Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Kasım '09

 
Kategori
Sinema
 

Bir Çağan Irmak Yapımı : Karanlıktakiler

Bir Çağan Irmak Yapımı : Karanlıktakiler
 

EGEMEN: ERDEM AKAKÇE


Sizlere bu sefer bir sinema filminden bahsedeceğim arkadaşlar. Ama ilk başta bu filmi güneşli bir Kasım ayında seyretmek de bir başka zevklidir. Hele bir de yanınıza kankanızı da aldınız mı değmeyin o güzel günün keyfine. Ben şahsen öyle yapmak isterdim. Mesela kankamla beraber sinemaya gider, Çağan Irmak'ın bu güzel başyapıtını seyretmeye doyamazdım. Tabi bu arada ufak tefek de alışveriş yapar keyfime bakardım :)))

Gelelim sinema filmimiz KARANLIKTAKİLER 'in konusuna. Filmimizin oyuncuları Meral Çetinkaya, Erdem Akakçe, Derya Alabora, Şebnem Dilligil, Rıza Akın. O kadar harika rol yapmışlar ve bu muhteşem senaryoya yakışmışlar ki anlatamam size. Filmimizde Erdem Akakçe Egemen karakterini oynuyor. Egemen 30’lu yaşlarını aşmış, bir reklam ajansında ofis boy olarak çalışan ve ilerleyen yaşına rağmen annesi Gülseren ile aynı evde yaşamak zorunda olan genç bir adamdır. Annesinin zihinsel kararmalarıyla geçen bir hayat Egemen için, evlerinin içine gizlenmiş, belki de sadece onlar için hazırlanmış ufak bir cehennem gibidir.

Gülseren içinse hayattaki tek varoluş nedenidir Egemen. Gerisi kâbus, sakinleştiriciler, bitmeyen bir huzursuzluk ve tedirgin bir ruhtur. Gençliğinde yaşadığı tecavüz travmasının etkisiyle kendini ev yaşamına hapsetmiş ve hayatla bağlarını koparmıştır. Yanında olmasını istediği tek kişi Egemen’dir. Oğlunu ondan ayıracak olan herhangi bir düşünce bile onu ciddi bir çılgınlık nöbetine girmesi için yeterlidir.

Ben filme bayıldım açıkçası. Resmen kendinizi Egemen ve Egemen gibilerin yerine koyuyorsunuz. Film bittikten sonra da dumur olmuş bir vaziyette şöyle bir 5 dakika düşünüyorsunuz. Gerçekten de dünyada böyle Egemenler çok mudur diye. Filmde bazı detaylar göze çarpıyor. Egemen ofiste çaycı olduğu halde her sabah o kahverengi takım elbisesi ve kravatı , içi boş bir çanta ile gidip geliyor işe. Ofise gidince üstündekileri çıkartıp dolaba tıkıştırıyor ve spor bir t-shirt giyiyor. Ama bunu her sabah üşenmeden yapıyor. Bunun nedeni ise ; annesi oğlunun ofiste bir çaycı olduğuna inanmıyor ve devlet dairesinde çalıştığı hayalini kuruyor saplantılarının ve travmasının etkisi nezdinde. Buna Egemen her an itiraz edip zaman zaman annesine bağırıp çağırsa da yine de onun istediği gibi gidip geliyor işe. Egemen'in bir Vespa motoru var. Onu ofiste tutuyor ve çay servisi haricinde evrak getirip görürme işine de bakmaktadır. Filmin en öne çıkan çağrışım hissi ise Egemen'in , patronu Umay hanıma deli gibi duyduğu ve anlatamadığı platonik aşkıdır. Umay hanım Egemen'i kardeşçe sevmesine rağmen Egemen Umay hanımın her konuşmasının altında kendisine bir pay çıkarmaya çalışmaktadır. Kısaca anlatmak gerekirse hayatımda seyrettiğim en iyi dramatik bir sinema filmi.

Ben derim ki bu filmi seyredin seyredin seyredin. . . Sinemadan kopmayın hop ! :))

 
Toplam blog
: 749
: 1983
Kayıt tarihi
: 11.10.07
 
 

Yazmanın hayatın akışının bir parçası olduğu kanısındayım. 6 Mayıs 1982'de doğdum ve İstanbul Kar..