Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '06

 
Kategori
Özel Günler
 

Bir blog da sana hediye ediyorum ağbi

Bir blog da sana hediye ediyorum ağbi
 

5 Aralık'ta anneme bir blog hediye etmiştim. Ona hediye alamamış ve yeni merakım blogda yazı yazarak ona bir jest yapmıştım. Şimdi ise maksadım sana hiç bir zaman söyleyemeyip, dile getiremediğim şeyleri yazıya dökmek, hissettiklerimi bilmeni sağlamak. İster yalakalık kabul et, istersen komik bul. Hediyeni de alıp verdim. Bunu hediye olarak kabul etmesen de olur.

Bir ağbiye sahip olmanın şansını yaşayanlardan biriyim. Bunu yaşayan bilir. Ağbiler için her ne kadar bu şansdan çok şassızlık olarak görülse de (özellikle kız kardeş sahibi olmak) biz kardeşler için her zaman övünülecek, şans olarak görülecek bir şey olmuştur. Çocukken aramızdaki anlaşmazlıklar çok da anlaşılamayacak, kabul edilemeyecek anlaşmazlıklar değildi. Her iki ayrı cinsten olan kardeşlerin yaşadığı sıradan, olmazsa olmaz sorunlardandı. Esas kardeş olmanın anlamı büyüyüp aklımızın erdiği zamanlarda ortaya çıkmaya başladı. Bir ağbiye sahip olmanın avantajlarını ömrüm boyunca yaşadım. Benim avantaj olarak gördüğüm senin için çoğu zaman dezavantaj oldu. Yapacak bir şey yok. Kaderin cilvesi işte. Sen önce doğmuşsun ben sonra. Hem de bir yıl arayla. Küçükken benim yüzümden yaşadığın olumsuzlukların da sebebini kendim olarak görmüyorum aslında. Ben olmam gereken gibiydim sen de olman gereken gibi. Ben küçük kardeş, sen de küçük kız kardeşin ağbisi. Hani ağbilerin bir sürü sorumlulukları vardır ya . Sen bütün o sorumlulukları fazlasıyla yerine getirdin. Vaktinde seni anlamamış gibi görünebilirim, ama her zaman seni anladım sana değer verip, seni takdir ettim. Benim gibi bir kız kardeş sahibi olmak, ve kıskanç, diktatör, disiplinli bir babanın gölgesi altında bu kız kardeşe göz kulak olup, onun hatalarını ört bas edip bir çok şeyi üstlenmek, kardeşin hata yapmaması için uğraş vermek pek de kolay olmasa gerek. Hem de benim gibi laftan anlamayan, bildiğini okuyan bir kardeş sahibiyse insan bu sorumlulukları yerine getirmek hayli zor olsa gerek.

Hayatımız boyunca hep beraber olduk. Aynı okullarda okuduk. Bir ağbi olarak bu senin şanssızlığın oldu hep farkındayım. Kimbilir belkide yaşayabileceğin bir çok şeyi benim yüzümden yaşayamadın. Kız kardeş hep yanı başındaydı. Ona kötü örnek olamazdın. Davranışlarınla ona iyi bir örnek olup kendini de feda ettin aslında bir bakıma. Belkide çok farklı bir gençlik dönemin olacaktı. Arkadaş seçiminde bile beni düşünerek davrandın çoğu zaman. Yapacağın bir çok şeyde önce beni düşündün hep. Tatillerde bile attığın her adımda ben olmalıydım yanında. "Kardeşini de al yanına" söylemini kaç kere duydun hayatında kimbilir? Senin gittiğin her yere gelmek isterdim, bir bakıma musallat olurdum sana. Zararsız sapığındım diyeceğim ama, sanırım fazlasıyla zarar verdim. Ne yapayım tek başıma bir yere yollamıyorlardı beni. Senin sayende çıkabiliyordum dışarıya. Yatılı okulda okumak istemende benim de payım olsa gerek. Aynı sene ben de başka şehire üniversiteye gitmiştim. Ne çok özlemiştim seni. Belki de senin beni özlemeyip "Oh be"dediğin bir dönemdi o.

Senin de bana olan düşkünlüğünü cümle alem bilir aslında. Her ne olursa olsun hep benim yanımda olmaya çalıştın. Her nedense seni kullanmaya çalıştığımı düşünmeye başladın büyüyüp de kendi başımıza hayatlar yaşamaya başladığımızda. Hiç bir zaman kullanmak değildi amacım. Sana kendi hayatımdan bahsederek seni de hayatıma dahil etmek, seninle her şeyimi paylaşmaktı niyetim. Sevdiğim insanı tanımanı istememi bile yeri geldi yanlış anladın oysa ne önemliydi benim için senin düşüncelerin. Sevdiğim bir insanı sevdiğim diğer bir insanla tanıştırmak, onların birbirini sevmesini görmek çok önemliydi benim için. Senin sevmeyeceğin bir insanla olmayı aklımın ucundan bile geçirmedim.

Küçükken müdahale edemediğim onca olumsuzlukların telafisi için uğraştım kendimce. Sana karşı hep suçlu hissettim kendimi. Dışımda gelişen olaylara tepki veremediğim yılların acısını çıkarmak istedim hep. Senin bile farkedemediğin o kadar çok şeye tepki verdim ki büyüyünce. Bir bakıma rolleri değişmiştik. Ben abla sen kardeştin. Küçükken sen beni koruyup kollamıştın, sıra bendeydi. Hep senin küçük şımarık, ne istediğini bilmeyen küçük kız kardeşinmişim gibi davranmaya devam ettim sana karşı. Bir çok zaman bu yaşımızda bile ağbilik yapmana izin verdim gereği bile yokken. Ama diğerleri fark etti benim büyüyüp abla rolü üstlendiğimi. Yanlış anlama sen başının çaresine bakamazsın diye değil, sadece bazı durumlarda yapın itibariyle sessiz kalırsın ya, işte o zamanlarda senin sesin oldum ben. Bilirsin asla sessiz kalamam.

Ben olmasaydım kimbilir nasıl bir hayatın olurdu? Ya da kız değilde erkek olsaydım, şu an ne kaptanlık yapıyor olurdun ne de belki de evli. Elimde olmadan sana yaşattıklarım için özür dilerim. Bilerek seni üzdüğümü düşünüyorsan çok yanılıyorsun derim. Seni her zaman sevdim, her zaman da sevmeye devam edeceğim. Senin gibi bir ağbiye sahip olduğuma da her zaman şükredeceğim. Senin mutluluğun benim mutluluğum senin canın benim canım olacak hep. İyiki doğdun, iyiki ağbim oldun.

Kardeşin Gül

 
Toplam blog
: 144
: 2928
Kayıt tarihi
: 30.10.06
 
 

İzmir Cumhuriyeti'nde yaşıyorum... Sarmaşık Sanat Atölyesi'nde ebru sanatı ile uğraşıyorum. En es..