Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '14

 
Kategori
Güncel
 

Bir de özür dilemesini öğrensek

Bir de özür dilemesini öğrensek
 

İnsan iyi de, kötü de olabiliyor.

İnsan iyilikler de, kötülükler de yapabiliyor.

Önemli olan iyilikler de teşekkür edilebildiğimiz gibi, kötülükler yapınca da özür dileyebilmektir.

İnsanın yaptığı iyilikler ilgi çekerken, yapılan kötülükler daha çok ilgi çekiyor.

Yapılanlar bir türlü unutulmuyor/unutulamıyor.

İnsanda güler yüzle, tatlı dille yapılan bir teşekkürün yanında, yapılan kötülükle, haksızlıkta, yanlışlıkta özür dilemesini bilen bir ağız, bir dil de olmalıdır.

Ne yazık ki her türlü pisliği işleyen, her türlü kötülüğü yapan, her türlü melaneti reva gören bir insan, asla özür dilemek nedir bilmiyor.

Zaman zaman kendimizi Avrupa’yla kıyaslarız.

Ancak Avrupa’nın kötü hasletlerini biz, bizim iyi hasletlerimizi de onlar almış durumda.

Özür dilemek onlara hasmış gibi, en ufak bir şeyde özür dilediklerine şahit oluyoruz.

Özür dilemek, biz Müslümanlara has bir özellikken, ne yazık ki şimdi Müslümanlara olmayan bir özellikmiş gibi görülüyor.

İnsanî ve özellikle İslam’ın vazgeçilmezleri arasında olan özür dileyebilme kültürü, büyüklerimizin en büyük hasletlerindendi.

İman gücü ve manevi yapımızın vazgeçilmezi olan özür dileme kültürümüz gibi, daha birçok hasletimizi kaybettik.

Bunlar sanki başkalarına hasmış gibi, bizler mahrum kaldık bütün bu güzelliklerden.

Bizler başkalarının kötü yönlerini örnek alırken, onlar da bizim iyi yönlerimizi aldılar bizden.

Maddi manevi birçok değerimizi kaybettiğimiz gibi, insanî değerlerimizi kaybettik.

Tatlı dille, güler yüzle, bir teşekkür, bir özür dileme/dileyebilme nezaketi ve inceliğini yurt dışında yaşayanların anlattıklarından daha iyi anlayabiliyoruz.

İnancımız gereği, önce kula, sonra Rabbilalemine teşekkür edilmesi gerekir.

Hep tartışıyoruz, hep kavga ediyoruz.

Bazen cinayetler işleyip, katil olmaya kadar varabilecek ölümcül olaylara girişiyoruz.

Belki bir anlık sabır, bir anlık özür dilemek, bütün olumsuzlukların önüne geçecektir, ancak bir türlü “tatlı dil-güler yüz sadaka vermek gibi sevaptır” hadisinin gereğini yerine getirmiyoruz/getiremiyoruz.

Tarihimiz, kalp kırmanın zararının ve özür dilemenin faydalarının anlatıldığı o kadar çok hadise, menkıbe, kıssadan hisse, hikâyeler var ki, nedense bir türlü bunlar bize yol gösterici olmuyor.

Tatlı dil, güler yüzlü olmamız gerekirken; hep asık surat, çatık kaş, selâmsız, sabahsız, özür dileme kültüründen uzak,  teşekkürsüz, kibirli bir hayat yaşıyoruz.

Hâlbuki özür dilemek bir fazilettir, bir azizliktir.

Her şeyi yapıyoruz, her sözü söylüyoruz, ah bir de özür dileyebilsek, bir de özümüze dönebilsek.

Resim netten alıntıdır 

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com 

 
Toplam blog
: 1022
: 214
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

Kerim BAYDAK 01.01.1961  ADIYAMAN  doğumlu.. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi  İşletme Fakultesi..