Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ağustos '16

 
Kategori
Yurtiçi Tatil
 

Bir buçuk porsiyonluk gezimden tatil notları

Bir buçuk porsiyonluk gezimden tatil notları
 

Sarımsaklı'dan akşam sefası...


Çalışma hayatımda işyerimce ilk kez tatil günleri belirlendi. Ne yapacağımı, nereye gideceğimi şaşırdım. Tam tamına bir hafta. Arap yağı çok bulunca misali etrafımda fikirlerine güvendiklerimi nereye gitsem ? Şurası mı daha iyi burası mı ? diye sorarak delirttim. Sayemde millet tatil kelimesinden nefret etti. Tatile gitsen de görsek demeye başladılar öyle oldu ki benimle sohbet etmek için can atanlar ortadan yok olmaya başladı.

İlk aklımdan geçen yer Antalya idi. '' Çok sıcak, Ağustos ayında kızamık mı çıkaracaksın ha bir de tek başıma gideceğim ya yalnız başına uzaklarda ne işin var '' falan filan dendi neyse tatilime çok şükür başlayabildim. Daha doğrusu tatilin ne olduğunu öğrenmeye adım attım. İlk etapta herşey dahil olsun yemek içmek derdim olmasın dedim ve ...

Özdere'de Nation Kesre Beach&Spa otel ilk tatil durağım oldu. İnternetten araştırdım yorumlar güzeldi, arkadaşlarımla da aynı fikire varıp karar kıldık. Gerçekten çok güzel bir otel, otel yani doğasından öte şekli, havuzları, kaydırakları, dizaynı, odalarının güzelliği mükemmel. Odamda çay kahve ıhlamur içecek olarak ne istersen mevcut.. Sabah kahvaltı ile başlayan yiyecek faslı gak guk demeden gece 12 ye kadar devam ediyor. İçecek desen aynı iç iç dur. Yanına mayonu, şortunu al git misali. Plaj havluna kadar düşünülmüş. Çocukların oyun yeri, animasyonlar, akşam eğlencesi, çalışanları ile verdiğin paraya değer. İki gün kaldım baktım yemek çok ama ben yiyemiyorum bu kadar çok para vermenin de anlamı yok gördüm tamam burası yeter dedim. İnce kumu olan denizleri seviyorum buranın denizi ilk girişte taşlıklı, taşları aş da gel diyor denizi.

Sabah havuz faslımdan sonra Akçay'ı görmek istiyordum beynime oksijen girdi ya zınk diye haydi Akçay dedim. Valizi sürükleyerek tın tın düştüm yollara. Daha önceden Turban Tatil Köyü'ne bakmıştım. İnternette resimler harika görünüyordu. Fiyatta iyidi. Bir gittim ki terkedilmiş sahil kasabası gibi. Muhteşem bir tesis aslında sahili de harika ama curcuna, bakımsız, etraf kırık dökük. Hiç yakıştıramadım. Gördüğüm resimlerle alakası yoktu. Daha önceden devlete aitmiş sonradan özele geçmiş. Hemen oradan ayrıldım.

İlk bulduğum  Pembe Köşk'e daldım. Severim pempeyi, görüntüsü de güzel, çalışanları da çok ilgiliydi. Sessiz bir oda ve denizi görsün dedim. İki odamız var dediler giriş sesli olur üst katta 1 odamız kaldı onu verelim. Odayı bir gördüm darlandım ben burada nefes alamam dedim sonran da amannn zaten denizde geçecek zaman akşam uyuyacağım deyip kendimi kandırdım. Eşyalarımı bıraktım denize koştum. Denize giriş  taşlık ve beynime sanki çekiçle vurmaya başladılar nasıl soğuk bir suyu vardı anlatamam. Denizi soğuk diyorlar ya gerçekten buz gibi. Sonra alışılıyor ve soğuk denizin tadını arıyorsunuz.

Akçay güzel sakin tam emekli işi, kafa dinlemelik bir yer.

Akşam Ayvalık sefası yaptım havası mis , sokakları sıcak, kalabalıkta bile yalnızlık hissedilmiyor. Ya da ben hissetmedim.  

Sarımsaklı'nın saihili çok güzel demişlerdi. Aslında Cunda'ya doğru yol alasım vardı. Haydi Abbas dedim vakit tamam düştüm yollara. Akçay'dan dolmuşla Edremit garajı oradan Sarımsaklı.

Sarmısaklı mı sarımsaklı mı derken hiç bilmediğim yerler olunca sokakta kalacağım korkusu ile korkuma yenilip yine ilk bulduğum otele daldım. Megaş otel. Tam sarımsaklı girişinde sabah akşam yemeği dahil, denize 10 dakika mesafede. Çalışanları gerçekten ilgili, samimi aile ortamı gibi zaten kalabalık da değildi. Megaş adına diyebileceğim tek şey denize uzaklığını geçtim yemekleri sıkıntılı. Allah'tan bol oksijeni alınca iştahım kesildi de sorun olmadı yoksa aç gezerdim .

Dört günümü tamamlamıştım. Haydi Abbas dedim valizime ve yine düştüm yola, tam dönüş biletimi alacağım deniz bana baktı ben denize ayrılamıyoruzzzzz, denizi gerçekten muhteşem kopamıyorsunuz. Kendimi pansiyon ararken buldum. Sora sora Bağdat bulunur misali günlük ne kadar diye diye Kum Pansiyon ile anlaştım. Avantajı sahile çok yakındı. Tam istediğim tatili burada yaşayacağım dedim. Gerçekten de öyle oldu.

