Bir bufalo sürüsü kadar olabilmek...

Hayat denen kavrama denk düşen gerçek bir vahşi yaşam belgeseli.

Geçen sene yaz aylarında yaşanan bu olay YouTube'de izlenme rekorları kırmıştı.

Güney Afrika'nın Kruger Parkında yaşanan olayın amatör bir kamera tarafından tesadüfen çekilmiş olması ise olayı daha bir ilginç duruma getiriyor.

Sürüden ayrılan yavru bufaloyu kurtlara yedirmiyorlar Afrika'nın vahşi dünyasında.

Kurt, çakal, sırtlan ve akbaba gibi leşçiler eğer arslanlardan geriye kalmış ise sadece artıklar ile idare etmek zorundadırlar.

Olayın başlangıcına dönecek olursak ;

Yavru bufalo kısa bir an sürüden ayrı kalmıştır. Etrafı fırsat kollayan arslanlar tarafından sarılır. Can havliyle kaçmaya çalışırken düştüğü nehirde timsahlara yem olmak üzeredir, kıyıya doğru son bir hamle yapmak ister, arslanların yeni bir saldırısına maruz kalır hatta bir arslan pençelerini geçirmiştir bile savunmasız bufalonun körpe derisine. Sıra nefes borusuna gelmiştir kaçınılmaz sona doğru hızlı bir yolculuğa çıkmıştır artık yavru bufalo.

Görüntüyü kaydedenler üzüntü ve merak içinde olanları izlerken akıllara durgunluk veren o olağanüstü olay gerçekleşir.

Yavru bufalonun annesinin yardım çağrısı yanıtsız kalmaz. Bufalo sürüsü bir araya gelir ve toplu olarak arslanlara doğru harekâta geçerler, inançlı ve kararlı bir örgüt harekâtıdır bundan sonra yaşanalar. Otobur bufalo sürüsü etobur arslan sürüsünü darmadağın eder, yarma harekâtı başarıya ulaşır, kıyıdaki timsahlar geriye püskürtülür, ayaklarının üzerinde güçlükle durmaya çalışan yavru bufalo ise hayata yeniden 'merhaba' der...

İnsanoğlunun ders alması gereken bir fenomen yaşanmıştır Kruger Parkında...

Yabani bufalo sürüsü ders ve ibret alınması gereken mesajlar vermiştir düşünen yaratık insanoğluna...

Neler mi ? dersiniz ;

Düşmanlarına karşı birlikte hareket edebilmek...

Yaşamak için güçlü olana başkaldırma cesareti gösterebilmek...

Direnebilmek...

Bir bufalo sürüsü kadar direnmeyi becerebilmek...

Bufalo sürüsü kadar olabilmek...

Ya da hergün yeni kurban/kurbanlar vererek...

Parça parça olmak...

Nazi Almanya'sındaki Papaz Martin Niemöller gibi ses çıkarmadan sıranın kendisine gelmeyeceğini ummak...

"Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" aymazlığına düşmek...

Tercih bizim...

Unutmayalım ki insan denen yaratığın dünyasında "Cesaretin bittiği yerde esaret başlar..."