Bir bardak sütle ödenen fatura

BİR BARDAK SÜT KARŞILIĞI

Yıllar - yıllar önce yeryüzünde bir ülkede çalışarak okumaktan başkaca çaresi olmayan genç bir insan, çalışmaktan takatsiz kalmış bir o kadar acıkmıştı; değim yerindeyse karnı gurul - gurul etmekteydi. Çaresizce hiç de tanımadığı bir evin kapısını çalıp bir parça ekmek istemek cesaretini göstermiş ve kapının zilini çalınca karşısına çıkan genç ve güzel bayanı görünce bu isteğini ifade etmekten çekinerek ; “çok susadığını, acaba kendisine bir bardak su verebilecek miydi”? Kapıyı açan kız içeri gidip, bu gencin aç olabileceğini düşünerek bir bardak Süt gerirmesi , genci çok mutlu etmişti. Sütü kana –kana içtikten sonra”Çok teşekkür ederim , borcum ne kadar?” diye sorar genç, Sütü getiren genç kız “Borcunuz Yok”diyerek büyük bir nezaket ve tebessümle “bizim aileden aldığımız terbiye gereği insanlara gösterdiğimiz şefkat ve nezaket karşılığında asla bir bedel almayız” der.Genç “O halde çok teşekkür ederim , yürekten teşekkür ederim size “der ve gider.

Bu genç adam evin önünden ayrıldıktan sonra kendini doyasıya yemek yemiş gibi doygun ve hiç çalışmamış kadar dingin hissederek yoluna devam etmiş.

Aradan geçen uzun yıllar sonra bu genç kızımız çok nadir görülen bir hastalığa yakalanır.Yöredeki doktorlara ve hastahanelere götürülür bir türlü çare bulunamaz.Çaresini bir de büyük kentlerde aramak maksadıyla alıp büyük kente getirilir.

Uzak diyarlardan çaresi bulunamadığı için buralara getirilmiş bir hastanın olduğunu , etrafta bunun çaresini ancak o doktor bulur diye salık verdiklerini hemşire söyleyince Doktor merakla hastanın bulunduğu muayene odasına geçti , dikkatlice hastaya bakınca kendisine Süt veren, sevgi ve şefkatle yaklaşan o genç kızı, aradan yıllar geçmesine karşın tanımıştı.Elinden gelen bütün tahlilleri ve filmleri çektirdi, Sağlığına kavuşabilmesi için gerekenleri yaptırdı.

Uzun süren bir tetkik , tahlil ve tedaviden sonra o bayan artık sağlığına kavuşacaktı. İş bu kadar tetkik ve tahlilden sonra bunların fatura ödemesine gelmişti.Buraya gelene kadar ; hayli çok sağlığıyla uğraşıp para harcanmıştı ki bayan burada faturanın fazla gelmesi halinde nasıl ödeyebileceğini tereddüt etmeye başlamıştı.

Bayanın ödemesiyle ilgili fatura doktora getirildiğinde , yukarıdan aşağıya şöyle bir süzdükten sonra faturanın üst kısmına bir şeyler karaladıktan sonra bir zarfa koyarak hasta bayana gönderdi.

Bayan ;acaba ne kadar çoktur korkusuyla zarfı elleri titreyerek açmaya çalışırken , bir taraftan da “eğer ödeyemeyeceğim kadar çoksa yaşamımın bundan sonraki kısmını da bu faturayı ödemek için hiç olmazsa sağlıklı olarak çalışarak öderim”diye düşünerek zarfı açtı.Faturanın üzerinde yazan küçük bir not dikkatini çekti.

“Masrafların tümü bir bardak SÜT karşılığı ÖDENMİŞTİR”

Bu not bayanı hayli duygulandırmıştı, bir yandan faturasının ödenmiş olması üzerinden büyük bir yükün kalktığını düşünerek rahatlamış , diğer yandan dünyada hala iyilik bilir insanların var olduğunu görmek onu oldukça mutlu kılmıştı.

Dileğimiz odur ki insanımız iyilik bilir niteliğini yitirmesin. Günümüzde bütün iyi meziyetlerimiz bir -bir yitip gitmesi insanın içini burkuyor.....!!!??