- Kategori
- İftar Sofraları
Bir bayram anısı!...
Bir bayram anısı!…
Bayramlar herkesi olduğu gibi beni de heyecanlandırır..
Çok zaman da eskilere götürür.. O güzel bayramlara..
Bazen hiç beklemediğiniz karşılaşmalar,
geçmişte olan bir anıyı tekrar gözler önüne getiriyor..
O geçmiş senelerde Ramazan’da – Bayramda Mayıs ayı içinde idi
Geçmişte olan bir bayram anım Ramazan bayramı geldiğinde
beni gülümsetirken, bir de buna bu anının baş aktörü katılınca,
anı daha da zevkli oluyor… Laflarıma şöyle başlayayım;
1950 yıllarında Cumhuriyet, 19 mayıs Gençlik bayramı gibi
bayramlar bilhassa Ankara’da çok görkemli kutlanırdı..
Bir memur ve öğrenci şehri olan o zamanki Başkent Ankara’da,
televizyonun, cep telefonlarının olmadığı, sade ama onurlu hayatı
içinde bu bayramlar heyecanla beklenen ve törenlerinin seyredilmesi
için her türlü olanaktan yararlanarak gidilmeye çalışılan yerlerdi….
O yıllarda askeri öğrenci olan ben ve benim gibi asker –sivil öğrenciler
için davetiye veya özel kartlarla girilebilinen Ankara 19 mayıs stadına
girmek bir hayaldi.. Çünkü bu davetiyeler Bakanlıklarda memurlara,
üst rütbeli memur veya askeri erkana verildiği için biz öğrencilere yer
kalmazdı.. Ama Benim gibi bazı askeri öğrencilerde bayram
törenlerini görebilmek için işi zorlayıp dururduk..
Seneler sonra Bir Yalova – İstanbul vapurunda üst güverteye girdiğim
zaman oturmakta olan Albay’ı görünce hayatımda hiç unutmadığım bu
yüzü hatırladım. “Albayım; beni hatırlamazsınız ama sizinle beraber
1951 yılı 19 mayıs törenleri için Ankara’da stada girmiştik,
daha da doğrusu sizin sayenizde girmiştik. Hatırladınız mı?”
yüzüme baktı, olayı zannederim hatırladığı için o da güldü..
O yıl bayrama girecekler için Eski meclis, daha sonra Gençlik parkı
önünde güvenlik güçleri barikat kurar , ancak davetiyesi olanlara geçiş hakkı verirdi.
Askerliğini yapanlar bilir, Harp okulunda okuyan askeri öğrencilere, resmi kıyafetli iken polis gücü karışmadığı için bizler sayısı 100
civarında askeri öğrenci bu barikatları aşarak 19 mayıs stadı kapıları
önüne kadar gelebildiğimiz halde, kapıda davetiyemiz olmadığı için
giremiyor , yine de bir şeyler olabilir beklentisi ile usanmadan bekliyorduk…
Birden bir gür askeri komut, biz Harp okulu öğrencilerini şaşırtmasına
rağmen hemen askeri düzene geçmemizi sağladı..
“Askeri öğrenciler beşli safa geçin “
Askeri öğrenci olmanın kolaylığı ile verilen emirlere uygun
“Rahat – Hazır ol” “ Uygun adım marş “ komutları ile yüz civarında
askeri öğrenci kıtası yürüyüşe geçti,
Başta emirleri veren o genç bir yüzbaşı sert adımlarla giriş kapısına yöneldik..
Nereye, niçin gidiyorduk bilmiyorduk. Biz askerdik verilen emirlere de
uygun, yürüyerek giriş kapısından geçip tribünler önüne kadar geldik..
Genç Yüzbaşı bize dönerek;
“Dağılabilirsiniz, ben de bu merasime giremiyordum “ diye bağırarak gülmeye başladı. O zaman ne yapıldığını anlamaya başladık.
Yüzbaşı da davetiyesi olmadığı için giremediği stada kurduğu bir askeri birlik komutanı olarak girmiş, bizleri de içeriye sokmuştu..
İşte yıllar sonra vapur da karşılaştığım albay bu genç yüzbaşı idi..
Ona hayatımda böyle güzel bir anı bıraktırdığı için, her zaman
teşekkürler edip andım. Bunu da hayatım boyunca çevreme zevkle anlatıyorum.
Bu genç yüzbaşıyı hayatta ise saygı ve zevkle selamlıyorum…..