Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mart '18

 
Kategori
TV Programları
 

Bir Cihan Fatihi- Mehmet/ Zağanos Paşa- Atsız Karaduman

Bir Cihan Fatihi- Mehmet/  Zağanos Paşa- Atsız Karaduman
 

Sonunda beklenen tarih geldi ve karakterler hakkında biraz yazı yazmak gerekiyor. Bu yazıları sizin isteğiniz üzerine derleyerek sunuyorum

20 Mart 2018 Salı gecesi Türkiye Cumhuriyeti saati ile 20:00 de Kanal D ekranlarında olacak “Bir Cihan Fatihi- Mehmet” dizisinin ana karakteri Fatih Sultan Mehmet ile ilgili yazılar yazmıştım. Bu yazımda Zağanos Paşa ile ilgili bilgi vermeden önce Atsız Karaduman’ı biraz tanıtmak isterim.

Atsız Karaduman:

Ankara’da 1956 yılında doğan Atsız Karaduman, bugüne kadar pek çok önemli projede yer aldı. Oyuncunun eğitim aldığı yer Ankara oldu. Ankara Devlet Tiyatrosu’nda bir süre görev aldıktan sonra İstanbul’a geçiş yapan oyuncu, burada da İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda görev aldı. Kendini farklı alanlarda geliştiren oyuncu aynı zamanda ders de vermektedir. Diyalog Anlatım, İletişim’de Diksiyon, Fonetik dersleri veren oyuncu seslendirme çalışmalarında da yer almaktadır.

Oyuncu gösterdiği performans ile 2007 Afife Jale Ödülleri’nde de ödül almayı başardı. Oyuncu için İnihman’ın Sakatı adlı yapımdaki rolüyle En İyi Yardımcı Oyuncu ödülü layık görüldü.

Oyuncu dizi projelerinde de yer aldı. Bugüne kadar oyuncunun yer aldığı önemli dizilerden bazıları şöyle; Bir Zamanlar Osmanlı: Kıyam, Kılıç Günü, Kurtlar Vadisi Pusu, Güz Yangını, Kimsesiz Zaman Tasfiri, Küçük Dünya, Duvardaki Kan, Arka Sokaklar.

2017 yılı itibari ile Kanal D’de yayınlanan İsimsizler adlı dizi kadrosuna da dahil olan Atsız Karaduman, böylece kariyerine önemli bir yapımı daha eklemiş oldu. 2018 yılı itibari ile Kanal D projesi “ Bir Cihan Fatih’i- Mehmet” dizisinde Zağanos Paşa olarak izleyeceğiz.

Zağanos Paşa :

Küçükken devşirilip Türk ve İslam terbiyesi verildiği yolunda bir söylenti olmakla beraber; ileri bir yaşta Müslüman olup Osmanlılar’ın hizmetine girdiği kanaati daha kuvvetlidir. Müslüman olduktan sonra Mehmet adını almış, fakat daima Zağnos unvanı ile anılmıştır.

 Fatih Sultan Mehmet’in 1453-1456 yıllarında Sadrazamlığını yapmıştır. Zağanos aslında ona takılmış bir isimdir. Bu lakap isminin önüne geçmiştir. Zağanos ile ilgili açıklamaların tümünü yazımın sonuna ekleyeceğim.

Edirne Enderunu’ndan yetişen Zağanos Paşa mezuniyeti sonrası hemen Ulema sınıfında görev yapmaya başlamıştır. Fatih’in şehzadelik döneminde Manisa Sancakbeyliği için gönderince önce Nişancı Mehmet Bey onun lalası olarak görevlendirilmiş ve çok geçmeden Zağanos Paşa'ya lalalık görevi verilmiştir.

1449 senesinin Aralık ayında  Saruca Kasım Paşa lalalık görevine atanmasına kadar bu görevi sürdürmüştür. Zağanos Paşa, İstanbul'un fethi'nden sonra azledilerek idam edilen Çandarlı Halil Paşa'nın yerine vezir-i azamlığa getirilmiştir. 

