Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mayıs '14

 
Kategori
Felsefe
 

Bir bilge-filozof olarak Nasrettin Hoca

Bir bilge-filozof olarak Nasrettin Hoca
 

(Keşfedilmeyi bekleyen bir mizahî felsefedir Nasrettin Hoca. Anadolu Türk halkının gönül felsefesidir).

Nasrettin Hoca Türk milletinin insanlığa armağan ettiği büyük bir bilgedir. Hatta felsefi anlamda kavramsal bir temellendirme esas alınırsa onu filozof olarak yâd etmekte de bir mahsur yoktur. Belki de ona kendi kültürel dinamiklerimizi dikkate alarak bilge-filozof demek daha çok yakışacaktır.

Bu çalışmanın amacı, Nasrettin Hoca adında bir şahsın yaşayıp yaşamadığının ortaya konulması değildir. Nasrettin Hoca üzerine yapılan tarihsel ve mekânsal sözkavgaları da konumuz dışındadır. Efsane ya da gerçek Türk insanını gönlünde yer bulan, belki de, sayıları pek çok olan Nasrettin Hocalar ilgi alanımız dâhilindedir. Elbette maşerî bir vicdan olarak tezahür eden Nasrettinlerin mahremane dayanaklarını araştırırken yetersiz bilgi ve belgelerle ifşa edebildiğimiz Sivrihisar’ın Horto köyünden çıkıp Konya’da tahsiline devam eden ve Akşehir’de müderrislik yapan Hoca Nasrettin hareket noktamızdır.

Yapmak istediğimiz dünden bugüne Anadolu Türk insanın şahsiyetinin bir parçası olan Nasrettince duyuş, düşünüş ve yaşayışın felsefî temellerini keşfetmeye çalışmak ve elde edilenden faydalanarak gittikçe bizleri boğan sosyal yaralarımızı da onacak bir inşa faaliyetine girişmektir.

Nasrettin Hoca, pek çok bakış açısıyla okunabilir. Okunmaya da çalışılmıştır. Lakin bugüne kadar felsefî bir okumaya henüz girişilmediği ifade edilmelidir. Oysa Hoca Nasrettin bütün yönleriyle Anadolu Türk felsefesinin en canlı örneğidir. Öyle ki, karıştırılan diğer mollalarla yapılacak karşılaştırmalı bir incelemede bütün Türkistan coğrafyasını yeniden duyuş ve düşünüş bağlamında bütünleştirecek bir felsefî deha olduğu kolayca belirlenebilir.

Evet, Hoca Nasrettin bir bilge midir? Yoksa filozof mudur? Ya da ona bilge-filozof denemez mi? Tebliğde bilge, filozof ve bilge-filozof kavramları bağlamında yapılan karşılaştırmalar üzerinden “Bir Bilge Filozof olarak Nasrettin Hoca” öncelikle keşfedilecek ikinci aşamada ise Nasrettin Hoca’nın felsefesinin bugün yaşadığımız bir dizi sıkıntıyı nasıl fıkralaştırarak kalıcı çözümler ürettiği örnekleriyle gösterilecektir.

Küçük bir örnekle ne yapmak istediğimizi açıklarsak, zihnimizdeki bilgi ile gerçek varlık arasındaki ilişkinin dikkatli bir şekilde irdelenmesini isteyen ve “kuşa çevirmek” olarak deyimleşen “leylek” fıkrası, sanırım şimdilik yeterlidir. Büyük bir ihtimalle gülümseyerek anımsadığımız Hocanın leylek fıkrası, araştırma tarzımızın modern çağda Descartes’le başlayan bilgiden varlığa giden bir süreçte kurgulanırsa, ciddi indirgemelere sebebiyet vereceğini herkesin anlayabileceği bir açıklık ve sadelikte göstermekte ve onu kalıcı hale getirmekte ve ona kullanılan üslup ve yöntem ile de yaygınlık kazandırılmaktadır. Leylek fıkrasını herkesin anımsadığından kuşkumuz olmasa da, maksadımızın tam olarak hâsıl olabilmesi için özetleyerek hatırlatalım. Rivayet odur ki,  Hoca bir gün gördüğü bir leyleği bir şeye benzetemediğinden yakalamış, sonra da gagasını, ayağını, kanadını kırpmak suretiyle uçtuğunu gördüğünden olsa gerek, kuşa benzetmiştir. Bu fıkra bakış açımızın bilgiden varlığa değil, varlıktan bilgiye doğru olması gerektiğini değişmeceli bir dille bizlere kavratmaktadır.

S.Dönmez

 
Toplam blog
: 51
: 885
Kayıt tarihi
: 27.02.07
 
 

Ben kimim? Kafa kağıdımdaki beyana göre 1969 tarihinde Burdur - Gölhisar'da, doğumuma şahit ala..