Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ağustos '07

 
Kategori
Dostluk
 

Bir dostu anlatmak; maviyle

Bir dostu anlatmak; maviyle
 

mavi dostluklara..nazar deymesin diye..


İnsanın evinde, büyük bir kitaplık koyacak yer yoksa ve biraz da benim gibi düzen meraklısı ise, okuduğu kitapları mecburen bir yerlere yerleştirir. Onları görmemeyi göze almıştır. Ama birkaç şiir kitabı elimin altında olsun istiyorum. Mektup yazdığımda ya da bir arkadaşımın özel bir gününü kutlayacaksam, açıp bakma gereksinimi duyuyorum; arkadaşlarıma özel “cümleler” bulabilmek için. Biraz uğraştırır beni ama yine de “tamam, bu çok iyi oldu” dediğim noktada, kendimi o kadar iyi hissederim ki, buna değer. Bu yüzden, koridora sığabilen, oğlumun eski, küçük kitaplığına el koymuş, şiir kitaplarımla, okumak için sırasını bekleyen ve bir de tekrar okuyayım dediğim kitaplarımı yerleştirivermiştim. Geçen gün yine bir arkadaşım için şiir kitaplarını karıştırırken, “AKLIMDA SEN” geçti elime. İlk sayfasını açtım, yazarı “Sevgilerle” diyerek imzalamış benim için ve üç yıl olmuş imzalayalı. Altında bir imza daha var; “Bence de!..” diyen; Sunay Akın. Herkese kısmet olmayan bir güzellik. Çok gülmüştük o gece buna ve tabi “Sunay Akın” la kitabın sahibi, bakın açıklıyorum; Coşkun Karabulut’la. Hani şu; bloğa hızlı giriş yapan arkadaşımız.

“ŞANSA BAK

ne kadar çok yıldız varken

gökyüzünde

bir ben kaydım içlerinden

şansa bak!..”

Sanırım, bu şiiri gibi, bir çırpıda bir sürü şeyi anlatıveren dizeleri yüzünden benimsedim onu. Şiirleri genellikle böyle; sarsan, düşündüren cümleler… Yaşamı ciddiye alırken dalga geçiveren ya da tam tersi, dalga geçermiş gibi dururken ciddiye alan… Bir şiirinin sonunda ters köşeye yattığınızı hissederseniz, hiç şaşmayın. Yaşam tarzını yansıtıyor sanki dizeleri; memleketin en kuzey doğusunda; Sarıkamış’ta doğ, sonra gel en güney batıya; Ölüdeniz’e yerleş.

Kendince bir şeyler yazıp, hayatını maviye boyamaya çalışan biri olarak, ben de onun şiirlerinden alıntı yaptığım paragraflarla, bir “öykü” oluşturup sizlerle “mavi mavi” paylaşmak istedim;

“herkesin bir tavrı var yaşamda
kendi doğru çizgisinde
akıp gider yaşamı

gülmek bir çizgi
ağlamak eğri çizgi
sevda yükselen
nefret alçalan çizgi”


Doğru bildiğim çizgide yürüdüm hep; “yükselen” çizgilerimin sonunda “eğri” çizgilerim de oldu.


Sonuçta,

“aşk birinin
yer çekimini unutup
uçmaya kalkışmasıdır

sonra
kafa göz dümdüz
yürek külhışır”

diye düşünsem de; sevdim.


“yine de
yoğurarak bütün aşkları
kendimi ve dünyayı
senin gül yüzüne dönüştürmek”

misali sevmiştim hem de…

“bir masala başlamıştık seninle

gökten üç elma düştü
üçü de kafama düştü
şansa bak!”

Elmaları yiyorum şimdi. Çünkü;

“Öylesine doyurdun ki
sensizliğe beni
sağlıklı yaşamam için
dengeli beslenme önerdi
doktorlar”

Ne kadar sağlıklı beslensek de,

“Bir çizgiler demetidir yaşamak
Ölüm: hepsinin üstüne bir çizgi”

denilen noktaya gelmeden önce biliyorum ki;

“sen bir okyanussun
duruyorsun orada
tertemiz, mavi”

diyebileceğim bir mavim var beni bekleyen. Onunla yollarımız kesiştiğinde; baştan aşağıya masmavi ben!

Maviler sevenlerle olsun…

 
Toplam blog
: 210
: 3227
Kayıt tarihi
: 29.03.07
 
 

Yazmak... Öyle güzel, öyle hoş ve öyle derin bir eylem ki!.. Olmazları bile oldurabiliyorsun. "Ke..