Böylece siyasî itibarı doruk noktasına ulaştı. Hatta kızını II. Mehmed’e vererek onun kayınpederi oldu. Chalkokondyles, Zağanos Paşa’nın elde ettiği büyük gücü ifade ederek II. Mehmed’in evlendiği kızının aslında Mahmud Paşa’ya nişanlanmış olduğunu, padişahın devreye girmesiyle bunun bozulduğunu yazarsa da bu bir karıştırmadan kaynaklanmaktadır. Zira Zağanos Paşa’nın bir diğer kızının Mahmud Paşa ile evlendirildiği bilinmektedir (Kritovulos Tarihi, s. 279). Chalkokondyles’in bir başka hatası da Zağanos Paşa ile II. Mehmed’in kızının evlendirildiğini ileri sürmesidir, çünkü II. Mehmed’in bu sırada henüz yetişkin bir kızının bulunamayacağı düşünüldüğünde bunun kız kardeşiyle olan evliliğe işaret ettiği söylenebilir.

Osmanlılar, Belgrad Kuşatması'nda Sırbistan'ın her yanını fethetmesine karşın şehri alamayıp; şehri savunan János Hunyadi komutasındaki Macar ordusu ve Haçlı birliklerine yenilip ağır kayıplar neticesi kuşatmayı kaldırmak zorunda kaldığı zaman, bu başarızlığın en büyük sorumlusu olarak Zağanos Paşa gösterilmiş ve vezir-i azamlıktan alınmıştır.

Ayrıca II. Mehmed’in siyasetini sonuna kadar destekleyen ve onunla akrabalık kurmuş olan Zağanos Paşa’nın ansızın görevden alınmasını Halil Paşa’ya karşı yapılan hareketin doğurduğu memnuniyetsizliği gidermeye yönelik bir manevra kabul eder (Fatih Devri, s. 135). Hatta II. Mehmed onu görevden alırken kızını da boşamıştır (Kritovulos Tarihi, s. 279).

Bunun ardından, bazı kaynaklara göre kızı sultanın hareminden dışlanmış ve her ikisi de Balıkesir'e sürgün gönderilmiştir. Zağanos Paşa Balıkesir'e yerleştikten sonra vakıflar kurmuş, cami, medrese, hamam yaptırmış ve şehrin çehresini değiştirmiştir.

Bundan sonraki hayat hikâyesi ise tam net değildir.

Chalkokondyles’e göre Gelibolu sancak beyliğine ve kaptan-ı deryâlığa getirilen Zağanos Paşa bazı askerî faaliyetlerde bulundu; bilhassa bu kesimde yağma ve tahribatta bulunan meşhur bir korsanı takip edip yakalattı. 1459 Ekiminde Semadirek ve Taşoz’daki Latinler’e karşı başarılı seferler düzenledi, adaları ele geçirdi, halkını da İstanbul’a yerleştirdi (Kritovulos Tarihi, s. 443). Onun 1457’de Tesalya ve Mora’da bir süre idarecilik yaptığına dair kayıtlar vardır. Fakat asıl II. Mehmed’in ikinci Mora seferinde önemli görevler aldığı bilinmektedir. Bazı kaynaklara göre 1459 senesinde Balıkesir'den geri çağrılmıştır. 1463'te gelişmeye başlayan Osmanlı Donanması'nın başına Kaptan-ı Derya olarak getirilmiş ve 1466 senesinde de Teselya ve Makedonya'ya vali olarak atanmıştır.Atina dukalığının son parçasını teşkil edilen İstefe yöresinin idarecisi II. Franco’yu II. Mehmed’in emriyle bertaraf etti. Böylece dukalık tamamıyla Osmanlı topraklarına katılmış oldu.

Zağanos Paşa’nın bunun hemen ardından II. Mehmed’in Trabzon seferinde bulunmuş olması da mümkündür. Bugün Trabzon şehrinin topografyasında Zağanos Paşa adını taşıyan yerlerin varlığı (Zağanos Paşa Köprüsü, Zağanos Paşa deresi, Zağanos Paşa mahallesi vb.) bunu gösterir. Hatta Makedonya taraflarında idareci iken II. Mehmed’in emriyle 1463’te Trabzon imparatorunun kızı Anna’nın kendisine verildiğine dair kayıtlar vardır. Bir rivayete göre müslüman olmayı reddeden Anna’-yı kısa bir süre içinde hareminden uzaklaştırmıştır. 1467-1469 yılları arasında ise Trabzon'da sancak beyliği yapmıştır.

