Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Aralık '08

 
Kategori
Deneme
 

Bir bayram sessizliğindeydi gece

Bir bayram sessizliğindeydi gece
 

Bir bayram sessizliğindeydi gece. Suskun... Hiç bir geceden farkı yoktu aslında, hiç bir karanlıktan yada hiç bir yalnızlıktan farkı yoktu.. Eskiler takıldı gözlerime sadece, çocukluğum... Hiç bir gece, hiç bir bayram, hiç bir sessizlik vermeyecekti yeniden ruhumu.

Parmak aralarına takılan bir martı kanatllarının geceyi yırtışıydı ten aralarında. Suskunluğuydu çaresiz ve özlemiydi maviliklerin ışığında. Hiç bir mavi, hiç bir yeşili aratmayacaktı kuytusunda ve hiç bir yeşil bir mavi olamayacaktı yeryüzünün toprağında. Kirpik uçlarına takılan yağmur taneleri mi yağıyor geceden. Yoksa bu bir kayboluş mu yüreğimden.. Benliğimden ve ölümsüzlüğümden.. Sessizliğimden...

Bir nehir mi ömrüm yeryüzü üzerinde akamayan... Off of ... Bir martı kanadında olamayan özgürlüğüm.. Ne deli çırpınıyorsun sanki hiç konmayacak gibi topraklara... Çırpınışları her deniz dalgası kadar hoyrat, her vuruşu kıyıları yırtar gibi deli ve bir yakamoz kadar derin aslında..

Serseri bir asi yüreğim. Yıkarcasına, severcesine, ölürcesine serseri.. Bakmayın yüzümün masumluğuna, yüreğim örtemiyor yüzümün esaretini .. Bir kadın gibi, su gibi, toprak gibi olsa da diriltemiyor artık küskün keskin gözlerimi. Bakışlarım durgun, umutsuz, bayramsız, ufuksuz.. Ama hala masum...
Çılgın vapur sesleri kulaklarımda uğulduyor gündüzden, bir tanyeli ağırıyor hiç doğmamış olan bir tepeden.. Bir yağmur yağıyor inceden...

Bayramlar sessiz , suskun, kederli eskiden...




Ruhum çıplak ayaklarla geziyor yaşam üzerinde...

Cam kırıkları değil ayak altlarımı kesen,

Hayat kırıkları...

Gözlerimdeki bakışlar nereye düştüler şimdi?

Ürkek bir çocuk, karanlıkların altında,

Elleri tütün kokan bu kış ayazında..


Sevda çiğnedi saçlarımı, yüzümü es geçip...

Yüreğimde tanı konulmamış bir hastalık...

Ruhum sereserpe uzanmış bir bedenin ardına...

Elleri yok, yüzü yok, avuçları yok, ten sıtmasında...


Sularımı yer altına çekmiş bir nehirim

Ne bir coşku akıyor yeryüzüne, ne bir neşe...

Soğuk apansız rüzgarların, kalıcı etkisiyim..

Ne bir ağaç kımıldıyor, ne bir çiçek açıyor yeryüzünde.

Martıların çaresizliğiyim gökyüzünde,

Ne bir çığlık atabiliyorum, ne inebiliyorum maviliklere..

Yüreğimi bir dağa verdim,

Ne yüzümü dönebiliyorum, ne sırtımı..

Ne sesimi duyurabiliyorum ne ruhumu...

Kar, boran, fırtına, karanlıklar içinde,

Ne bir yağmur serintisi, ne bir gökkuşağı rengi

Her susuş bir suskunluğu daha getiriyor benliğime,

Her dokunuş, bir türkü ağıdı,

Her ağıt, yakılamayan bir kına..

Kına yanıyor ellerimde.

Bayramlar...

sessiz suskun kederli eskiden...

 
Toplam blog
: 45
: 3226
Kayıt tarihi
: 07.08.08
 
 

Son tualde boyanan renklerin karmaşasındayım.. Biraz mavi, biraz beyaz, biraz siyahların gözde açtığ..