Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Aralık '11

 
Kategori
Özel Günler
 

Bir Dünya Engelliler Günü Daha Geçti

Bir Dünya Engelliler Günü Daha Geçti
 

 

Birleşmiş Milletler 19 yıl önce aldığı karar üzerine tüm dünyada engellilerin sorunlarına karşı farkındalığı artırmak amacıyla 3 Aralık gününü Dünya Engelliler Günü ilan etmiştir. Bu karar çerçevesinde dünyada ve ülkemizde Dünya Engelliler Günü kutlanmaya başlanmıştır. İşte bu vesile ile geçtiğimiz 3 Aralık günü bir dünya engelliler gününü daha kutladık, bu çerçevede birçok etkinlik gerçekleştirdik.

 

Gerçekleştirilen etkinliklerde her zaman olduğu gibi günün önemini ortaya koyan birçok konuşma yapıldı. Karşılaşılan sorunlar ve beklentiler dile getirildi. Devlet yöneticilerimiz ve politikacılarımız gerçekleştirdikleri hizmetleri anlattılar. Sorunların çözümü konusunda bizlere birçok vaatler verdiler. Sorunların en kısa zamanda çözüleceğini belirttiler.

 

Bugün çerçevesinde cadde ve sokakların belli yerlerine afişler asıldı, faaliyetler duyuruldu. İlan panolarına anlamlı afişler konuldu. Belediyeler ve derneklerce engelliler yararına kermesler düzenlendi. Kamuoyu bir ölçüde günün önemi konusunda aydınlatıldı. Engelliler ve aileleri de bu vesile ile sorunları dile getirmek fırsatını buldular.

 

Tabii günün sonunda bir sonraki Dünya Engelliler Gününde buluşmak üzere birbirimizden ayrıldık. Hepimiz yaşadığımız dünyaya geri döndük. Her zaman olduğu gibi yine sorunlarımızla baş başa kaldık. Çözümü devletten ve yardım kampanyalarından bekleme alışkanlığı içinde devlet büyüklerimizden ve yardım kuruluşlarından gelecek iyi haberleri beklemeye başladık. Adeta pembe vaatlerin gölgesinde umut uykusuna yattık. Çünkü bugüne kadar sorunların çözüm süreçlerinin yavaş olması bizleri bu şekilde düşünmeye itti.

 

Bizler her ne kadar ülkemiz gelişiyor, krizlere rağmen önemli başarılar elde ediyoruz desekte bir gelişmiş ülkenin yapması gereken sosyal hizmetleri ne yazık ki yerine getirememekteyiz. Sorunun çözümünü sadece verdiğimiz sınırlı parasal destek, sağlıkta yeşil kart sistemini işletmek ve bazı sosyal destekler olarak görmekteyiz.

 

Bu konu ile ilgili 2005 yılında çıkarılan 5378 sayılı Özürlüler Yasası önemli değişiklikler getirilmiştir.

 

Bu yasaya göre;

Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmî yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma getireceklerdir.

 

Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan toplu taşıma hizmetlerinin özürlülerin erişilebilirliğine uygun olması için gereken tedbirleri alır. Mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlüler için erişilebilir duruma getirilecektir.

 

2005’de getirilen yasal değişiklik iyi niyetli olarak çıkarılmasına karşılık 2012’de bu hükümlerin gerçekleştirilmesi mümkün olabilecek midir? Bugüne kadar yaşadıklarımız dikkate alındığında karamsar olmamız elimizde değildir. .

 

Diğer önemli bir husus engellilere verilen haklardan faydalanmak için bireyler durumlarını ispat etmek için rapor çıkarmaları gerekmektedir. Bu raporlarıda belli 1-2 yıılık zaman dilimlerinde yenilemek zorundadırlar. Ne yazık ki bu süreç bile kişilerin ve kuruluşların verilen destekleri kötü amaçlı kullanmaları yüzünden işkenceye dönüşmektedir. Engeli olan kişilerin ve ailelerinin yaşadıkları zor şartlar dikkate alınmadan engelliler hastane koridorlarına sürüklenmekte ve mağdur olmaktadırlar.  

 

Günümüzde yetersiz hizmetler nedeniyle bazı gönüllü kuruluşlar ve kişiler sorunların çözümü için kampanyalar düzenlemekte, hizmet açığını gidermeye çalışmaktadırlar. Belki bu yaklaşım doğru bulunabilir. Ancak bu girişimler ülkemizin büyüklüğü dikkate alındığında oldukça yetersizdir. Düşünün su şişesi kapaklarını toplayarak ihtiyaç sahiplerine tekerlekli sandalye dağıtmak için düzenlenen kampanya güzel bir girişimdir. Ama bu girişim ne dereceye kadar, ne kadar süre yaraları saracaktır.

 

Bakın gelişmiş birçok ülkede engelliler ve aileleri için birçok kolaylaştırıcı uygulama yapılmakta, engellilerin topluma kazandırılması ve çalışma hayatına katılımları konusunda da kolaylıklar getirilmektedir. Gelişmiş ülkelerde Eğitim, sağlık ve rehabilitasyon işlemleri ile ilgili sosyal danışmanlar ailelere destek vermekte ve devletin sosyal güvenlik ile ilgili her türlü kayıtlarını tutmakta ve takip etmektedir.  

