardeşlik mesajları veriyor.

Genel olarak baktığımızda, özellikle dış politikanın ne kadar kaygan, değişken, ne kadar çıkarlara dayandığını görüyoruz.

Yakın geçmişte, birkaç kez savaşın eşiğine gelmiş iki devleti ‘can ciğer kuzu sarması’ olabilecek bir noktaya gelebiliyorlar.

Petrol ve zenginliğin sağladığı, ‘dik duruş’ ve sabır, İran'ı bu noktalara getirdi diyebilir miyiz?

Hüseyin Seyfi

 
Toplam blog
: 498
: 1546
Kayıt tarihi
: 12.08.07
 
 

Öğretmen Okulunu ve İktisat Fakültesi Kamu yönetimi bölümünü bitirdim, eğitimciyim, İyi derecede ..