Valizimi bıraktığım gibi muhteşem sahile koştum. Plajlarda fiyatlar normalin iki, üç katı yuh dedim, şansıma şezlong ve şemsiyeler kaldığım yerlere aitti. Yoksa köşeyi dönerdim. Ve ben hayatımın en güzel tatil gününü geçirdim diyebilirim. Denizi deniz, sahili sahil akşamı akşam. Ayrılasım gelmedi. Akşamın karanlığına kadar denizimle oturduk. Akşam gezme faslım başladı. Şenlikliydi caddeler, cafeler, restorantlar, beachler, her yerden müzik sesleri.

Akşam yemeğimi Elif'in ev yemeklerinde yedim. Sonunda yemek yedim diyebildim.

Sarımsaklı sahili, denizi, eğlencesi her şeyi ile muhteşem. Sokakta kalırım düşüncesi yok her yerde pansiyon ve otel mevcut. Bir daha gittiğimde Karakaş Pansiyon vardı oraya gideceğim. Yerimi de geleceğe dair  hazırladım.

Ertesi gün sabah-öğlen deniz faslımdan sonra yönümü İzmir'e çevirdim. Üç buçuk saatte evimdeydim. Akşam köy düğünü faslımız vardı, Tire'ye geçtim. Köy düğünlerini merak etmişimdir. Her yerin kendine has güzelliği var. Tire de küçük şirin bir yer. Yalnız köy düğünleri gerçekten yorucu, yemekler, keşkekler, kına gecesi ardından el yıkama faslı, kız tarafının oğlan evine baskını, uzun mesele yani.

Herkesin birlik içerisinde işlerin ucundan tutması, yaptıkları yemekleri, ekmekleri paylaşmaları, sıcacık samimi davranışları farklı duygular yaşatıyor. Eee bir de herşey doğal karpuz bile...

Veee artık tatil sonu gelmişti. Arkadaş ziyareti ile Özdere'de başladığım tatilimi yine aynı yönde olan Kuşadası'nda arkadaşlarımla kapadım.

Geçirmiş olduğum sonradan görme tatil iznimi paylaşma amacım aslında olur da ben gibi yalnız tatil geçirmek isterseniz sakın tek tatil olmaz demeyin diyeydi. Tadını çıkara çıkara ne istiyorsanız yaşıyorsunuz. Ben bayıldım inşallah yine nasip olur da gidebilirim.

Tatilin ne olduğunu öğrendim. Artık tatil iznim olduğunda kimseye sormadan ki ben yine de sorarım bildiğimi yaparım misali en azından bilgi sahibi oldum.

Tatil düşlüyorsanız en çok gitmek istediğiniz yere yoğunlaşın yüreğiniz nereyi istiyorsa oraya gidin. İnternetteki resimlerine aldanmayın olanağınız varsa gidip görün yoksa da artık ne çıkarsa bahtınıza.

Herşey dahili düşünüyorsanız fiyatları iyi hesaplayın çok iştahlıyım, durmadan yerim derseniz fiyatlar aynı kapıya çıkıyor. Ama ben gibi armutun sapı üzümün çöpü kezzet yok deyip yemezseniz o kadar paraya günah. Ha bir de içki mevzu var içmeyenler için de fiyat sıkıntı.

Denizin sıcak soğuk halini, sahilin taşlı mı yoksa kumlu mu olmasını, sahilin  kalacağınız yere yakınlığını iyi araştırın küçük gibi görünen tefarruat tatilde çok zamanı alabiliyor . Taşlık sahili sevmeyen birine o deniz eziyet oluyor.

Tatil beldelerinde bir de fiyatlar misli misli , elinizden geldiğince çift tarife fiyatlara karşı çıkın diyeceğim ama mecbur kalınca çıkılmıyorda olsun deneyin.

Sarımsaklı'da merkezde tam Elifin ev yemekleri karşısında Atay Cafe var orada kahvaltı yaptım. Kahvaltıda tereyağ yoktu. İstedim, balın içine bir çay kaşığı kadar tereyağ koymuşlar onu söylediler bende hariçten istedim. Çay kahvaltıya dahil sandım hesap geldiğinde tereyağ ve çay parasını da eklediklerini gördüm. Neden diye sormanıza fırsat bile yok hizmet ediyorlarmış. Sormaktan çekinmeyin yoksa herkes bildiğini okuyor. İzmir'de nerede kahvaltı yaparsanız yapın çay kahvaltıya dahildir ve tereyağ vardır. Ben de dışarıda tereyağsız olmaz diyenlerdenim ne alakaysa artık.

Otellere kitaplık yapılması gerektiğini düşündüm. Kitaplarımı almayı unutmuşum işkence gibi geldiği anlar oldu. Pembe Köşk'te iki raf kitaplık vardı çok sevinmiştim.

Tatil bitmiş evime dönmüştüm içim gitti illaki sendromlara bile girdim diyebilirim ama ne var ki insanın cenneti kendi evi kokusu bile bir başka evimin kokusunu özlemişim. Her yer bir yere kadar. Umarım fikir verebilmişimdir. Ben gibi milleti bıktırmazsınız ya da daha net fikirlere sahipsinizdir. Ha unutmadan otellere yapılan yorumları da göz ardı etmeyin vee tek kişi gidecekseniz bir buçuk porsiyon ödüyorsunuz. Her neresi olursa olsun tek kişi  iki kişilik odayı işgal ettiğinden bir buçuk kişi parası alınıyor. Bir buçuk porsiyonluk gezimi bu düşünceye kıza kıza bitirdim ama çok mutluydum değdi...

Gönlünüzce tatiller diliyorum.

  

 
Toplam blog
: 175
: 775
Kayıt tarihi
: 20.10.07
 
 

9 Eylül Üniversitesi Maliye bölümü mezunuyum. Şiir dünyam, bir tane kitap çıkaracağım dedim ve  b..