Başka bir iddiaya göre ise 1461'de Trabzon'un fethi sonrası Balıkesir'de vefat etmiştir. Zağanos Paşa muhtemelen 868’de (1464) veya bu tarihten az sonra vefat etti. Türbesi Balıkesir’de yaptırdığı caminin hemen dışında bulunmaktadır. Kurduğu vakfa ait mülklerin çoğu Balıkesir’de ve Manisa’dadır. Balıkesir’de bir cami yaptırmış, 865’te (1461) tamamlanan cami için 866 (1462) tarihli bir vakfiye düzenleyerek gelirlerini tayin etmiştir (bk. ZAĞANOS PAŞA KÜLLİYESİ). Zağanos Paşa’nın Mehmed ve Ali Çelebi adlı iki oğlunun adı kaynaklarda yer alır.

İstanbul’un Fethi ve Zağanos Paşa

Onun kuşatmanın en kritik yerinde yardım gemilerinin limana girdiği 20 Nisan gecesi Osmanlı ordugâhında yaşanan sıkıntılı saatlerde muhaliflere karşı direnip kararsızlık içinde bulunan II. Mehmed’i yeniden şevke getirdiği ve muhasaranın devamını sağlamada pay sahibi olduğu bilinmektedir. Özellikle kuşatmanın son günlerinde umumi hücumun yapılacağı sırada Batı’dan gelen endişe verici haberler üzerine yapılan toplantıda Bizans’a yardım gelmesinin mümkün olmayacağını, Bizanslı müdafilerin iyice zayıflatıldığını, surların da çökertildiğini söyleyerek telâş ve endişeyi yatıştırdığı ifade edilmektedir. Ayrıca İstanbul’a girilmesinin ardından Galata’daki Cenovalılar’ın teslim olmasını sağladığı ve onlara verilen ahidnâmeyi hazırladığı belirtilmektedir.

İstanbul’un fethi öncesinde Rumeli Hisarı'nı yaptırmış, İstanbul Kuşatması'nın en ateşli savunucularından olmuştur. Rumeli Hisarındaki 3 kulenin biri Halil Paşa, biri Sarıca Paşa, diğer güneydekine ise Zağanos Paşa adı verilerek Rumeli Hisarının yapımı sonrası diğer 2 paşa ile birlikte padişahça onurlandırılmıştır. Dehası ile Osmanlı Donanmasının kara yolu ile Kasımpaşa’ya indirilmesini sağlamıştır. Bununla birlikte Ulubatlı Hasan'ın kendi komuta ettiği birlikte bulunduğu ve askerlerinin emri altındaki tünelci ve istihkamcılarının büyük yararlılıklar gösterdiği bilinmektedir.

İstanbul'un fethinde, gemilerin karadan yürütülmesini sağlayan Türkmen tahta işçilerinin de Balıkesir'e yerleşmesine önayak olmuş ve tahtacılar adı verilen Türkmen Kültürü'nün oluşmasında pay sahibi olmuştur. Vakfının faaliyetleri Cumhuriyet Dönemi'ne kadar sürmüş, bu dönemde vakfın mütevellisi olan (torunlarından) Aslıer ailesi tarafından, sahiplik ve imtiyaz hakları Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne devredilmiştir.


eceer6@gmail.com

https://twitter.com/eceer6

https://www.facebook.com/eceeryazilari

https://www.facebook.com/dizisin

https://www.facebook.com/EceERFanClub

 

 
Toplam blog
: 781
: 3899
Kayıt tarihi
: 23.09.12
 
 

16- 06- İstanbul'da doğdum. Tatbiki Güzel Sanatlar Tekstil Ana sanat dalı Moda tasarımı bölümünde..