Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mayıs '15

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Bir bilet alırsın!

Bir bilet alırsın!
 

Başlığı bilet diye yazdım, eski alışkanlık aslında; bir jeton  ya da elektronik bir kart geçmeni sağlar başka bir dünyaya!  Önce maviye yansıyan sıcak ışıklar gözünü kamaştırır sonra ayağının altında yumuşak bir sarsılma hissedersin! Yavaş bir salınım başlar ardından bir o yana, bir bu yana! Geçmişte bir zamandan, güvenli bir kucağı hatırlarsın; hani küçücük bir dünya  iken seni sarıp, sallayan kollar aklına gelir belli belirsiz! İşte tam da öyle bir salınımdır içinde bulunduğun! Sonra gür bir düdük sesi ve selamlar kıyıyı bindiğin vapur!

Mavi sular, rüzgarın keyfine bağlı olarak bazen coşkun, bazen süt kıvamındadır, hızla ilerlerken bir saat öncesini, günü, dünü belki de tüm hayatını beyaz bir sayfa gibi görmeye başlarsın!  İşte karşında büyüklü, küçüklü Adalar, Prens Adaları;  her kim olursan ol, artık içlerinden seçeceğin adanın Prensesi/ Prensi oluversin yavaştan!

Adaya ayak bastığında iklim geride bıraktığın şehirden daha yumuşaktır, ilk bunu hissedersin! Yeşilin , türlü çiçeğin kokusu, denizin kokusuna karışır Adalarda;  bahar,  yaz , limonata sonbahar ya da ılık kış şehre inat başka bir ülke gibi seni karşılar! Yorgun, dingin,yaşlı, genç, çocuk hepsini görürsün de hiç bezgin insana denk gelmezsin ve çoğu da seni selamlar! Tek mutsuzluk emektar işçi, fayton atlarındadır! Umarım en kısa zamanda bu güzel seyirli gezintilerin, hiçbir canı incitmeyen/yormayan çaresi de hayata geçirilir!

Adada ruhun ritmine uyar insan; sahildeki mükellef sofralar, çardak altı çay bahçeleri, doğanın içine karışan patikalar, mistik dünyanın kapısını aralayan kiliseler, asırlık çınarlar, köşkler/yalılar, orman içi  piknik alanları , irili ufaklı sokaklar, yokuşlar, merdivenler, tepeler, bisiklet turları….neyi seçeceğine cebinden çok ruhun karar verir!  İster buz gibi birayı, kızarmış patatese arkadaş et, ister mis gibi kızarmış balığı, aslan sütüne ya da ada çayını, gevrek simitle … önemli olan sana verdiği hazdır!

Her nasıl geçirirsen geçir günü , gün geceyi karşılarken bin şehre dönen vapura , bir de öyle izlesin gözlerin bu cennet köşeyi ! Zaman dursun ve sen yaşamı kucakla!

Sait Faik Abasıyanık’la veda edeyim Adalara! (*)

Bir Masa

Bize bir masa ayır Yankimu
Aleksandra'mla benim için

Bir masa

Üstü çiçeksiz

Örtüsü gazeteden
Şarabı aşktan
Hem hülyadan.
Aleksandra'm mızıka çalsın
Siyaha çalar parmaklarıyla
Güftesi bayağı şarkılar
Adi havalar.
Meyhane acı zeytinyağı koksun
Sen hoşnut ol Yanakimu.

(*) Sait Faik Abasıyanık Müzesi: Burgazadası- İstanbul

http://saitfaikmuzesi.org/

 
Toplam blog
: 12
: 134
Kayıt tarihi
: 19.04.15
 
 

Yazmaya bir başlarsın, devamı gelir! Psikoloji Eğitimi aldım. İnsana dair, insana yakın olmay..