Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Şubat '18

 
Kategori
Mizah
 

Bir Çinli Bir Amerikalı ve Akıllı Bir Türk

Bir Çinli Bir Amerikalı ve Akıllı Bir Türk
 

Endonezya // Kupang


Günaydın ile başlayalım ve ekleyelim. Nasılsınız iyi misiniz?

İyi olmanıza inanın çok sevindim. Beni tanıyan arkadaşlar şairlik dışında bir işimin olduğunu ve hayatımı bu işten kazandığımı bilirler. Bilmeyenlerde şimdi öğrenmiş oldular :)
Yine beni yakından tanıyanlar genelde şiir yazmaya çalıştığımı ve bazen zırvaladığımı da bilirler. Tanımayanlar, içlerinden söyleseler iyi olur :)"manyak bu" diyebilirler...

Uzun lafın kısası genelde ben pek düz yazı yazmam ama bazen ilginç bulduğum anılarımı ve düşüncelerimi yazıya dökerim. Geçen haftalarda gittiğim Endonezya seyahatinde başıma gelen ilginç bir olayı sizlere aktarmak ve bir sonuç çıkarmak istiyorum. Bu arada Endonezya dünyada görülmesi gereken cennet yerlerden. Özellikle mercan ve volkanik adalarının o eşsiz güzelliği yanında insanlarının dost canlısı davranışları beni muazzam şekilde etkiledi.

Jakarta, Makassar, Ambon, Surabaya oradan son durağım Kupang'a geldim. Kupang iklim ve bitki örtüsü itibariyle tropikal iklimden biraz farklı geldi bana. He bu arada bu bahsettiğim adalar arası 1 saat ile 3 saat arası uçak yolculuğu yaptığım oldu.Bu ülkede hava alanları bizim otobüs terminalleri gibi canlıdır. Çünkü adadan adaya uçaktan başka şansınız pek yoktur. Arada deprem ve tsunami tehlikesinin her daim var olduğunu anlatmadan geçemeyeceğim. Bu adalar volkanik olduğu için toprak bile kül rengini anımsatmaktadır.

Her neyse, her şey çok güzel, memleket hasreti tavan yapmış. Dönüş yolculuğuna start vermek için Kupang havalananına biraz erken geldim. Yanımda valizler ile bir küçük kızın oynayışını izledim. Bunaltıcı ve öldürücü bir nem benim için alışık olunmayan bir durum. Biraz sonra içeri kaçtım "oh içeirisi klimalı" biraz rahatladım. Daha check-in açılmamış şu valizleri versem kurtulacağım. Sırada beklerken önümde uzun boylu top sakallı beyaz tenli bir bey var. Bir beş dakika sonra bankolar açıldı derken bir Çinli uyanık aile kapıdan girer girmez, bir zamanlar Hagi'nin aşırtma şut karışımı yaptığı fırsatçı frikikler gibi hop bankonun önüne geçip on beş tane koli ve valizle Check-in sırasında bir numarayı kaptı. :) Önümdeki adam ve ben sap gibi baka kaldık. Bir şeyi söylemeden geçemeyeceğim. Orada mevcut ticaretin bir çoğu Çinli aileler tarafından kontrol edildiği ve bu aileler oraların görmemiş aristokratları olduğu kanısı bu son olaydan sonra daha önceki gördüklerimi de katarsanız daha da perçinlendi. Önümdeki adam sanki benden olaya müdahil olmamı bekler gibi bana dönüp "bu ne yapıyor sıra bizim" anlamına gelen İngilizce bir şey söyledi. "Kusura bakmayın sizi anlamıyorum beyefendi" dedim. Bana nereli olduğumu sordu. "Türkiyeliyim" diye kasıntılı bir şekilde söyledim. Adamın yüz şekli değişince "Siz" diye sordum. Cevaben de "Amerika" yanıtını aldım. Ve döndü önüne. Ben de içimden "ulan ib.e sen neden söylemiyorsun önümüze geçtiniz diye de benden söylememi bekliyorsun" diye  bir salavat geçirdim. :)

Çinliler bagajları verdiler, sonra Amerikalı o arada sağ olsun bir Endonezyalı bana diğer bankoyu gösterip eliyle buyuruna benzeyen bir hareket yaptı. Bu arada bir Türk olarak Endonezya da çok meşhur biri gibi sizinle fotoğraf çektirmek isteyenler olacaktır (dizilerin etkisi de var sanırım ) hiç şaşırmayın. Türkleri çok seviyorlar. Tabi ben de onları çok sevdim. Dünyanın en naif insanları diyebilirim.

Şimdi gel gelelim konunun ana fikrine Çinliler dünyada tanıyabileceğiniz en fırsatçı insanlardır. Çalma, kopyalama, taklit etme ve çıkar konusunda çok uyanıktırlar. Geldikleri nokta zaten ortada. Amerikalılar ise önünde sırasını çalan Çinliye laf söyleyemeyecek kadar korkak, pasif lakin her zaman yaptıkları gibi arkasını dönerek benden müdahale etmemi isteyecek kadar da uyanık ve maşa kullanmayı sever bir millet aslında. Gel gelelim bize dünyanın belki de haksızlığa tahammül edemeyen burada belirteyim kendimize yapılan haksızlıklar hariç tabi ,her zaman ezilen yardıma muhtaç insanların dostu ruhu saf bir milletiz. Fakat artık kullanıldığımızı yavaş yavaş anlıyoruz sanırım. Maşa olmak istemiyoruz herhalde.

Uçak düşer diye bekledim. Fakat bütün hikayeler ve fıkralardan farklı uçak düşmedi nedense.

Akıllanıyor muyuz ne ? :)

Alphan Ümit

 
Toplam blog
: 7
: 168
Kayıt tarihi
: 17.02.18
 
 

1976 Ağustos ayının başlarında gözlerini açmıştır. Okul hayatını İstanbul'da tamamlamıştır. Elekt..

 
 
 
 
 
Toplam blog
: 7
: 168
Kayıt tarihi
: 17.02.18
 
 

1976 Ağustos ayının başlarında gözlerini açmıştır. Okul hayatını İstanbul'da tamamlamıştır. Elekt..