Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Şubat '08

 
Kategori
Mizah
 

Bir delinin günlüğünden / Yabaniyim ben

Bir delinin günlüğünden / Yabaniyim ben
 


Yabaniiii … Zebani dermiş gibi oldu ama olsun. Yabaninin kelime anlamını hepimiz biliyoruz. ( Bilmeyenler için Bkz : TDK) Kendimi bildim bileli “Ne yabanisin sen” diye çıkışlarla karşılaştım… Hemen örnek vereyim bu durumlara…

— Bayramları severim. Yani bu bayram olmasından dolayı değil tüm aile ve kuzenlerle geçen mükemmel günler içindir… Tabiî ki gelen misafire de git denmez. Birde gelenler; anne ya da babanın büyük amcasının kızının torununun damadıysa çok çekici gelmez açıkçası… Tabi bu durumlarda 10 kişilik bir grupla kaynaşma olayından çok hoşlanmadığım için kendimi odama kapatırım. Tabiî ki “hoş geldin” deme nezaketinden sonra… Odamın kapısı hırsla açılır… Gelen tabiî ki annemdir. Ve sinirli bir ses tonuyla “Ne yabanisin sen. Çık şu odandan da iki akraba gör”... Bunu yaklaşık 20 yıldır dinliyorum… Değişen bir şey yok… Annemin tabiriyle hala yabaniyim…

— Zaman çabuk geçiyor. Büyüyüp gidiyor insan… Eski arkadaşlarla toplanmış, eski günleri yad ediyorsunuz… Münasebetsiz arkadaşınızın biri oradan hemen atlıyor sessiz sessiz dinlediğiniz sohbeti bölerek… “Ay hiç değişmemişsin. Konuşmuyorsun. Hala yabanisin”… Ben bunu konuşana saygı olarak yaparım. Yani sessizliği karşımdakinin konuşmasındandır. Dinlerim. Ekleyecek bir şey varsa konuşmaya dâhil olurum. Gereksiz bir şekilde konuşacaksam yabani olmak daha iyi diye düşünüp, gülümsüyorum arkadaşıma… O hala söyleniyor “Yabanisin sen yabani”

— İş yerinde suratsızlığım meşhurdur. Yani bu bilerek yapılan bir şey olmayıp, tamamen işe yoğunlaşmakla ilgili… Ama bunu çok iyi anlatabildiğimi söyleyemeyeceğim. Patronum işe giren personelin deneme süreci bittikten sonra kısa bir görüşme yapar. Sorduğu sorular arasında “Seda Hanımla anlaşabiliyor musunuz?” oluyormuş… Bir süre sonra arkadaşlar kendilerine bu sorunun geldiğini ve neden olduğunu soruyorlar… Gülüp geçiyorum… Patronumun tepkisi şudur; “Ya Seda ne yabanisin, personel alırken bile seninle anlaşma durumuna bakıyorum”… Haydaaaaa… Ne söylesem boş artık…

— Bu aralar işler yoğun. Kendimi eve zor atıyorum. Haliyle arkadaşlarımdan, ailemden ve yaptığım çoğu işten kendimi çektim… Annemin tepkisi her zaman olduğu gibi… “Yabanisin… Ne var şöyle gezmelere gitsek beraber. Bak Şeftani Hanımın kızı ne güzel işten gelir gelmez akşam gezmesine gidiyor. Senin varsa yoksa bilgisayarın, kitabın, takı yapma merakın var… Azcık insan içine çık…” Offf yabaniyim ben yabaniiii

— Bu sadece bana özgü bir davranış değil. Fulla’da öyle… Odasından çıkmaz… Hatta diğer kuzenlerimde… Bizimkiler şikayetçiler… “Bizim bu çocuklar ne olacak” diye… Umutsuz bir hastalık olarak görüyorlar :)))


Sözün özü… Yabanilik boş konuşup, gereksiz laubalilik yapmayanlara yakıştırılıyorsa eğer; hem ben hem kuzenlerim yabaniyizzz :))) Öyle samimiyetsiz, saçma sapan olmaktansa, odamda kendi halimde kalmayı, iş yerimde suratsız bir yabani olmayı, arkadaşlar arasında ayrık otu gibi kalmayı tercih ediyorum… Ehhh yabanilerde böyle olmaz mı? Bizden olanlar var mıııııı?


Fotoğraf : http://pastseeker.deviantart.com/art/Wild-Thang-34006002

 
Toplam blog
: 194
: 1525
Kayıt tarihi
: 04.08.06
 
 

1981 yılında aslında istenmiyor olsam da geç alınan karardan dolayı hayattayım:)) Haritacıyım ve işi..