 

Ortopedik engellilere, tekerlekli sandalye, rahat yaşayabileceği ve sosyal yaşama katılacağı evler sağlanmaktadır. Gereğinde aileye psikolog ve bakıcı desteği verilmektedir. Ayrıca çocuğun bakımıyla ilgilenmektedir. Tüm sağlık ve bakım hizmetleri ve araçları ile ulaşım ücretsiz sağlanmaktadır. 

 

Tabii ülkemiz bu ülkeler kadar zengin değildir denebilir. Biz engellilere bir tekerlekli sandalyeyi ve gerekli araçları çok görür iken, neden yöneticilerimiz ayni duyarlılıkta davranmıyorlar. Batıda yöneticilerin önemli bir bölümü bırakın makam arabasını görevine kendi bisikleti ile gitmekte mahsur görmez iken, biz neden onlar kadar duyarlı olamıyoruz. Madem biz engellilerimizin ihtiyaçlarını bile karşılamada güçlük yaşarken hatta tekerlekli sandalye temininde bile güçlük çekerken, hiçbir engelimiz yokken nasıl gönül rahatlığı içinde son model ve pahalı makam araçlarını kullanıyoruz demek geliyor içimizden

 

Bugün ülkemizde 8,5 milyona yakın engelli insanımız bulunmaktadır. Bunun anlamı her 9 kişiden biri engellidir. Bu rakam küçümsenmeyecek bir rakam olduğu gibi bu insanlarımız için yapılacak devlet yardım ve hizmetlerinin ekonomik büyüklüğün de küçümsenmeyecek boyutlara ulaşacağını göstermektedir.  

 

Bizler her ne kadar manevi ve vicdani duygularımızın diğer ülkelere göre yüksek olduğunu söylesek de yaptıklarımız bunu doğrulamamaktadır. Sağlıklı politikalar uygulamak için öncelikle sağlıklı bir veri tabanı oluşturulması lazımdır. Bunun için bir sistemin ve bir kadronun batı ülkelerinde olduğu gibi oluşturulması gereklidir. Engelli bireylerin ve ailelerin gerekli desteği almaları ve sorunlarının çözümü bakımından yerinde takibi gerekmektedir.

 

Bu veri sisteminin oluşturulması ve uygulamaların yerinde takibi bakımından engellileri de dikkate alan bir sosyal hizmetler sistemi kurulmalıdır. Bu sistem içinde yeterli sayıda sosyal hizmetler uzmanı ve teknisyeni istihdam edilmelidir. Belirli sayıdaki engelliden sorumlu olacak sosyal hizmet uzmanlarının kırsal kesimde dahil olmak üzere tüm engellilere ulaşması sağlanmalıdır.

 

Başta milli eğitim bakanlığı olmak üzere engelliler ile ilgili bakanlıklar, kamu kuruluşları, belediyeler ve kuruluşlarda engelli sorunlarına vakıf yönetici ve uzmanlara öncelikle görev verilmelidir. Çünkü engelli sorunlarının çözülmesinde görevlilerin engellilerin ve ailelerinin sorunlarını özümsemeden ve hissetmeden çözüm üretmeleri mümkün değildir.

 

Söyle bir düşünün özel eğitimin önemini bilmeyen ve anlamayan bir eğitimci ile karşılaştığınızda ona ne anlatabilirsiniz.

 

Engellilerinin yaşamını kolaylaştırma konusunda fiziksel yatırımların önemini kavramayan bu konuda yetkili bir yöneticiye ne diyebilirsiniz.

 

Devlet yasalar ile engellilerin çalışması ve bir işe sahip olması konusunda gerekli yasal düzenlemeler yapmasına rağmen bunu uygulamayan ve uygulamayı denetlemeyen görevli ve işyerleri sahibi insanlarımıza ne söyleyebilirsiniz.

 

Ayrıca sorunların çözümüne özel sektör mantığı içinde yaklaşmak ve çözüm üretmek yanlıştır. Engelli sorunlarının ülkenin sosyal bir sorunu olduğu bilinci içinde gelişmiş ülkelerdeki kooperatiflerin sosyal hizmetler alanında yaptığı hizmetlerde örnek alınmalıdır. Hiç değilse kooperatiflerin engellilere yönelik hizmetlerine ve yatırımlarına rekabet şartları dikkate alınarak engel olunmamalıdır.

 

Yine bir Dünya Engelliler Günü kutladık, Sorunları dile getirdik, değerlendirdik, umutlandık. Her dönem olduğu gibi devlette üstlendiğimiz görevimizi yerine getirmek için umut dağıttık. Toplantıları ve törenleri bitirip akşam oldu evlerimize döndük.

 

Lütfen başınızı yastığa koyduğunuzda hepimizin bir gün engelli olma ihtimali veya engelli bir aile ferdimizin engelli olması ihtimalini söyle bir düşünün. Engellilerin ve ailelerinin üstlendikleri ağır yük altında neler çektiğini ve özellikle annelerin çektiklerini bir hayal edin.

 

Unutmayın ki, engelli sorunlarına çözüm üretmek sadece bir görev değil hepimiz için vicdani ve insani bir mecburiyettir. Bu nedenle engelli sorunlarına daha duyarlı olalım. Engellilere ve ailelerine destek olalım. Özellikle engelli ailelerinin hüzün kaplı yüzlerinin biraz olsun gülmesini ve sağlayalım  

 
Toplam blog
: 416
: 790
Kayıt tarihi
: 19.02.10
 
 

Tarım, Gıda, Ormancılık, Çevre, Örgütlenme ve Proje konularında çalışmalarda bulunmaktayım. Öncel..