Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ekim '15

 
Kategori
Deneme
 

Bir diktatöre, diktatör müsünüz? Diye sormak...

Bir diktatöre, diktatör müsünüz? Diye sormak...
 

Bugünün diktatöre böyle bi şey olsa gerek... Yüzünden tonla sakalın eksik olmadığı...


Bir diktatöre, diktatör müsünüz? Diye sual etmek; tam bir orta zekalılıktır bence. Sormuş olmak için sormak, buna denir. Yanıt beklemek anlamsız. Bugüne dek hangi lider;" Evet, ben diktatörüm, despotun tekiyim" demiştir ki? Layık olup olmadığına bakmayan, kendi çapını, endamını düşünmeyen her politikacı; "Elbette değilim. Diktatör olsam, böyle davranır mıydım, bu şekilde özgürce konuşturur muydum seni?" Diyecektir. Tam da istediği şeydir bu. Kendini aklamak için bulunmaz fırsat...

Böyle bir soruyu akıl eden, belki de cesaret gösterisi yapar kendince. Amma da kallavi bi şey söylemiştir haa şimdi! Kimsenin demeye cesaret edemediği...

Her toplumdan çıkar bu tür avanaklar. Orjinalleşmeye çalıştıkça, özgün işlere azmettikçe daha aşağılara düşürür konumunu. Sivrilmek isterken, en sıradan hale gelir tatlı su kurnazı. Ucuz hesapçılık, küçük çıkarcılık inanılmaz itibar kaybettirir kişiye. Tabii muhattapları da onun gibi değilse.

Bir diktatöre, diktatör müsünüz? Diye sormak; danışıklı dövüştür belki de. Sorunun sahibi, temize çekmeye çalışır zalimi. Olmadığı gibi gösterir gerçeği. Ya da görüneni değiştirmeye, kafa karıştırmaya, algı kandırmacasına girişir sinsice. Suç ortağıdır artık. Gerçeği bilmek ve öğrenmek istemeyen...

İnsanoğlu böyledir bazen. Bilinmezin zorlu yollarında gitmektense, malumu yinelemeyi yeğler. Binlerce yıldır tekrarlanır durur bazıları. Düştüğü gülünç durumları anlamadan. Dünyaya kendi imzasını atamadan.

 

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..