Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '15

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Bir de: "Kimin yaşam tarzına müdahale etmişiz" denmiyor mu, TV'yi camdan atasım geliyor!"

Bir de: "Kimin yaşam tarzına müdahale etmişiz" denmiyor mu, TV'yi camdan atasım geliyor!"
 

Alaçatı Ot Festivaline çomak sokuldu !


 

         Tam da “Ot Festivalinin “ arifesinde olacak iş mu bu!  Festivalin yapılacağı arazide bulunan restoran, barlar ve tezgahlara Diyanet el koyma hazırlığında. Lafın özü: “ Ben; ot mot, festival, mestival anlamam. Buralar Diyanete geçmiştir,  nerede otlanacaksanız oraya gidin” denilmektedir.
          Lafın kısası, "Ot Festivalinin tekerleğine çomak sokuldu!"  

    

          Açatı’lıların elleri, böğürlerinde kaldı şimdi.  Çeşme Belediye Başkanı,  Milliyet Blog’a konuştu: “İtirazlarımız geçerli. Ama hukuku beklemeden tebligat gönderdiler. Verdikleri ek süre de bitti. Kaymakamlık talimatıyla tahliye gerçekleştirilecek diye düşünüyorum. Burada Çeşmeli kadınların 80 civarı tezgahı ile 22 dükkanın boşaltılması söz konusu. Yaklaşık 140 kişi mağdur olacak.” dedi.
          Bütün mesele, Büyükşehir Belediyesi Yasası'nın çıkması, Alaçatı Belediyesi'nin kapatılmasının ardından gündeme gelen Alaçatı Belediyesi'ne ait taşınmazların Diyanet İşleri'ne devredilmesi sürecinde sona gelindi. Tahliye kararı yaza sayılı günler kala 22 dükkana ve el sanatları tezgahlarına tebliğ edildi. Alaçatı Ot Festivali'nin yapıldığı arazinin de müftülüğe geçmesiyle festivalin yeri de değişecek.


         CHP Çeşme İlçe Başkanı M. Ekrem Oran ise, “12 yıllık iktidar sürecinde, hükümetin, sandıkta ele geçiremediği bölgeleri bu tür manevralarla cezalandırdığını biliyoruz. Alaçatı Belediyesi’ne de yapılan budur. Yerel özellikler gözetilmeden, hak hukuk tanımadan, ‘Ben yaptım oldu’ mantığı Türkiye’yi siyasi, sosyal ve ekonomik alanda uçurumun kenarına getirdi. Seçim sürecinde havuz medyası aracılığı ile gözlerden uzak tutmaya çalıştıkları ekonomik krizi, vatandaş çarşıda pazarda iliklerine kadar hissediyor. Şimdi de sezona beş kala Alaçatı’nın can damarını kesmeye çalışıyorlar. Müsaade etmeyeceğiz. Tepkimiz sadece orada 22 esnafın ve oradan yararlanan 250-300 kişinin sadece ekmeğine engel olunması değil. Bizim esas tepkimiz Alaçatı’nın ve Çeşme ruhunun yaşam tarzına müdahale edilmesi.
         Mesela Sailors Otel eski Alaçatı Belediye Binası, müftülük lojmanına çevrilecekmiş. Böyle bir ihtiyaç mı var? Şu an turizme katkı veriyor. Mevcut kiracıları bunu kesmesinler. Yine bir örnek; Alaçatı Ot Festivali caminin olduğu bölgede, eski Alaçatı Pazaryeri’nde yapılıyordu. Bu sene orada yapılamayacak. Orada yapılmasına izin vermediler. Bunların hepsi Alaçatı’nın yaşam tarzına müdahaledir. Orada namaz kılanlar da Alaçatılı ve bugüne kadar hiç kimse sesini çıkarmadı. ‘Biz rahatsızız, festivali burada yapmayın’ demedi ” diye konuştu.

         Alaçatı Beldesi'ne ait, aralarında içkili restoran ve içki satışı yapanların da bulunduğu 22 dükkan ile tarihi belediye binası ve 4 dönümlük arsa, Diyanet İşleri Başkanlığı'na devredildi.
         Eh, ne diyelim. Binmişiz br alete, gidiyoruz kıyamete. Bunlardan böyle şeyler beklenirdi zaten. Vaktiyle ne demişlerdi? “ Turist, ahlak götürür” diye. Baştakiler de  bu zihniyetin mümessilleri zaten. Onlar, durduk yerde mutlu doğum haftası düzenlesinler. Hem de  en kritik m,illi günlerimize denk getirerekten. Bunlar bizi “Avanak Avni” mi sanıyorlar nedir? Namaz kıldıran seccadeler icat etsinler, ilkokul çocuklarına Yasin öğretsinler, Allahın cebinden  Peygamberimizi yürütsünler. Şimdi de en son bomba “ Fakültelerdeki kadavraların kıçına don giydirme fikri var. Eh, onu da yapsınlar.  Çok yakışır.
        Başkan Dalgıç, yine aynı şeyi söylüyor.  “O gün Alaçatı’daydım diyebilmesini, herkesin bu festivalin bir parçası olmasını  bekliyorum.  “ diyor.

         SORDUK, SORUŞTURDUK. NE DEDİLER ? “ Alaçatı gibi bir yerde taşınmazların diyanete devredilmesi, bir siyasi manevradır. Saçmalıktır”,  “Her türlü yıldırma çabalarına hayır”, “En azından Ege'den uzak durun yaa! Çirkefinizi, yobazlığınızı, bağnazlığınızı kendi mahallenizde yapın.”,  
          “Herkes sizinle aynı düşünmek zorunda  değil.. Bu kafayla giderse sadece etnik bölünme tehlikesiyle kalmayacağız, yaşam tarzına karışılmasına tahammül edemeyen laik vatandaşlarımız da özerklik isteyecekler. Ki haksız sayılmazlar.”
“Ben köyde doğmuş dindar bir insan olduğum halde AKP hegemonyasından bunalıyorum, onlar ne yapsın? “,  “TÜRGEV’in arazileri neden diyanete geçmiyor veya bu arazilerin sonraki durağı TÜRGEV mi olacak?”, “Bunlar güzel olan her şeyi kıskanıyorlar . Ezan okuma yarışmasından öteye etkinlik yapamazlar”
          “Hani yaşam tarzına müdahale yoktu? Göstere göstere yapılıyor artık”,  “Bu kadar haksızlık olmaz! Belediyenin, halkın olan şey nasıl diyanete devredilir? Bahsedilen bölge Alaçatı'nın göbeği ve Alaçatı Türkiye'nin en ünlü turizm ilçesi. Bu yaz Alaçatı'nın çehresi değişeceğe benziyor”, “Bi de konuşurken "kimin yaşam tarzına müdahale etmişiz" denmiyor mu... Televizyonu camdan atasım geliyor “

Ört ki, ölem

ŞEN ŞAKRAK ALAÇATI GECELERİ UNUTULMAZ.

 

 

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..