Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '07

 
Kategori
Edebiyat
 

Bir dostun ardından

Bu yazımın başlığı “Şair dostlarımın sevdiğim şiirleri (III) “ olacaktı ve şair dostum Vahittin Bozgeyik’in “Güney sokaklarında” isimli şiir kitabında yer alan sevdiğim şiirleri sizlerle paylaşacaktım ayrıca henüz kitaplaşmamış “Mayısta açan kara gül” de ki şiirlerden sözedecektim.

Ancak sevgili dostum Vahittin Bozgeyik bizlere 1.Nisan şakası yapar gibi 01.04.2005 günü aramızdan ayrıldı. Onu ebedi yolculuğuna uğurladık. Bütün dostlarının gözleri yaşlı yürekleri buruk şimdi. Vahittin Bozgeyik ‘le ilk tanışmamız Hisar Dergisi’nin Türkiye çapında Liseli öğrenciler arasında açtığı şiir yarışması sonuçları açıklandığında 3.ncülük ödülünü aldığında 1966 ‘da oldu. Yarışmada dereceye giren bu şiirinin başlığı “ Ölümden Öte Yine Sen Varsın”

“Yokluğunu çam ağaçları giderecek gözlerinin
Sensizliği içeceğim sabahçı kahvelerinde
Yudum yudum!
Ağlamayacağım gidiyorsun diye
Ağlamak ne ki ?

Anılar yine ılıklaşacak yanaklarımda
Özlemin okyanusların ötesinde kalacak
Sonbahara dönecek tüm mevsimlerim
Umutlarım, tutkularım yine tutsak
Ben yine Afrikalı kölesi sevimizin
Sen unut unutabildiğin kadar
Unutmak ne ki ? “

Ayrılıklardan özlemlerden söz eden Bozgeyik yeşil gözlerine vurulduğu sevdiğinin gözlerini göremediği zamanlar bu yokluğu yine yeşil çam ağaçlarıyla gidereceğini anlatıyor bu şiirinde.
Ve hemen hemen bütün şiirlerinde söylediği gibi “ Kurumuş bir pınarın son damlasıdır her satır/Yaşantım yeşil gözlerin günahını anlatır” diyecektir.
Karşılık alamadığı sevgisi onu platonik duygular denizinde kulaç atan bir yüzücüye döndürür. Yalnızlığını hep dizelerle paylaşan aşk ve sevgi dolu şiirler yazan Bozgeyik aynı zamanda ölümü tevekkülle karşılayabileceğini söylemiştir bir şiirinde ;

“Ölüm bir pınardır
Sen de içeceksin
Ben de.

Ölüm bir köprüdür
Sen de geçeceksin
Ben de.

Ölüm Allah’ın emridir
Sen de öleceksin
Ben de.”

Bütün dostlarının ve şiir severlerin ortak düşüncesi Vahittin Bozgeyik’in yaşamı boyunca yazdığı bütün şiirleri içerisinde en başarılı olduğu çok kişinin ezbere okuyabildiği en çok sevilen ve beğenilen şiiri “Sarhoş gözler” başlıklı olanıdır.

“Öyle ters bakmayın dut ağaçları
Yoksun bakıyorsam bana gülmeyin
Yaprağınız vardı hani, yemyeşil
Kimler aldı, kim götürdü söyleyin
Şimdi artık gönlüm gibi boşsunuz
Ben sarhoş değilim siz sarhoşsunuz”
………..

Biliyorum bekleyişim boş yere
Doğduğum gün ölmüşüm ben dostlarım
Her sabah bir beste yapan düşlere
O güzelim şarkılarım hep yarım
Senelerce hiç yoluna koşmuşum
Kaldırımlar değil ben sarhoşmuşum.”

Beklememe ne lüzum var götürün
Açık yeşil olsun rengi tabutun
Gönlüm hala yaşıyorsa öldürün
Benimle beraber gelmesin tutun
Senelerce hiç yoluna koşmuşum
Gözyaşlarım değil ben sarhoşmuşum.”

Sevgili dostum Vahittin Bozgeyik’le yaklaşık 40 yıllık bir arkadaşlığımız oldu benim memuriyet görevim nedeniyle Gaziantep’ten uzakta geçen 10 yılı saymazsak 30 yıla çok şeyler sığdı. En çok ilk gençlik yıllarımızda ortak arkadaşlarımızla birlikte “ Kırkayak kahvesi “nde başlayan daha sonra “ Kahraman’ın kahvesi”nde ve “ Nil kahvesi”nde geçen avarelik günlerimizde bir çok şeyi acılarımızı, üzüntülerimizi ve sevinçlerimizi paylaştık arkadaşlığın ne demek olduğunu karşılıksız çıkarsız sevginin nasıl bir şey olduğunu yaşayarak birbirimizden öğrendik. Daha sonraları evlendik iş güç derdine düştük eş ve çocuklarımıza daha çok zaman ayırmamız gerektiğinde zaman zaman kopukluklar yaşandı ise de dostluk ve arkadaşlığımız devam etti.

Gazeteciliğin en çileli günlerinde kağıt bulduğunda mürekkebi bulamadığı hepsini bulsa gazeteyi basacak baskı makinesinin arızalandığı yada çalıştırdığı muhabirlerin Sosyal Siğorta pirimi borcu yüzünden veya vergi borcu yüzünden icra ve haciz işlemleriyle boğuştuğu zor günler yaşadı. Her şeye rağmen mesleğinin onurunu korudu . Kalemini en güzel şiirlerini yazmak için kent kültürüne katkıda bulunmak için kullandı. Doğup büyüdüğü toprakların yani “ Barak” ın folklör değerlerine sahip çıktı çalışkan ve üretken di .

 
Toplam blog
: 19
: 502
Kayıt tarihi
: 02.03.07
 
 

Ali ÇAPAN 10.03.1948'de Gaziantep'in Oğuzeli ilçesinde doğdu. Ankara İTİ Akademisini bitirdi. 30 yıl..